Diyarbakır’da ‘Sinek’ istilası!

NACİ SAPAN

Diyarbakır’da ilginç bir durum var, yazmadan geçemeyeceğim. Caddede, sokakta, evde, oturduğumuz herhangi bir yerde mutlaka saldırı altındayız ya da altındasınız. Sanırım şu an yazıyı okuyan herkes ‘EVET’ diyecek.

Sinek, sivrisinek, karasinek, kara, kara haşaratların saldırısı altında olduğumuzun farkındasınız değil mi?

Bir sinek istilası olur mu, diye düşünmeye başladım ki, sonra olmaz dedim.

‘Nerede görülmüş ki sinek istilası’ diye kafamda ikna turları yaptım.

Boş, gereksiz ikna turu yapmışım, 1959 yılının Ağustos ayında İstanbul’da gerçekleşmiş sinek istilası. Hatta Devlet ‘sinek avı’ seferberliği ilan etmiş, yurttaşları sinek avına çıkmaya zorunlu tutmuş. Vatandaş raketlerle sinek avına çıkmış, çıkmayanlara da para cezası uygulanmış.

Diyarbakır bu aşamada mı değil mi, yetkililerden soracağız!

Saldırı altında olduğumuz gerçek, ancak istila konusunda iddialı değilim.

Sanırım zamanında ilaçlama yapılmadığı içindir ki sinek familyası sürü halinde dolaşıyor, bazen yumuşak, bazen de sert dalışlar yapıyor, rahatsız ediyor.

Bu familyayı temizleme işinden yüzde yüz kim/kimler sorumlu, doğrusu onu da bilmiyorum.

Belediyeler mi?

Çevre sağlığı, halk sağlığı müdürlüğü birimleri mi?

Yoksa topyekûn sağlık müdürlüğünü mü ilgilendiriyor?

Her neyse, toplum sağlığının tehlike altında olduğu bilinciyle toplumu basın aracılığıyla bilgilendirmelerini rica ediyoruz.

Şimdilik saldırı var, istila gerçekleşmeden meseleye çare bulunsun, sinek avı seferberliğine tabi tutulmayalım. Tabi tutulduğumuz açlık seferberliği bize yeter de artar!

*

Söz, sinek familyasından açılmışken;

‘Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az’ atasözü ile devam edeyim.

Mecaz anlamlı, önemli öğüt içeren atasözüdür.

Neden mecaz?

Hazır konuya girmişken ‘TDK sözlüğüne de danışmak en doğrusu’ dedim, baktım, şöyle diyor;

'Anlayışlı kimseleri en küçük bir söz bile etkiler oysa anlayışsız kimselere ne söylense yararsızdır.' Anlamında kullanılmaktadır.

Niyetim, ne saz ne de davul-zurna çalmak.

Saz çalmak Selahattin Demirtaş’a yakışıyor, çıktığında dinleyeceğiz.

Zaten, AİHM’de yukarıdaki atasözüne benzer bir çağrıda bulunmuş.

Bize de ‘Hadi hayırlısı’ demek düşüyor.

Umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir.

Bu arada ‘istila’ öncesi de bir temizliğin şart olduğunu da halk sağlığı ile ilgilenen birimlere hatırlatmak isterim.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.