Diyarbakır onur konuğu olunca işadamlarımız, iş dünyasının STK’ları İzmir enternasyonal fuarına davetliydi. Güzel görüntülere, yakın diyaloglara tanık olduk. Uzaktan da olsa takip ettiğimiz İzmir günleri ile ilgili dikkatimi çeken bir olayı yazmak durumundayım, kimse de kusura bakmasın.
Diyarbakır iş dünyası, iş adamları İzmir’in iş dünyasına ‘Gelin Diyarbakır’a yatırım yapın’ teklifinde bulunmuş. Bu tür davetlere hep tanık oluruz. Ancak, Batı illerinden kimse de çıkıp yatırım yapmak üzere Diyarbakır’a gelmedi. Belki bir iki küçük istisna olabilir, ama patlayan bir yatırım türüne henüz rastlamadık.
Sürecin selametli yürüdüğü, artık eski günlerin geride kaldığı yönünde bir algı üzerinden yapılan teklife bundan sonra olumlu cevap gelir mi, birileri gelip büyük yatırım yapar mı?
Bunu bilemiyoruz, ancak Organize Sanayi Bölgesinin yıllardır devam eden sorunlarının tamamının çözüme kavuşturulmadığı bir ortamda Batı illerinden yatırım için birilerinin gelmeyeceği gerçeğini kimse gözden kaçırmasın.
Çağrıların boşuna olduğunu, Batı’daki iş dünyasının gelip-gelmeme konusunda tereddüt içinde olduğunu biliyor ve görüyoruz. Bu tür çağrıların sadece gazete sayfalarının ve TV ekranlarının manşet haberi olmaktan öteye geçmediğinin de tanıklarıyız.
Gerçekçi olmak durumundayız.
Batıdaki iş dünyası yatırım yapmak için henüz güvenli bir ortamın varlığı konusunda ikna değil. Mevcut yerel yatırımcıların dahi sıkıntı yaşadığı gerçeğini gözden kaçırarak, dışarıdan yatırımcı davet etmenin çok gerçekçi bir yaklaşım olmadığını kendi içimizde mutlaka tartışmamız gerekiyor.
Diyarbakır için önemli bir girdi kaynağı olan mermer ocaklarındaki üretimin durmuş olmasını dışarıdaki yatırımcıya nasıl izah edeceğiz?
Demirören grubunun Lice’deki fabrikasını söküp götüreceği yönünde çıkan haberlerin yansımasının nasıl olacağını görmek gerekiyor. Demirören grubunun fabrikanın kurulu olduğu araziyi ya devlete satacağı yâda bir vakfa bağışlayacağı yönünde duyumlar yayılıyor piyasaya. Asıl amacın ne olduğunu bilmemekle birlikte, bu tür gelişmelerin dışarıdan yatırım yapmaları için davet edilen iş dünyasını olumsuz etkileyeceği muhakkak.
İçeride sıkıntı varken dışarıyı ikna etmek çok zor. Önce içerideki sorunları çözmek gerekiyor. Aksi takdirde ‘Biz çağırdık gelmediler’ gibi sürekli siteme dayalı çağrılar karşılık bulmadan devam eder.