Gönül Morkoç
TİGRİS HABER - Diyarbakır’da 2018 yılında pantolon paçasını yaptırmak için dükkânına gelen polis memuru ile aralarında çıkan tartışmada darp edildiğini iddia eden Terzi Osman Gökalp, başlattığı hukuk mücadelesini kazandı. AYM, Gökalp’in işkenceye maruz kaldığını, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nın açmadığı ‘işkence soruşturmasının’ açılmasını istedi.
Diyarbakır’da 2018 yılının Ağustos ayında polis memuru M.A pantolon paçasını yaptırmak için terzi Osman Gökalp’in dükkânına gitti. M.A, işlemden sonra paçanın kesilen kısımlarını istedi. Terzi Osman Gökalp, kesik paça parçalarından birini bulamayınca, polis memuru M. A ile aralarında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine polis memuru M.A. terzi dükkânına polis çağırdı. İddialara göre, gelen polisler terzi Osman Gökap’i zor kullanarak, gözaltına aldı ve karakola götürdü. Gökalp hakkında “hakaret, tehdit, görev yaptırmamak için direnmek” suçlarından işlem yapıldı. Serbest bırakılan Gökalp, hakkında 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açıldı.
İşkence raporla belgelendi
Gözaltı sırasında doktor muayenesine götürülen Osman Gökalp’e “sol frontalde yüzeysel lezyon, dizde hiperemi, boyunda çift taraflı yüzeysel hiperemi” tespit edilmiştir raporu verildi. Gökalp, serbest bırakıldıktan sonra Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na (TİHV) da başvurarak, işkenceyi raporladı. TİHV’in düzenlediği raporda, “Alın, yüz, omuz, bel, dirsek, diz ve bileklerinde ekimoz ve sıyrıklar tespit edilmiş, ayrıca başvurucuya servikal disk bozukluğu tanısı konulmuştur” ifadeleri yer aldı. Gökalp, aldığı raporlarla beraber hem CİMER’e başvurdu, hem de Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’na, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılık, 2 Ekim 2018 tarihinde ‘kovuşturmaya yer yok” diyerek, dosyayı kapattı.
Anayasa mahkemesine gitti
Savcılığın bu kararının ardından, Osman Gökalp, 2019 yılında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. AYM, dosyayı sonuçlandırdı ve Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nın “kovuşturmaya yer yok” kararının yerinde olmadığını, Osman Gökalp’in “hak ihlaline” maruz kaldığına hükmetti. AYM, savcılığın “kovuşturmaya yer yok” kararının Anayasanın 17’inci maddesinin (Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz) ihlali anlamına geldiğini belirterek, ihlali giderecek şekilde soruşturma açılması için dosyayı Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi.
‘Cumhurbaşkanına hakaret ettin’
Anayasa Mahkemesi, kararında Osman Gökalp’in ifadelerine de yer verdi. AYM kararında, Osman Gökalp yaşadıkları şu şekilde yer aldı: “Polis memurları ‘karakola ifadeye geliyorsun’ dediklerinde ‘hangi suçtan’ diye sormuştur. Bunun üzerine polis memurları ‘Cumhurbaşkanı’na hakaretten’ demiştir. Kendisi de ‘saçmalamayın ne alakası var?’ deyince ‘fazla uzatma s.e s.e geleceksin’ diyerek kolunu arkadan bükmüş, yere yatırarak ters kelepçe takmışlardır. Kendisini bir süre ters kelepçeli bekletmiş, ters kelepçeye itiraz etmesi üzerine kelepçeyi önden takmışlardır. Zayıf ve esmer olan polis memuru sırtına vurmuş, bunun üzerine başvurucu sol tarafına düşmüştür. Kendisini polis arabasına zorla bindirmeye çalışmış ve bu sırada darp etmişlerdir.”
‘Karar oldukça önemli’
Tigris Haber’e konuşan Terzi Osman Gökalp’in Avukatı Gulan Çağın Kaleli, AYM’nin kararının “işkence ve kötü muamele ile mücadelede” önemli olduğunu söyledi. Son dönemlerde yaşanan işkence vakalarında adli makamların “soruşturma direnci” ile karşılaştıklarını belirten Çağın, “Kişinin işkence ve kötü muamele gördüğünün alternatif raporlarla desteklenmesi, bu kararın çıkmasına vesile oldu. İlk verilen adli muayene raporu ilk bulguları gösteren bir rapor. TİHV’in verdiği rapor ise ‘İstanbul Protokolü’ ilkelerine uygun hazırlanmıştır. Karar önemli ve sevindiricidir” dedi.
Çağın, AYM’nin bu kararının, Terzi Gökalp hakkında 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde süren “kamu davasına” da etki edeceğini söyledi.