Norşin Öncel – Özel
TİGRİS HABER - Diyarbakır’daki bazı kurumların son dönemlerde davetiye usulü ile yaptığı ihaleler tepkilere neden oluyor. Diyarbakır’da büyükşehir Belediyesi dışındaki birçok kurum ihalelerini canlı yapmıyor. Kurumların bu yanlış uygulamaları, AK Parti’nin bazı bölgelerde gerilemesine neden oluyor. Tigris Haber Gazetesi olarak, bazı kurumlar tarafından yapılan pazarlık usulü ihaleleri kentteki siyasi parti temsilcilerine sorduk.
Pazarlık usulü ile değil, açık yapılmalı
Cumhuriyet Halk Partisi CHP İl başkanı Gönül Özel, “Kentte son dönemlerde pazarlık usulü ihalelerin yapıldığını görüyoruz. Üstelik ihale alan firmaların birçoğu kent dışındaki firmalar. Herkesin kendisini yaşadığı kente ait hissetmesi lazım. Ev için bir şeyler aldığım zaman yerel marketlerden alışverişimi yaparım. Bizler bu kentin ekmeğini ve suyunu içiyoruz. Biz kendi esnafımızı kalkındırmazsak bu kentte işsizlikte, yoksullukta artar. Dolayısıyla kent genelinde yapılan ihalelerin pazarlık usulü ile değil, açık yapmaları lazım. Bir kurum ne kadar şeffaf olursa halk o kadar güvenir ve inanır. Büyükşehir Belediyesi bir süredir ihalelerini şeffaf ve canlı yayınlıyor. Karayolları gibi diğer kurumların da ihalelerini şeffaf yapmaları lazım. Bu kente yarar sağlayacak duruş sergilemeleri gerekir” şeklinde konuştu.
Kamunun ciddi zararlar yaşamasına neden oluyor
DEVA Partisi Diyarbakır İl Başkanı Cihan Ülsen, “Kamunun tüm faaliyetlerinin açık, izlenebilir ve denetlenebilir olması demokrasi, hukuk devleti ve iyi yönetişim için kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bu açından kamu tarafından yapılan ihaleler de bu temel ilkeden ayrı düşünülemez. Aksi durumda yani açık, izlenebilir ve denetlenebilir olmayan her ihaleye toplum nezdinde kuşku ile bakılır. Kamu alımları ve ihalelerde rekabeti ortadan kaldıran, ihaleyi istisna keyfiliği kural haline getiren, yolsuzluk kapısını açık tutan tüm istisna ve muafiyetlerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Uzun zamandır Diyarbakır'ın gündeminde olan bazı ihaleler ile ilgili sorunlara bu açıdan ilkesel yaklaşmamız gerekiyor. Bu anlamda davet usulü ile il dışındaki firmaların ihaleye katılımlarının sağlanması ve bunun sonucunda düşük kırımlar ile ihalelerin verilmesi birçok açıdan kabul edilemez bir durumdur. Çünkü firmalar arasındaki rekabette eşitsiz bir durum yaratılmış olunuyor. Diğer taraftan da kamunun ciddi zararlar yaşamasına sebebiyet veriliyor. Bunun önüne geçmek için şeffaf bir ihale yöntemi olan açık ihale usulü ile ihalelerin yapılması öncelenmeli ve ihalelerin açık, izlenebilir ve denetlenebilir olması sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Kamu yararı gözetilerek yapılmalı
İYİ Parti Diyarbakır İl Başkanı Vejdin Ensarioğlu ise, ihalelerin şeffaf yapılması gerektiğini belirterek, “Yani bugün bizim kabul etmeyeceğimiz yürürlükte olan bir çok konu var, etik mi derseniz etik değildir, etik bulmuyorum ancak yasa çerçevesinde kanun müsaade ettiği sürece bizim müdahale etmemiz, itirazda bulunup iptal etme durumu yok. Sonuçta bu devletin kurumu devletin yetkileri tarafından hazırlanan projelerdir. Bir çok konuyu etik bulmuyorum. Kurumların kamu yararı gözeterek bu tür işlemleri yapmasında fayda var” dedi.
Kanuna aykırı bir şey varsa yargı gereğini yapar
Ak Parti Diyarbakır İl Başkanı Serdar Budak ise, “Kurumların ihalelerini nasıl yaptığını, nasıl verdiğini bilmiyorum. Tabi ki kanuna aykırı bir şey varsa ilgili müfettişler bunu soruşturur. Bu devlet ihalelerinde kanuna aykırı bir iş yapılmışsa dediğim gibi bunun cezası ilgili teftiş kurulu tarafından verilir” şeklinde konuştu.
Bütün ihaleler açık yapılmalı
Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, “Kamu ihalelerinin herkese açık ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini parti olarak biz her ortamda dile getirdik. Sonuç itibariyle kamunun yapacağı hizmetler bütün toplumu ilgilendiriyor. Bu anlamda yapılacak harcamalar bir denetime tabii tutulmazsa, yapılacak ihaleler kamuya açık yapılmazsa ciddi anlamda kurumlar zan altında kalır. Bu tür uygulamalar hepimizi rahatsız ediyor. Tüm kurumların denetime açık olması lazım. Yani davetiye usulüyle yapılan işlemlerde bir çok kayırma ve farklı ilişkilerin geliştiğini biz biliyoruz" dedi.
Kent ekonomisine darbedir
Halkların Demokrasi Partisi HDP Diyarbakır İl Başkanı Hülya Alökmen Uyanık’da, “Diyarbakır’ın kendi içinde sıkıntı yaşadığı aşikar. İşsizin ve yoksulun fazla olduğu bir şehir. Kayyum atandıktan sonra 2016’dan sonra Diyarbakır’da bu biraz gelenek haline geldi. Birçok ihalenin usulsüz ve kendi yandaşlarına verdiklerini hepimiz biliyoruz. 2016 yılından sonra bazı kayyumların yolsuzlukları basına yansıdı. Ancak bunlarla ilgili derinlikli bir soruşturma yürütülmedi. Halen bazı kayyumlar kendi yandaşlarını zengin etmek için ihaleler pazarlık usulü ile yapılıyor. İşte en son demiryolunun kenarına duvar örülme mevzusu. İhale bile Malatya’da yapılıyor bu anlamda kamuoyuna biraz daha şeffaf davranmak gerekiyor. Diyarbakır ‘ın önceki kayyumu görevden alındı. Neden görevden alındığı konusuyla ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesi lazım. Bu kentin ekonomik durumu ortadayken yapılan ihalelerin batı illerindeki firmalara verilmesi kabul edilir değil. Bu nedenle bütün kurumları sorumluluk almaya davet ediyorum. Yerelin güçlenmesi için çaba sarf edelim. Biz tüm işlemlerin şeffaf olması gerektiğine inanıyoruz. Bu tür ihalelerin Diyarbakır dışındaki firmalara verilmesi aynı zamanda kent ekonomisine de başka anlamda darbedir” ifadelerini kullandı.
Umudumuz yeni valinin tutumu
Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, kurumları dürüst ve adil olmaya çağırarak, “Diyarbakır'da yapılan bazı ihalelerin, il dışındaki şirketlere davetiye usulü adrese teslim yapıldığına dair duyumlar almaktayız. Bu duyumlar doğruysa büyük yanlışlar yapılıyor demektir. Yetkililer ihaleleri verirken, yerel veya yabancı fark etmez her şeyden önce şeffaf olmalı ve vatandaşın parası yerinde ve gereği gibi kullanmalıdır. Birilerine menfaat sağlama gibi bir yola girilmemelidirler. Elbette Türkiye'deki tüm ihalelere, tüm şirketler girebilir ve hak ederse ihaleyi alabilir. Çünkü Türkiye serbest piyasa ve rekabet koşulları vardır. Kimse buna engel olamaz. Yanlış olan şey, davetiye usulüyle yapılan adrese teslim olan ihalelerdir. Bunların yapılmaması gerekir. Diğer yanda, işi bitirecek yerel şirketler varsa ve ihaleyi alması durumunda, vergi ödemeleri, malzeme alımı ve işçi çalıştırma gibi alanlarda da Diyarbakır’da ilgili esnaf ve kişiler faydalanmış olacak. Ama unutmayalım AK Parti iktidarı döneminden bahs ediyoruz. Maalesef liyakat ve ehliyet yerine, adrese teslim ihaleler, mülakatlarla adrese teslim işçi ve memur alımlarının şikayetlerini çok duyuyoruz. Yetkililerden beklentimiz, ihalelerin şeffaf yapılması ve herkesin katılmasına fırsat verilmesini, işçi ve memur alımlarında veya atamalarda partizancılık yerine ehliyet ve liyakata önem vermeleridir. Her yerde ve herkes için değişmeyecek temel ölçü adil olmaktır. Her alanda Adaleti ayakta tutmak zorundayız. Umudumuz, yeni valimizin, bu tür duyumların, üzerine gidip, hiç bir usulsüzlüğe fırsat vermeyeceğidir” dedi.