Korona virüs salgınında aşı çalışmalarının da yürütülmesiyle 1 Mart itibariyle yeni kontrollü normalleşme adımları atıldı. Diyarbakır'da, vatandaşlar rehavete kapıldı. Vatandaşların tedbiri elden bırakmasının ardından vaka sayılarında da büyük artışlar yaşandı. Bir dönem günlük 45-50 civarında vaka varken, 6-8 kat artmasıyla hastane ışıkları tekrara yanmaya, yoğun bakımlardaki hastaların artmasıyla, kapalı olan servisler tekrar açılamaya başlandı. Özel bir hastanede görevli uzman doktor Halis Yerlikaya, yüzde 45’lere yakını aşı sırası gelip aşıya gitmeyen vatandaşların olduğunu ifade ederek, aşıların güvenli olduğunu ve sırası gelen vatandaşların aşıya gitmeleri gerektiğini kaydetti.
“O mavi haritada öle öle bedeli ödedik”
Diyarbakır’da geçen yıl yaz aylarında çok büyük acı yaşadıklarını, söyleyen Uz. Dr. Yerlikaya, neredeyse her evden bir kişiyi kaybettikleri dönemler olduğunu belirtti. Uz. Dr. Yerlikaya, “Ameliyathaneler yoğun bakıma çevrilmişti. Çok ciddi vaka artışlarıyla karşı karşıyaydık. Çok ciddi bedeller ödedik. Sonradan bir harita açıklandı. O harita da neden biz maviyiz diye sorduklarında, biz öle öle, biz bu bedeli ödeye ödeye bağışıklık kazandık diye ifade etmiştik. 1 Marttan önceki dönemde yüzde 3’lere kadar düşmüştü. Diyarbakır’da ortalama 45-50 civarında bir vaka vardı o dönemde. Sonrasında tekrar bu kısıtlamaların tümden ortadan kaldırılmasıyla birlikte çok ciddi artışları yaşamaya başladık. 6-8 katlık artışlarla karşı karşıyayız. Kapanan servisler Diyarbakır’da yeniden açıldı. Eğitim araştırma hastanesinde bu servislerimiz yeniden açılmaya başlandı. Yoğun bakımlardaki hasta sayısı arttı. İlçelerde sayılar arttı. Kimi ilçelerimizde hiç hasta kalmamıştı. Ama şu anda Ergani ilçesinde başta olmak üzere birçok yerde hastalar ciddi bir artışla karşı karşıyayız” dedi.
“Yeniden ölümler oluşmaya başladı”
Şu an Türkiye'nin en büyük pikini yaşadığını aktaran Uz. Dr. Yerlikaya, sözlerine şöyle devam etti:
“Bizde de çok belirgin bir atış var. Umarım geçen dönemde yaşadığımızı bir daha yaşamayız. Diğer illerle kıyaslandığında bizim bölgemiz en düşük illerin başında geliyor. Yüzde 45’lere yakını aşı sırası gelip aşıya gitmeyenler var. Bizim bölgemizde elimize ulaşan bilgilere göre. Aslında biz aşı açısında deneyimli bir ülkeyiz. Potansiyelimiz, sağlık ordumuz buna uygun. Günde 1 milyona yakın aşı yapabilecek durumdayız. Yeter ki bunu organize edelim. Yeter ki aşı olsunlar. Yeniden ölümler oluşmaya başladı. Bu konuda da kaygılıyız. Toplumun şunu ifade etmesi lazım. Artık bu bedeli ödemek istemiyoruz. Yaşam hakkımızdan vazgeçmek istemiyoruz diye toplumun, çıkıp bunu ortaya koyması gerekiyor. Aşı, bu pandemiyle mücadele de en önemli aracımız. Şu anda uygulanmakta olan aşılar da güvenilir aşılar. Aşı sırası gelen yurttaşlar gidip aşı olmaları gerekiyor. Aşı aracılığıyla hem kendilerini, hem sevdiklerini, hem toplumu korumuş olurlar. Bu konuda tereddüt yaşamamaları lazım.” (İHA)