TİGRİS HABER - Diyarbakır-Bismil kara yolunun 20 kilometrelik bölümündeki elektrik direklerine yaptıkları yuvalarda kuluçkaya yatan leylekler, yaklaşık bir aylık kuluçka süresinin ardından yavrularına kavuştu. Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, leyleklerin binlerce kilometre yol katledip Nil Nehri'nden Dicle Vadisi'ne geldiğini söyledi.
Leyleklerin şubat ayının ortalarından itibaren kısım kısım vadiye geldiklerini anlatan Kılıç, ilk olarak erkek leyleklerin bölgeye geldiğini, daha sonra gelen dişi leylek ile birlikte yuvayı kurduklarını belirterek, "Bazen yuvalar konusunda çatışmalar olabiliyor ama genel olarak yuva sahipleri bu kavgaların galibidir. Bazı yuvaların 30 sene kullanıldığını biliyoruz." dedi.
Dişi leyleklerin nisan ayının başından itibaren kuluçkaya yattığını, kuluçka sürelerinin yaklaşık bir ay olduğunu ifade eden Kılıç, mayıs ayında yavruların yumurtadan çıktığını kaydetti.
Leyleklerin bölge için çok büyük öneme sahip olduğunu anlatan Kılıç, şöyle konuştu:
"Bölgede aşırı üreyecek kertenkele, kurbağa, danaburnu ve toprak solucanları gibi canlıları kontrol altına alıyorlar. Dolayısıyla çevre için vazgeçilmez bir öğedir. Yavrular çıktıktan sonra leylekler daha büyük bir mesaiye başlıyor. Yavruların büyümeleri için anne ve baba sürekli yiyecek taşıyor. Başlangıçta yiyecek taşıma işini dönüşümlü yaparlar. Yavruları temmuz ayı ortalarına kadar besliyorlar. Yaklaşık olarak 2,5 aylık yuva döneminden sonra yavrular yuvadan ayrılıyor. Bunun ardından göç için yağ bağlamaya başlıyorlar. O nedenle de daha fazla yiyecek yemeleri lazım. Bir araya gelerek yaşlı, tecrübeli leyleklerin öncülüğünde geldikleri, kışı geçirecekleri Nil Nehri kıyısına geri dönüyorlar."
"52 yuvamız var"
Dicle Nehri kenarında pek çok yerde leylek yuvalarının olduğunu anlatan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bismil-Diyarbakır yolundaki yüksek gerilim hatlarındaki yuvaları takibe aldık. Burada 52 yuvamız var. Bazen bu sayı birkaç artış veya azalış gösterebiliyor. Genel olarak yuvalarına bağlı oldukları için her sene yuva üzerine materyal bırakarak kuluçkayı sürdürüyorlar. Yuva yüksekliği materyallerden dolayı bazen 1,5 metreyi geçebiliyor. Nehre çok yakın olduğu için yiyeceğe ulaşmak büyük bir avantaj oluyor. Yüksek gerilim hatlarıyla nehir arasındaki mesafe bazen 50 bazen de 100 metre olduğu için leyleklere büyük bir avantaj sağlıyor. Yiyeceği rahatlıkla taşıyorlar ve kısa sürede gidip gelebildikleri için yavruların hepsini yaşatma şansına sahipler."
Yavruların hemen hemen hepsinin yaşadığını gördüklerini bildiren Kılıç, "Bismil-Diyarbakır yolundaki kimi yuvalarda 3-4 ve 5 yavruyu sıklıkla görüyoruz. Bu değerler Türkiye ortalamasının üzerindedir. Burada yavruların her birini yaşatma şansları var çünkü yiyecek bol. Bu da yavrular için büyük bir fırsat." ifadelerini kullandı.
Dicle Vadisi'nin leyleklerin beslenmesi için uygun bir bölge olduğuna dikkati çeken Kılıç, yuvalar nehre yakın olduğu için yavrularını büyütebildiklerini, yavrularına kısa sürede yiyecek getirebildiklerini anlattı.
Kılıç, "Yavruların doymaları demek sağlıklı olmaları, hastalıklara karşı dirençli olmaları demektir. Bu avantajı diğer bölgelerde göremiyoruz, o nedenle şanslı bir popülasyon diyebiliriz." dedi.