. M.R.Ç.'nin cezasında herhangi bir indirim yapmayan mahkeme, sanığın tutukluluk halinin de devamına hükmetti.
Bağlar ilçesi Kaynartepe mahallesinde 16 Mayıs 2016 günü meydana gelen olayda, işyerine gelen 4 yaşındaki kız çocuğunu taciz ettiği iddia edilen M.R.Ç., mahalle sakinleri tarafından linç edilmek istendi. Bir süre dövülen M.R.Ç.'yi olay yerine gelen polis ekipleri gözaltına alırken, mahalle sakinleri şüphelinin oğluna ait internet kafenin camlarını kırıp eşyalarını tahrip etti. Soruşturma kapsamında çıkarıldığı mahkemece tutuklanan M.R.Ç. hakkında 'Çocuğun cinsel istismarı' suçundan iddianame hazırlandı.
1 LİRA ALMAK İÇİN EVE GİDİYORLARDI
İddianamede, olay tarihinde 12 yaşında olan D.Ü. ve 4 yaşındaki kardeşi A.Ü.'nün kırtasiyeden karton almak üzere evden çıktıklarını belirten savcı, çocukların 1 lirasının eksik olması üzerine kartonu alamadan eve dönmek istediklerini kaydetti. Eve gitmek istedikleri sırada şüphelinin işyerinin önünden geçen çocukların, M.R.Ç. tarafından dükkana çağrıldıkları belirtilen iddianamede, şöyle denildi:
"Şüpheli, mağdurun ablası olan D.Ü.'ye seslenerek nereye gittiklerini sormuş, D.Ü. ise bir lira almak için eve gideceklerini söylemiştir. Bunun üzerine şüpheli, 'Kardeşin benim yanımda kalsın, sen eve gidip bir lirayı al gel' demiştir. Daha sonra mağdur çocuk şüphelinin yanında kalmış, ablası evine doğru gitmiştir."
Şüphelinin daha sonra mağdur A.Ü. ile birlikte dükkana girdiğini belirten savcı, M.R.Ç.'nin burada küçük çocuğa cinsel istismarda bulunduğunu kaydetti. Mağdurun ablası D.Ü.'nün dükkana dönmesi sırasında, küçük kardeşini şüphelinin kucağında gördüğünü belirten savcı, bu sırada M.R.Ç.'nin üzerini düzeltmekte olduğunu kaydetti. Daha sonra eve giden mağdur ve ablasının olayı ailesine anlattığını vurgulayan savcı, şüphelinin suçlamayı kabul etmediğini, ancak belirtilen suçu işlediğinin dosya kapsamından anlaşıldığını ifade etti.
SAVCI CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ
İddianamenin kabul edilmesi ardından tutuklu sanık M.R.Ç.'nin yargılaması Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Davanın dün görülen 7'nci duruşmasında davanın esasına ilişkin görüşünü açıklayan savcı, sanığın cinsel yetersizliği olduğunu belirttiğini ifade ederek, Dicle Üniversitesi'nden alınan rapora göre sanığın beyanının aksine cinsel yeterliliğe sahip olduğunun anlaşıldığını kaydetti. Sanığın 'Çocuğun cinsel istismarı' suçundan cezalandırılmasını isteyen savcı, M.R.Ç.'nin tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
SANIK M.R.Ç.: MAĞDURUM
Söz hakkı verilen sanık M.R.Ç. suçlamaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, şöyle dedi:
"66 yaşındayım ve bu yaşıma kadar mahallede namuslu, sevilen bir kişiyim. Ailem ve benim sicilimiz temizdir. Çocuğum yaşıda olan mağdura istismar yaptığım iddiası beni ve ailemi üzmüştür. Bana atılan komplo ve iftira telafisi olmayan bir ithamdır. Görüş günümde ailem görüşüme gelmiş ve bana destek olmuşlardır. Bu çirkin olayla ilgim yoktur. Hastayım ve cezaevinde tedavimi yapamıyorum. Her an felç geçirme riskim vardır. Suçsuz yere yatmaktayım. Asılsız olay bizi derinden üzmüştür. Hastalığımdan ötürü adil bir şekilde düşünmenizi isterim. Yüce adaletinize sığınarak adil karar vereceğinize eminim."
İNDİRİMSİZ 10 YIL CEZA VERİLDİ
Daha sonra kararını açıklayan Mahkeme, sanık M.R.Ç.'nin 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan 10 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Sanığın cezasında herhangi bir indirim yapmayan mahkeme, tutukluluk halinin de devamına karar verdi. (DHA)