Diyarbakır, Halk Ozanı Mahzuni Şerif'in söylediği "Parsel parsel eylemişler dünyayı bir dikili taştan gayri nem kaldı" türküsü eşliğinde ağıt yaksa yeridir.
Başlıkta argo kullandığımın farkındayım, ancak başka da tanım bulamadım.
Evet; ‘Diyarbakır satışa mı geldi?’
Başka ne diyeyim? Her yer, her şey satılıyor.
Cidden satışa geldik.
Menkul, gayrimenkul, arsa, arazi ne varsa satışta, geriye bir tek ‘insan satışı’ kaldı ki, zaten ona da gerek yok, Fiziki olmasa da, piyasa tam bir satış piyasası, herkes birbirini satıyor. Filmde olduğu gibi, bir tek kentin girişine, ‘İçindekilerle komple satılıktır’ yazısı kaldı.
*
Başlıkta dediğim gibi, Diyarbakır satışa geldi.
Hiç ileri geri yaparak konuşmaya gerek yok.
Kayyım belediyeleri satılmadık yer bırakmadı.
TOKİ arsaları parsel parsel sattı.
Şimdi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, Diyarbakır’da 3 otel, 12 işyeri, 55 konutu açık artırma ile satışa çıkardı.
İhale 14 Kasım'da, Diyarbakır ve Ankara merkezli online olarak gerçekleşiyor.
Müzayede usulü satış için ikamet şartı aranmıyor, yani ev, işyeri, otelleri alacak olanların Diyarbakır’da ikamet edip etmemesi çok önemli değil.
Şimdi bu otel, işyeri ve evlerin nerede olduğunu merak ediyorsunuz, söyleyeyim;
SURİÇİ bölgesinde.
Diyarbakır satılıyor, Sur içi de satılıyor.
Önceleri, kesinlikle satılmayacak, kiraya verilecek denilmişti. Nitekim işyerlerinin büyük bölümü de kiraya verildi. Şimdi tablo değişti. Satış başladı, eski kiracılarda, içinde bulundukları işyerlerinin kendilerine satılmasını istiyor.
İstemekte de haklılar.
Mademki komple satış var, mevcut kiracılara satılsın.
*
Kayapınar Belediyesi, mıcır ve asfalt ihalesi soruşturmasıyla gündeme geldi.
20 milyonluk vurgun meselesini 7 ay önce Tigris’te yazmıştık.
7 ay sonra soruşturma, inceleme, müfettiş meselesi gündem olunca şaşırdım, sadece bu olamaz diye de düşündüm doğrusu.
Meğerse öyleymiş, sadece mıcır ve asfalt meselesi değil. 2 milyon 200 bin TL’lik tanıtım, medya gibi harcama işinden söz ediliyor. Anlaşmazlık var, muhataplar şikâyetçi olmuş. Kayyım Kaymakam’a kadar uzanıyor mu, uzanmıyor mu, bilemiyorum, ancak, bu aşamada kendisinin de Diyarbakır’da olmadığını duydum.
Atasözleri çok önemli, hep akılda tutulması lazım, ne demişlerdi; ‘Satanı da satarlar’…Bence bundan sonraki süreç, yani yerel seçimlere kadar olan süreç, kenti satanlar birbirlerini satacak. Öyle görünüyor. Çünkü çamaşırlar çok kirli.