Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı'na bağlı Dil Geliştirme ve Koruma Şube Müdürlüğü tarafından açılan Medeniyet Dilleri Atölyesini ziyaret eden Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu, Sur Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Abdullah Çiftçi ile birlikte Kürtçe ders eğitimine katılarak kursiyerlerle sohbet etti. Burada açıklamalarda bulunan Vali Karaloğlu, ana dili politik istismar aracı olarak kullanma hastalığının devam ettiğini, bu hastalıktan şehri de ülkeyi de kurtarmak gerektiğini söyledi.
Medeniyet Atölyesinde Kürtçe, Zazaca, Arapça, Farsça, Süryanice ve Osmanlı Türkçesi…
Vali Karaloğlu, "Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığımıza bağlı, Dil Geliştirme ve Koruma Şube Müdürlüğümüz Medeniyet Dilleri Atölyesinin, bugün sizlerle ilk dersini bizde beraberce 5-10 dakika bir Kürtçe dersi dinleyerek başlatmış olduk. Hem şehrimize hem ülkemize hem milletimize hayırlı uğurlu olsun. Medeniyet Atölyesinde Kürtçe, Zazaca, Arapça, Farsça, Süryanice ve Osmanlı Türkçesi olmak üzere 6 branşta çok yoğun bir talep oldu. İlan ettikten sonra binin üzerinde vatandaşımız bu 5 dil ve Osmanlı Türkçesi ile ilgili müracaat bulundu. Ama biz ilk etapta 650 civarında öğrencimiz ile kurslarımıza başlatmış olduk. Bizim resmi dilimiz Türkçe, Anayasamızda çok açık bir şekilde yazılmış, 83 milyonun ortak paydası ortak anlaşabileceği iş ve işlemlerini yürütebileceği resmi dilimiz Türkçe. Ama Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde Türkiye'nin dışında da konuşulan ona yakın farklı anadiller var, korumak geliştirmek ve bizim devlet olarak millet olarak görevimiz. Biz olaya böyle bakıyoruz. İşte bakımdan Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde, Türkçeden sonra en çok kullanılan ana dillerden bir tanesi de Kürtçe, Zazaca iki dil de, Diyarbakır'da yoğun olarak kullanılan iki ana dil değerimiz. İşte biz Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak Kürtçe, Zazaca bunun yanında Arapça, Farsça, Süryanice Osmanlıca olmak üzere dilde bu kursları başlatmış olduk. Ama maalesef Türkiye'de ana dili politik istismar aracı olarak kullanma hastalığı devam ediyor. Artık bu hastalıktan şehrimizi de ülkemizi de kurtarmamız lazım. Bizim Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde konuşulan farklı dil ve lehçelerin biz bunlara medeniyetimizin dilleri diyoruz. Bunları korumak geliştirmek, bizim zenginliğimiz ülke olarak, millet olarak bizim zenginliğimiz. Biz olaya böyle bakıyoruz, vatandaşlarımızın kendi anadillerini kullanması geliştirilmesi noktasında, uygulamada farklı eksikliklerimiz olabilir. İşte bugün Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak bu eksikliği giderme adına bu adımı atıyoruz. Bu faaliyetleri yapıyoruz, inşallah önümüzdeki dönemde bunu geliştirerek devam edeceğiz. Yarın Nevruz şimdiden bütün vatandaşlarımızın nevruzun kutluyorum. İnşallah Nevruz hem tabiatın yeniden doğuşuna, gelişini hem de ülkemizin milletimizin Diyarbakır’ımızın yeniden uyanışına da vesile olsun diye temenni ediyorum. 'Newroz piroz be', oldu mu becerebildim mi? Tebrik ediyoruz arkadaşlar başarılar diliyoruz" diye konuştu.
Konuşmaların ardından atölyede eğitimlere başlandı. (İHA)