Diyarbakır ve motosikletli çeteler!

NACİ SAPAN

Son günlerde motosikletli, silahlı çeteleri konuşuyor Diyarbakır.

Çınar Devlet hastanesi başhekimine yönelik silahlı saldırıdan sonra bir kez daha gündeme geldi motosikletli, silahlı, kasklı çeteler. Gayet rahat, gelmişler sıkıp gitmişler.

Yakalandıklarını duydum;

‘Alacaklı olduğumuz başkasına benzettik’ demişler…

Acaba öyle mi?

‘Öldürmeye tam teşebbüs’ gibi bir durum söz konusu.

‘Pardon’, deyip işin içinden çıkacaklar mı, yoksa benzettiğiniz kişi kim diye mi sorup, gerçeğe mi varmak gerekir?

Bu çeteler, uzun zamandır var Diyarbakır’da, duyduğumuz kadarıyla ‘tetikçilik’ yapıyorlar…

Birilerinin alacağını para karşılığı tahsil etmek üzere ‘Eylem’ gerçekleştiriyorlar.

Bir nevi taşeronlar!

Çek, senet tahsilâtçısının farklı versiyonu.

Bir takım güçler, dönemsel olarak Diyarbakır’ı kriminal suç çeteleriyle tanıştırıyor.

Uyuşturucu çeteleri, faizci, tefeci, bahisçi çeteler, soygun-vurgun çeteleri ve çökenleri gibi güruhlar, ‘Terör’ estiriyor. Kriminal tipler ve güçler, dönemsel olarak Diyarbakır’ı kriminalize ederek huzura müdahil oluyor.

Son zamanlarda motosikletli çeteler kenti kuşattı, sağa sola ateş açıyor, şahıslara kurşun yağdırıyor ve ortadan kayboluyorlar. Emniyetin dün bir açıklaması oldu, bu çetelere operasyon yapılmış, 6 kişi yakalanmış.

Evet, sonrası?

Bir süre sonra serbest kalacaklar, aynı işleri yapacaklar, yâda başkaları bu işleri, yani çökme işlerini yapmak üzere devreye sokulacak.

Rant odaklı bir kent görünümü hâkim olduğu için, farklı alanlarda çetelerin üremesi gayet doğal gibi görünse de, öyle değil, öyle de olmamalı.

*

Diyarbakır’da belediyelerin ‘kaldırım işgali’ konusunda esnafı uyarması olumlu karşılandı. Özellikle sur ve Yenişehir ilçelerindeki işgaller vatandaşların yoğun şikâyetlerine neden oldu. Turizm bölgesi olarak bilinen Sur ilçesinde kaldırımdan caddelere taşan işgaller ciddi rahatsızlık yaratıyor. Bu bölgede hem araç hem de yaya trafiğinin sağlıklı yapılması isteniyor.

*

Hafif raylı hikâyesi!

Eş başkanlara bir uyarı; Hafif raylı sistem güzergâhında inceleme meselesi bize yabancı gelmedi.

Hikâyenin konusu değişmiyor!

Sırasıyla izlenen yol şöyle;

Önce güzergâh incelemesi,

Yüklenici firma yetkilileri ile çekilmiş inceleme fotoğrafları,

Sonra lansman toplantısı,

Bir sonraki adım ‘güzergâhta sıkıntı çıktı’ açıklamaları geliyor.

Ekinciler caddesi, Ofis üst geçit güzergâhında ısrar edilirse, elbette ki güzergâhta sorun çıkacak.

Bunları nereden biliyoruz?

Dün, incelemeler yapılırken çekilmiş fotoğraflara baktım, yabancı gelmedi.

Kayyum döneminde aynı adımlar atılmış, aynı işlemler yapılmıştı.

Net değilim, ancak, muhtemelen yüklenici firmada aynıdır.

Vali Münir Karaloğlu döneminde bu çalışmaların tamamı yapılmıştı.

Başa dönmeden, kaldığı yer her ne ise oradan başlamak ya da vazgeçmek gibi bir aşamada olduğunu sanıyorum.

Trafiğin en yoğun ve sıkışık olduğu güzergâhta ısrar var. Ayrıca, Ofisteki tren üst ve alt geçidi de hafif raylı sistem için ciddi bir engel.

Bunu sayısız kez konuştuk, yazdık.

Hala bir ısrar var ise, bizim söyleyecek sözümüz yok.

Ancak, eski kent merkezlerinden ise, yeni yerleşim bölgelerinden başlayarak hafif raylı sistem istasyonları oluşturmak, zaman kaybını da önler. Kademe, kademe geliştirilebilir diye düşünüyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.