TİGRİS HABER - Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde polis karakolunun yıkım çalışmaları sırasında ortaya çıkan, en az 4 kişiye ait olduğu sanılan kemiklerin incelenmesi istendi. HDP Diyarbakır Milletvekilleri Remziye Tosun, Hişyar Özsoy, Dersim Dağ ve Garo Paylan, konuyla ilgili meclis araştırması istedi.
Bismil’de polis karakolunda bulunan kemiklere ilişkin adli tıp uzmanları, hukukçu ve antropologların eşliğinde bilimsel yöntemlerle bir incelemenin yapılması, burada kemiği bulunduğu tahmin edilen kişilerin yakınlarının sürece dâhil edilmesi, cenazelerin dini, vicdani ve hukuki değer ve usullere uygun defnedilebilmesi, olayın ortaya çıkmasının ardından suç teşkil eden uygulamaların araştırılması ve bu sürece ilişkin etkin soruşturulmanın yapılmasını isteyen Milletvekilleri, TBMM’ye sundukları yazılı gerekçelerinde şu ifadelere yer verdi;
“Toplu bir mezar olan ve üzerine villaların yapılması planlanan Newala Qesaba’nın Türkiye gündemine oturduğu son günlerde Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde bir toplu mezar bulunduğu kamuoyuna yansımıştır. Bismil polis karakolunun yıkım çalışmaları sırasında kepçe operatörü tarafından en az dört yurttaşa ait olduğu tahmin edilen kemikler bulunmuştur. Bulunan kemiklerin gizlice gömüldüğü iddia edilmektedir. Kepçeyle kazı esnasında kemiklerin ortaya çıkması şeklindeki bulunma süreci, sonrasında kemiklerin iddia edildiği gibi saklanmış ve gizlice gömülmesi ile bu alanda bir toplu mezar olması ihtimali Diyarbakır başta olmak üzere kamuoyunda ve toplumda bir infial yaratmıştır.
Bismil’de polis karakolunda bulunan bu kemiklere ilişkin etkin bir soruşturmanın derhal yapılması, bu kişilerin kimliklerinin tespit edilerek yakınlarına verilmesi, cenazelerin dini, vicdani ve hukuki değer ve usullere uygun defnedilmesi, olayın ortaya çıkmasının ardından suç teşkil edebilecek uygulamaların araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.”
En az 4 kişiye ait olduğu sanılıyor
HDP Diyarbakır Milletvekilleri Remziye Tosun, Hişyar Özsoy, Dersim Dağ ve Garo Paylan’ın ortak imzası ile TBMM Başkanlığına iletilen gerekçe metni şöyle devam etti;
“1994 yılında Bismil’de kaybolan/kaybettirilen bir yurttaşın yakını, polis karakolunun yıkımı esnasında insan kemiklerinin Bismil Belediyesi’ne bağlı çalışan kepçe operatörü tarafından bulunduğu, kemiklerin en az 4 insana ait olduğu, akabinde imam tarafından gizlice gömüldüğü gibi duyumların ilçede konuşulduğunu aktarmıştır. Kemiklerin bulunmasının ardından Bismil Belediyesi’nin yıkım çalışmalarını durdurduğu, alana beton döktüğü basına yansımıştır. Ayrıca bulunan kemiklerin Bismil Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü’ne teslim edildiği iddia edilmiştir.
1990’lı yılların izleri var
Kemiklerin bulunduğu alanın toplu mezar olduğu iddiası ise Bismil’de 90’lı yıllarda yaşanan zorla kaybettirme ve faili meçhul cinayetler vakalarından dolayıdır. Diyarbakır’ın birçok ilçesinde onlarca yurttaş, 1990’lı yıllarda Lice Merkez Jandarma Komutanlığı tarafından hazırlanan ve 2000’lı yıllarda ortaya çıkan fişleme belgelerinde adı geçmektedir. Söz konusu belgelerde adı geçen yurttaşlar daha sonra kaybolmuş, yaşamını yitirmiştir. Bismil’de fişleme belgelerinde adı bulunan ve zorla kaybettirilen, cinayeti faili meçhul kalan 13 yurttaştan ikisinin cenazesi Bismil Sanayi Mezarlığında bulunurken 11 yurttaşın cenazesinin yeri hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Dolayısıyla söz konusu kemiklerin zorla kaybettirilen ve fişleme listesinde adı bulunan yurttaşlar olduğu tahmin edilmektedir.
Meclis araştırması vicdanları rahatlatır
Tıpkı Bismil’de kemiklerin bulunmasının ardından alanın betonla kaplanması gibi 90’lı yıllarda yaşanan binlerce zorla kaybetme ve faili meçhul vakaları hakkında etkili soruşturma mekanizmalarının yürütülmediği kamuoyu tarafından bilinmektedir. Ki bu da kamuoyunun Türkiye’de kurumlara ve adalete olan güvenin çok düşük olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla Bismil’de bulunan kemikler ve toplu mezara ilişkin Meclis eliyle araştırılması hem dini, hem vicdani, hem de adaletin tayin edilmesi bağlamında toplumda olumlu bir etki yaratacaktır.
Suçu olanlar açığa çıkarılmalıdır
Birleşmiş Milletler’in‘Herkesin Zorla Kayıp Edilmeye Karşı Korunmasına İlişkin Uluslararası Sözleşmesi’,20 Aralık 2006 tarih ve 61/177 sayılı kararıyla kabul edilen ve 23 Aralık 2010’da yürürlüğe giren uluslararası bir sözleşmedir. Türkiye, Sözleşmeye taraf olmasa dayurttaşların haklarının devletin sorumluluğundan olmasından dolayı yaşanan binlerce hak ihlalinin araştırılması elzemdir. Bu anlamda Bismil’de bulunan kemiklerin araştırılması bu süreçte suçu olanların açığa çıkarılması ve adil bir yargılanmasa sürecinin başlaması açısından elzemdir. Yine bu süreç, yıllardır kayıplarına ulaşmaya çalışan ve yasları kesintiye uğrayan ailelerin yas sürecini layıkıyla tutmalarını sağlayacaktır. Son olarak Bismil’de karakolun içinde olduğu iddia edilen toplu mezara ilişkin etkin bir soruşturma bir toplu mezar coğrafyasına dönen Türkiye’de toplu mezarlara ilişkin hakikat açığa çıkacak ve adaletin sağlanmasında önemli bir adım olacaktır.
Tespit yapılsın, ailelere teslim edilsin
Bu nedenle, bu olaya ilişkin derhal uzmanlar eşliğinde, bilimsel yöntemlerle incelemelerin yapılabilmesi, buradaki hakikatin açığa çıkarılması, bulunan cenazelerin kimliklerinin tespit edilmesi, bu cenazelerin ailelerine teslim edilerek layıkıyla defnedilmelerinin sağlanması, bu süreçte suçu olanların tespit edilerek etkin bir soruşturmanın yaşanması ve bir kez daha, insanlığa karşı suçlar kapmasında olan bu türden bir vahşetin yaşanmaması için Meclis araştırması açılmasını arz ederiz. (Haber Merkezi)