Diyarbakır’ın doğmamış çocukları da borçlu!

NACİ SAPAN

Gültan Kışanak 8 yıl önce derdest edildiğinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin kasasında 300 milyon TL para bırakarak gitmişti. Çok onurlu bir gidişti. Halkının parasını korumuş olmanın gururunu yaşıyordur halen bulunduğu cezaevinde. Çalmadığı için ceza evi yatmaktan daha ağır durum olamaz. Çalanlar dışarıda, fikir ve düşünce ‘suçu’ atfedilenler içeride.

Hangisi kıymetli?

Fazla detaya gerek yok, cevabı belli.

Gelelim asıl meseleye; 31 Martın üzerinden 26 gün geçti, merak ediyorduk, kasanın durumu nedir diye. İllaki bir rakam çıkacaktı önümüze, net olmamakla birlikte şimdilik Diyarbakır büyükşehir Belediyesinin, dolayısıyla bizim, yani halkın borcu 3 milyar 345 milyon TL …

Yani doğmamış çocuklarımızda borçlu.

5 yıl sonra doğacak çocuklarımızda borç altında.

Rakamlara bakıldığında, Gültan Kışanak’ın 8 yıl önce kasada bıraktığı para ile eşdeğer bir borcumuz oluşmuş. 8 yıl önceki dolar kuruna baktım, 3 TL civarında. Şimdi 32-33 TL.

Yani 30 kat artışlı bir durum.

Ortada ne var?

Mal, mülk, gayrimenkullerde satılmış.

Şimdi bu kayyımlara mirasyedi de diyemiyorum, onun da ötesinde bir tanıma giriyorlar, ben bulamıyorum.

İnsanın kendi emeği olmayınca böyle çar-çur oluyor işte!

Bence, rızamız olmadan bizi bu kadar borç altına soktukları için 8 yıllık yönetici, genel sekreter, daire başkanları hakkında suç duyurusunda bulunmak lazım. Hukuki prosedürü nedir, bilemiyorum, ancak sembolikte olsa yurttaş olarak dava açıp, tarihe not düşmek lazım.

Asıl soruşturulması gereken bir durum var ise, bu mevcut durumdur.

Hazır müfettişlerde Belediye binasında iken, bu rakamları incelesinler.

Girdi, çıktı, ihaleler incelensin.

Basın yayın harcamaları üzerinden yapılan ucu açık harcamalar incelensin.

Seçimden hemen sonra, yani Nisan ayın ilk haftalarında 411 milyon harcama yapılmış.

Büyük ihtimal seçim harcamasıdır!

Kamu ve kent adına yurttaşlık haklarımızı kullanarak soruyor ve sorguluyoruz.

İlgili kurumlardan da neden bu aymazlığı soruşturup, incelemediklerini soruyoruz.

Muhatapları şahsi algılamasın.

Kimseyle şahsi bir husumetimiz yok, olamazda.

Husumetimiz, demokrasi düşmanlarıyla.

Husumetimiz, hak-hukuk, adalet tanımayanlarla.

Husumetimiz, Devletin ve milletin parasını çalanlarla.

Husumetimiz, Cumhuriyet düşmanlarıyla.

Sadece evimizden, elimizden, cebimizden alınan paraları soruyoruz, o kadar!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.