Yerel siyasetçinin, bilumum medyacının başvurduğu klasik yöntemdir; Ziyarete gelen lider pozisyonundaki bir siyasetçiye, yöreye özgü anlamlar yüklemek.
Futbol takım formasına isim yazdırıp giydirmek, boyuna zorla takılan futbol takım atkısı, kebap tezgâhının başına geçirtip ateşi harlandırmak, kebap şişlerini çevirmek gibi, vesaire ve benzeri durumlara sık tanıklığımız olmuştur.
Aslında keyfe keder bir durumdur bu anlattığım, anlatmaya çalıştığım hayatın içinden bizlere yansıyan bu ritüel. Özündeki düşünce ise, içinden çıktığı halka ne kadar, nasıl yakın olduğunun kamuoyu ile paylaşım sanatıdır, yörelere özgü kılığa girme fikri ve uygulamaları. Bir miktarda gazetecilerin kışkırtmaları sonucu gerçekleşir bu ritüeller, haberin gazete sayfalarına, TV ekranlarına yansıma şansının yükseltilmesi fikrinden kaynaklıdır, lider pozisyonundaki siyasetçiye yöreye özgü anlam yüklemeler ve kılıklar.
Her ne ise, ülkemizde durum bu; Birileri böyle istiyor, birileri de kırmamak için ya da ‘böyle gelmiş böyle gider’ mantığı ile bu uygulamaları sürdürerek, geleneğin devamına katkı sunuyor.
Demokrasisi eksik bir Cumhuriyetin yüzüncü yılını geride bırakıyoruz, şunun şurasında 3 yıl gibi kısa bir zaman kaldı. Ölmez sağ kalırsak, göreceğiz.
Yeni yüzyıla;
a)Eski siyasetçi tipi ve mantığındaki şahsiyetlerle mi gireceğiz?
b)Yoksa yepyeni, ülkeyi yeni yüzyılda çağdaş, nezaketli, herkesin birbirine saygı gösterdiği, kimsenin kimseyi tehdit etmediği, parmak sallamadığı, etnik kimliğinden dolayı suçlamadığı cezaevini adres göstermediği yepyeni bir ülke, ülkeyi yönetecek siyasetçi, yönetici, lider tipiyle mi merhaba diyeceğiz?
İkinci şık çok daha şık, anlamlı, insan onuruna yakışır bir tarz.
**
Yıldızı İstanbul seçimleri ile parlayan, yeni yüzyılın yeni siyasetçi tipi olarak tanımladığımız, tanımlamak istediğimiz İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, yurt içi gezilerinde dikkatimi çeken eski siyasetçi tipi uygulamalarının içine çekiliyor olması. Siyasetçi yeniyi hedeflese de karşısındakiler hala eski üzerinden yol yürümenin kolaylığını tercih ediyor, buna basın mensupları da dâhildir.
Diyarbakır üzerinden Batman ziyaretinin normalliğine gölge düşüren birkaç şeyi söyleyip, kapatalım gitsin, ama kulakta küpe olması açısından heybede kalıcı olsun.
Diyarbakır durağının anlamı;
Kayyım atamasına olması gereken ciddi tepkinin, bu anlamdaki desteğin büyüklüğünün İstanbul’dan, Türkiye’nin her köşesinden Diyarbakır üzerinden kamuoyuna yansımasının sağlanmasıydı.
Yanı sıra, katledilen Baro Başkanı Tahir Elçi’nin mezarının ziyareti de katillerinin ortaya çıkarılamamasındaki zaafa gösterilen bir tepki anlamındaydı.
Bizi/bizleri kötü yönetenlere, AKP iktidarına verilmesi gereken mesajlar içeriyordu Diyarbakır durağı. Mesaj tamam da, tam olmadı, yansımalar magazinleşti, ciddi mesajların önüne geçti. Akıllara işlenenin boyuna takılan puşu, ciğerci tezgâhında ateşte çevrilen kebap şişleri olmasına üzüldük.
Normal zamanlarda olsa belki bunlara hiç değinmezdim, ancak zor bir zamandan geçiyoruz, yakalanmış ciddi fırsatları magazine kurban vermemek gerekir.