Tigris Haber yazarları Adil Kılıçaslan ve Sercan Gölcü, Diyarbakır’ın kadim tarihi ve kültürüyle büyük bir turizm potansiyeline sahip olduğuna dikkat çektiler.
Tigris Haber: Diyarbakır tarihi ve surları ile ilgili görüşleriniz nelerdir?
Adil Kılıçaslan: Tarih gelecek yaşamımızı yönlendirir. Herhalde yaşamım boyunca 52 ilde yaşadım. Yaşadığım her ilde, tarihini öğrenmek ufkumu genişletti, tarihten gelen anıtların anlamını öğrenmeye çalıştım. Kiminde başarılı oldum kiminde olamadım. Turizm kitapları detay değil görsel anlatım ve lise seviyesinde bilgi veriyor. Diyarbakır’da Sur içini gezdim, halkın tarihle bütünleşmesini yaşadım. Bazı eserlerin özüne uygun anlamda kullanıldığını gördüm. Televizyonda Hamza Yardımcıoğlu’nu izler ve konuşmalarını özümseye çalışırdım. Bir an aklıma geldi, internette aradım ve https://anahtar.tv/2014/04/18/yeralti-goruntuleme-uydusuyla-gorulen-tarih-oncesi-yapi/ sitesine ulaştım. Başka yazılarını okumak istediğimde, https://anahtar.tv/kategori/bilim/ adresinden Diyarbakır Mağaralarında Maya Sembolleri yazılarına ulaştım. Hamza Yardımcıoğlu’nun ve Ali Narçın’ın yazılarına ulaştığımda, define bulmuş gibi sevindim, tarih yazılarını niye derinden araştırmıyorum diye üzüldüm. Aşağıda Hamza Yardımcıoğlu’nun yazısında dikkatimi çeken kısmından alıntıları yazıyorum.
Binlerce yıllık tarihe sahip Diyarbakır şehri, surları ve mimari yapılarındaki sembolizmle kadim geçmişin bilgilerin günümüze taşır. O sembolizmi barındıran yapılardan biri de meşhur Ulu Camii’dir. Bu mekân 639 yılında, şehrin Müslümanların eline geçmesinden önce, Martoma adında bir kiliseymiş. Daha öncesi ise bilinmiyor. Ulu Camii’nin kapısının sağında ve solunda, Diyarbakır şehriyle özdeşleşmiş bir figür bulunur. Bugüne kadar hep boğa ile aslanın mücadelesi olarak yorumlanan bu kabartmanın aslında göksel bir bilgiye işaret ettiği, incelendiğinde kolayca anlaşılmaktadır. Resimdeki boğa, Taurus yani Boğa takımyıldızıdır, aslan ise Leo yani Aslan takımyıldızıdır. Kadim çağlardan günümüze gelen astrolojide; Boğa burcu, dünyevi olan bahar mevsiminin hâkimidir, Aslan ise hasat zamanı olan yaz mevsiminin. Artık olgunluk, erginlik ve ölüm gelmiştir ve ekinler biçilecektir. Yedi Kardeş burcu bize, asırlardır saklı kalmış başka bir sırrı daha ifşa ediyor. Bu burcun üzerindeki çift başlı kartal figürü, yani Roma’nın sembolü Phoenix kuşu, diğer bir deyişle Anka kuşu da açık şekilde göksel bir bilgiye dikkat çekiyor. Adını savaşçı bir kuştan alan Phoneix veya Anka takımyıldızına. Yedi savaşçı kardeş, bu burcun efsanesinde de karşımıza çıkıyor ve bir savaşta, bu burcu canları pahasına korurken öldüklerini öğreniyoruz.
Sercan Gölcü: Doğma büyüme SURLUYUM… Meşhur Hançepek… Nüfusta Hasırlı Mahallesi diye geçiyor… Büyüklerimiz tabii daha iyi bilir, surların muhteşem dokusunu ve tarihini… Surların dili olsaydı da konuşsaydı dercesine… Diyarbakır Sur içi Bölgesi, çok sayıda medeniyetin izlerini taşımıştır. Zengin ve köklü tarihi ve kültürel birikime sahiptir. Bu tarihi ve kültürel miras, Diyarbakır’ın aldığı yoğun göç karşısında tahrip olmuş ve yok olma tehlikesiyle kaşı karşıya kalmıştır. Bu mirasın korunmasında ve yaşatılmasında Sur içi Bölgesi kentsel dönüşüm projesi büyük önem taşımaktadır…
Sur içi Bölgesi, Türkiye’deki en önemli kültür ve inanç turizmi merkezidir aslında… Eski ruhundan pek söz edemem… Bilhassa eski yaşadığım doğduğum yeri gezdiğimde bir eser bir ruh yok… Oraya giderken gözlerim dolmaktadır… Keşke yıkmadan dökmeden insanları incitmeden üzmeden halledilseydi. Bir mazi yok oldu aslında…
Tigris Haber: Surların turizm sektörü olarak ekonomiye katkısı hakkında neler söyleyebiliriz?
Sercan Gölcü: 2015 yılında Diyarbakır Surlarımızın UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki yerini alması ve bu tarihi surların üzerinde bulunan ve geçmişte savunma amaçlı kullanılan burçların restoresi için geçen yılın eylül ayında başlanan 500 günde tamamlanması gereken zaman ve 9 milyon 471 bin TL maliyetli bir restorasyon çalışma planı Valilik ve Kültür Turizm Bakanlığı ve Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile başlatılmıştı… Restorasyonun tamamlanmasıyla birlikte kentin bölge turizmine ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacaktır. Çin seddinden sonra en büyük surlar Diyarbakır surlarıdır. Sadece surlar değil Sur içi Bölgesi kentsel dönüşüm projesiyle birlikte, bölgenin mevcut tarihi ve kültürel eserlerinin turizm bakımından değerlendirilmesi ve tekrar kente kazandırılması sağlanmış olacağı söylendi evet bununla birlikte turizmi yeniden canlandıracaktır… Çünkü Sur içi Bölgesi, Türkiye’deki en önemli kültür ve inançturizmi merkezidir…
Adil Kılıçaslan: Şimdidünyaca bilinen Göbeklitepe arkeolojik kazılar insanlarda heyecan uyandırdı. Halbuki Diyarbakır’da her yer Göbeklitepe. Tarihçi Ali Narçın’ın anısına 26 Ocak günü yazdığım yazıda belirttiğim gibi Ali Narçın Diyarbakır’ın tarihi zenginliğinin farkına varınca Göbeklitepe ziyaretini geciktirecek kadar hayran kalmıştı. Peki ya Hamza Yardımcıoğlu’nun link adresini verdiğim(Yeraltı Görüntüleme Uydusu, Diyarbakır’da Kırklar Dağında Tarih Öncesi Yapı Tespit Etti)yazıdaHz. Nuh Peygamberin tufan sonrası gemisi Kırklar Dağında karaya ulaşmış ve bu bölgede yapılar oluşmuş. Bu arkeolojik çalışma Diyarbakır’ı Dünyanın 8. Harikaların olduğu şehir yapacak. Sur içinde restorasyonda en büyük beklentim. Sur içinin bir açık hava müze gibi olmasıdır. Nasıl bütün dünya Efes harabelerine gelmek Meryem Ana Kilisesini görmek istiyorsa, Diyarbakır’a gelmek, Hz. Nuh’un gemisini, Maya kentini, Ergani’deki, Çermik’teki, Silvan’daki, Bismil’deki, Lice’deki tarihi görmek isteyecekler. Hz. Nuh kavminin gerçekleştirdiği Sur içinde tarihi kervansaray hanında kalmak, Sülüklü Han’da sohbet etmek isteyecekler. Sur içinde kurulacak yöresel halı, kilim, kıyafet, el sanatı ürünleri hatıra olarak almak isteyecekler. Sonunda konaklama, gezme, ticaret hacmi belki beş belki on kat artacak. Turistler Hz. Süleyman Camii, Sahabeler Türbesi, Ulu Camii, SurpGiragos Ermeni Kilisesi, St. George Kilisesi, Protestan Cemaati Kilisesi, Meryem Ana Kilisesi, Mar Petyum Kilisesi, Latin Kilisesi, Ermeni Katolik Kilisesi, Artuklu Kemerini yani medeniyetlerin beşiğini görecekler. İstanbul’un tarihi Diyarbakır’ın tarihinin yanında hiç kalacak. Tarihinde ticaretinde sanatında başkenti Diyarbakır olacak. Dünya tarihinde sürekli medeniyet beşiği olan yer yok ki! Tabii ki dünyanın en güzel şehri olacak. Bu durumda burada yaşayanlara da bu büyüklüğe yakışır tavırlar sergilemek düşer. (Haber Merkezi)