TİGRİS HABER - Ermeni mimar Harutyun Sarafyan tararından 1953’te yapılan bina 2010 yılında tescillendi. Tarihi yapının sahipleri tescilin kaldırılması için açtıkları dava düşünce, cephe giydirme gibi tescile aykırı bazı uygulamalar yaptı. Kurul, müdahaleleri mahkemeye taşınca, sahipleri bu kez binanın sağlam olmadığını belirterek Yenişehir ve Büyükşehir Belediyesi’ne başvurdu. Büyükşehir Belediyesi’nin talebi üzerine Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi bina için “sağlam değil” raporu verdi.
Diyarbakır Kültür Varlıklarını Korumu Bölge Kurulu, 29 Mart’ta modern mimarinin kentteki ilk ve önemli örneklerinden biri olan Turistik Otel için yıkım kararı verdi. Statik raporuna göre yapının taşıyıcı sistemini oluşturan kolon, kiriş ve tabliyelerde zamana bağlı yıpranmalar olduğu ve taşıyıcı özelliğini yitirdiği belirtildi. Kararda şöyle denildi:
“Taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli yapının gerekli can ve mal güvenliği önlemlerinin alınarak yıkılmasının uygun olduğuna, yapıya yapılacak müdahalede çevre için tehlike arz eden taşınmazla ilgili gerekli can ve mal güvenliğine yönelik tedbirlerin ilgilisi ve ilgili idarece alınması gerektiğine, tescilli taşınmazın onaylanan rölöve, restitüsyon projelerine uygun olarak hazırlanacak rekonstrüksiyon projesinin kurulumuza iletilmesine karar verildi.”
Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı (DİTAV)'ndan yıkımla alakalı yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Bir hafıza yok edilmeye çalışılıyor”
Turistik Palas’ta bütün Diyarbakır’ın hafızası var. Hem sade Diyarbakırlıların mı? Değil elbette! Uzun yıllar boyunca kente konuk olan çok sayıda konuğun da hatıraları var. Sadece konaklama ile değil, toplantılar, eğlenceler, etkinlikler ve daha niceleri... Bir hafıza yok edilmeye çalışılıyor, bilmiyoruz farkında mı herkesler...
“Tez zamanda kent dinamikleri harekete geçmeli”
İstanbul için Pera Palas neyse, Diyarbakır için de Turistik Palas odur. Harutyun Sarafian Dilan Sineması ve Turistik Palas yıkılsın diye değil, yaşasın diye mimari projesini çizdi ve yapılmasını sağladı. Otelin ilk iki yıl müdürlüğünü yapan Musa Anter’in kemikleri sızlar. İstanbul’dan eşi Madam Lisa ile birlikte gelip yedi yıl Diyarbakır’da kalan yemek ve meze kültürü konusunda otelin restoranını markalaştıran Rum Niko ustanın ruhu incinir. Tez zamanda kent dinamikleri harekete geçerek Turistik Palası yıkımdan kurtarıp, restore edilmesini sağlayarak hizmete sokulmalı..." (Haber Merkezi)