TİGRİS HABER - Konya’nın Meram ilçesinde Dedeoğulları ailesine yönelik ırkçı saldırı, sivil toplum kurumları tarafından Diyarbakır Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı’nın önünde protesto edildi. Burada yapılan açıklamada faillerin bulunması ve ihmali bulunan kamu yöneticileri hakkında soruşturma başlatılması istendi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytu’nun okuduğu açıklamada şöyle denildi:
“Saldırılar siyasi politikalardan bağımsız değil”
“Yaşanan saldırıların; yıllardır süregelen toplumsal, ekonomik ve siyasi politikalardan bağımsız olmadığı, toplumsal kutuplaşmaya sebep bu saldırıların münferit ve salt adli olaylar olarak görülemeyeceği, şiddet dili ve politikalarına eklenen ayrımcı uygulamaların, saldırılar karşında kolluk güçlerinin önlemler hususunda zaafiyet göstermesinin ve etkin yargısal faaliyette bulunulmamasından kaynaklandığı kamuoyuyla paylaşılmıştı. Özellikle de son yıllarda ülkeye ve siyasi hayata hakim olan kutuplaştırıcı dilin bu yönlü nefret söylemli ve ırkçı saldırıların oluşumuna etki ettiği, kullanılan bu ayrımcı dilin, toplumda telafisi olmayan olaylara zemin sunacağı her fırsatta dile getirilmiştir.
“STK’lar hedef haline getirilmiştir”
Yaşanan nefret söylemli ve ırkçı saldırıların salt adli vakalar olarak gösterilmesini eleştiren, yaşanacak daha vahim olaylara dair kaygı paylaşan, alınması gereken tedbir ve önlemleri hatırlatan ve etkin bir soruşturma talebinde ısrarcı olan STK’ların bu talepleri her defasında görmezden gelinmiş ve hatta STK’lar hedef haline getirilmiştir.
Yaşanan son olayla Türkiye’de yaygınlaşan nefret söyleminin, kolluk güçlerinin bu tür olaylardan sonra gerekli güvenlik önlemlerini alma konusundaki yetersizliği ve etkin yargısal faaliyette bulunulmamasının bu katliamlara davetiye çıkardığını bir kez daha görmüş bulunmaktayız.
“İnsan hakları ihlallerine yol açan bu saldırıları kınıyoruz”
Aşağıda imzası olan kurumlar olarak öncelikle bu katliamda yaşamını yitiren ailemize rahmet diliyor, yakınlarına ve halkımıza başsağlığı diliyoruz. Kürtlere yönelik yaşam hakkı başta olmak üzere ağır insan hakları ihlallerine yol açan bu saldırıları kınıyoruz. Kürt kimliği ve Kürtçe dilini kullanmaktan kaynaklı her türlü ırkçı saldırılara zemin hazırlayan toplumsal barışı ve bir arada yaşama kültürünü zedeleyen politikalardan ve söylemlerden vazgeçilmesini, ırkçı saldırıların önüne geçmek için herkesi ortak tepki koymaya davet ediyor, etkin bir şekilde bütün yönleriyle soruşturmanın yürütülerek faillerin cezalandırılmasını, ihmali olan kamu görevlileri hakkında da idari ve adli soruşturmaların başlatılmasını talep ediyoruz.”
Açıklamada imzası bulunan sivil toplum kurumları şöyle:
-Diyarbakır Barosu
-Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO)
-Diyarbakır Ticaret Borsası (DTB)
-İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi (İHD)
-TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyonu
-Hak İnisiyatifi Diyarbakır Temsilciliği
-Diyarbakır Tabip Odası
-Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİAD)
-Doğu ve Güneydoğu İş Kadınları Derneği (DOGUNKAD)
-Ortadoğu Sanayici ve Girişimci İş İnsanlar Derneği (OSGİAD)
-Diyarbakır Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (DSMMMO)
-Güneydoğu Tekstil, Sanayi ve İş İnsanları Derneği (GÜNTİAD)
-Diyarbakır Kadın Meclisi
-TOBB Kadın Girişimciler Kurulu
-Amed KESK Şubeler Platformu
-Disk Bölge Temsilciliği
-Türkiye İnsan Hakları Vakfı Diyarbakır Temsilciliği (TİHİV)
-Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Diyarbakır Şubesi
-Diyarbakır Eczacı Odası
-Diyarbakır Diş Hekimleri Odası
-Diyarbakır Veteriner Hekimler Odası
-Sosyal Hizmetler Uzmanı Derneği
-Rosa Kadın Derneği
-Rengarenk Umutlar Derneği
(Haber Merkezi)