Diyarbakır’ın pek bilinmeyen zengin doğal çevresi Ambar çayı vadisi ve çevresinde yer alan tarihi yerleşim alanlar pervasızca işletilen mermer ocaklarının tehdidi altında can çekişiyor. Diyarbakır’ın göz bebeği, saklı cenneti Ambar çayının geçtiği kanyonlara dayanan dev mermer ocakları, milyonlarca yıl içinde oluşmuş muhteşem doğal çevreyi her geçen gün biraz daha tahrip ediyor. Her türlü inşaat çalışmasından, ağır iş makinası faaliyetinden korunması, müdahaleden uzak tutulması gereken Ambar çayının geçtiği kanyonlar sessiz, sedasız talan ediliyor. Mermer ocaklarından çıkan tozların çevreye verdiği zararları ise geçiyorum…
*
Diyarbakır’ın en önemli doğal yaşam alanlarından biri olan Ambar çayı vadisi, aynı zamanda önemli bir doğal çevre mirasıdır. Hani ilçe merkezinde çıkan Aynkebir suyu ile ilçenin Serdê (Seren) köyü sınırları içindeki kayalık bir yerden doğan ve aynı adı taşıyan iki doğal su kaynağından beslenen Ambar çayı, geçtiği bölgede çıkan küçük su kaynaklarının katılmasıyla Kocaköy yakınlarında yoluna devam ederek verimli Diyarbakır ovasını baştan başa geçtikten sonra Bismil sınırları içinde Dicle nehrine katılıyor. Kimi yerlerde dar kanyonlarda, kimi yerlerde ise yayvanlaşan vadinin tabanında yol alan Ambar çayı, yılın her mevsiminde canlılığını koruyor. Kocaköyde sulama amacıyla yapılan Ambar çayı barajı ile önü kesilse de güzergahı boyunca çevresine hayat kaynağı olmaya devam ediyor...
*
Ambar çayı üzerinde milyonlarca yıl içinde oluşmuş birbirinden güzel doğa harikası kıvrımlı geçitler, birbirinin önünü kesen dolambaçlı vadiler, insanı hayranlık içinde bırakan yekpare dev kayalıklar, antik dönemlerden kalma sayısız höyük, kale, kaya mezarları, kaderine terk edilmiş kadim koçerlerin yaşam alanları, tarihi köy yerleşim yerleri bulunuyor. Su kaynaklarıyla, doğal güzelliğiyle, barındırdığı hayvan çeşitliliğiyle, bitki florasıyla Diyarbakır için bulunmaz bir nimet olması gereken Ambar çayı vadisi ve çevresindeki olağanüstü güzellikteki alanların göz göre göre talan edilmesi, hak etmediği muameleye maruz bırakılması içler acısı bir durumdur…
*
Özellikle Hani’nin Çardaklı köyü sınırları içinde yer alan mermer ocakları, cennet parçası Ambar çayına sıfır noktada bulunan her biri birer doğal sanat eseri niteliğinde olan doğal oluşumları, muhteşem dev kayalık alanları yok ediyor. Gün boyu vadiyi toz dumana boğan mermer ocakları durmadan üretim yapıyor. Sıradan bir gözlemle bile çevre düşmanı birer üretim alanlı oldukları belli olan mermer ocaklarına nasıl, kimler tarafından izin verildiğini anlamak mümkün değil. Bölgenin metropol şehri, politikaya, sanata, edebiyata, çevreye duyarlı Diyarbakır’a yaklaşık 40 kilometre uzağındaki mermer ocaklarının çevreye, doğal yaşam alanlarına, en önemlisi ise kentin benzeri olmayan bir habitatı sayılan Ambar çayına dönüşü mümkün olmayan tahribata sessiz kalınmasıdır, tepki gösterilmemesi durumudur. İlgili kurumların, yerel yönetimlerin, sivil toplum örgütlerin, aydınların, Diyarbakır halkının çevreye duyarlılık göstermesi, eşi benzeri olmayan habitatına sahip çıkması dileğiyle…