Ramazan YAVUZ-HABER
TİGRİS HABER - Diyarbakır'da bunaltıcı sıcaklar devam ederken, Cuma namazı hutbesinde, günümüzde çevre problemlerinin başında susuzluk geldiği hatırlatılarak, su sıkıntısının yaşanmaması için su kaynaklarının boş yere israf edilmemesi istendi. Hutbede, "Başta su kaynaklarımız olmak üzere doğal hayatı, ormanlarımızı ve piknik alanlarımızı temiz tutmalı ve korumalıyız " denildi
Dünya'da yapılan bir araştırmaya göre güvenli suya erişim bir öncelik olmaya devam ediyor. Her gün 2 ila 4 milyar insan içilemez, tehlikeli ve hatta ölümcül su tüketiyor. 1,8 milyar insan kirlenmiş su kullanıyor ve 2,5 milyar insan hâlâ temiz içme suyuna ulaşamıyor. Bu haftaki Cuma hutbesi de başta su olmak üzere doğal kaynaklar ve çevrenin önemine ayrıldı.
Kendisinden başka hiçbir şeyi düşünmeyen, mutluluğu sınırsız tüketimde arayan insanoğlu'nun yeryüzündeki tabii dengeyi bozduğunun belirtildiği hutbede, hırs ve tamahın esiri olan, nefsinin doyumsuz isteklerine boyun eğen nice insanın, bütün mahlûkatın ortak kullanım alanlarını sorumsuzca yok ettiği kaydedildi.
Üretilen kimyasal silahlar ve bombalarla yeryüzünün yaşanmaz hale getirildiği kaydedilen hutbede "zalimler, başta Gazze olmak üzere dünyanın değişik bölgelerinde uyguladıkları soykırımlarla sadece masum insanların değil, doğal hayatın da katili olmaktadırlar. Nitekim Yüce Rabbimiz bu zalimleri, bizlere şöyle tanıtmaktadır: “İnsanların bazıları vardır ki, eline fırsat geçtiğinde yeryüzünde bozgunculuk çıkarıp ürünleri ve nesilleri yok etmeye çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.” denildi.
SUSUZLUK VE KURAKLIK BAŞ PROBLEM
Günümüzde, dünyada derinden hissedilen çevre problemlerinin başında susuzluk ve kuraklığın geldiği vurgulanan hutbede şunlar dile getirildi:
" Peygamber Efendimiz (s.a.s), suyun bir damlasını bile israf etmeyi yasaklamış, nehirden abdest aldığımızda dahi suyu tasarruflu kullanmayı bizlere öğütlemiştir. Hal böyleyken, bugün, gereksiz kullanım sonucunda ülkemiz de dâhil olmak üzere pek çok yerde su kaynakları yok olmaktadır. Sorumsuzca dökülen atıklar, plansızca açılan su kuyuları, bilinçsizce yapılan sulamalar hayat kaynağımız olan suyun geleceğini tehdit etmektedir."
SUYUMUZU KORUMALI, YANGINLARA DİKKAT ETMELİYİZ
Bizler dünyanın sahibi değil, emanetçisiyiz. Yapmamız gereken, israf ve savurganlıktan uzak durmak, çevremizi ibadet bilinciyle muhafaza etmektir. Başta su kaynaklarımız olmak üzere doğal hayatı, ormanlarımızı ve piknik alanlarımızı temiz tutmak ve korumaktır. Özellikle yaz aylarında orman yangınlarına karşı dikkatli olmaktır. Çevremize ve canlılara zarar verecek, tabii dengeyi bozacak her türlü tutum ve davranıştan kaçınmaktır. Nesillerimize yaşanılabilir bir dünya ve temiz bir çevre bırakmak için gayret göstermektir. Unutmayalım ki temizlik, imanın yarısı ibadetlerin temel şartıdır. Müslüman’ın en önemli vasfıdır.
YERE TÜKÜRMEK KÖTÜ AMELLERDENDİR
Dolayısıyla Müslüman işyerini, sokağını, çevresini, mesire alanlarını temiz tutmalıdır. Rabbimizin kâinata koyduğu ilahi dengeyi bozacak tutum ve davranışlardan şiddetle kaçınmalıdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu hadisinde “Ümmetimin iyi ve kötü bütün amelleri bana gösterildi; iyi amelleri arasında, insanlara eziyet veren şeylerin yoldan kaldırılması, kötü amelleri arasında ise yerlere tükürmek ve yerleri kirletmek vardı.”