Tigris Haber - Özel
TİGRİS HABER - Çift maaş alan bürokratlar Türkiye’nin gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Bu uygulamadan rahatsız olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz gün yaptığı açıklama ile düzenleme sinyali vermişti.
Gazetemizin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesindeki bürokratlara ödenen çifte maaş haberi kentte büyük yankı uyandırmıştı. Konuyla ilgili gazetemize konuşan siyasi parti ve STK temsilcileri, işsizliğin zirve yaptığı, insanlarımızın yardımlarla ayakta durmaya çalıştığı bir dönemde bürokratlara verilen çifte maaş uygulamasına tepki gösterdi. Siyasi parti temsilcileri, uygulamanın yanlış olduğunu, fazla maaş ödemesinden vazgeçilmesi gerektiği görüşünde ortaklaştı.
‘Kabul edilebilir değil’
DEVA Partisi Diyarbakır İl Başkanı Cihan Ülsen, belediye bürokratlarının çifte maaşlarını doğru bulmadığını belirterek, şunları söyledi: “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde son derece ilginç bir uygulamayla hukuksuzluk kayyumlarla birlikte oturmuş durumda. İlk kayyum Cumali Atilla, birlikte çalışacağı bürokratları başka illerden getirtmiş, daha sonra bu geleneği, Selçuk Mızraklı’nın yerine kayyum olarak atanan Vali Hasan Basri Güzeloğlu da sürdürmüştür. Güzeloğlu’nun yerine atanan Münir Karaloğlu da geleneği bozmayarak şehir dışından bürokrat getirtmeye devam etmiştir. Büyükşehir Belediyesi’nin hemen hemen bütün daire başkanlarının kent dışından getirilmesi, daire başkanlarının Diyarbakır’a geldikten sonra birkaç görev almaları, yönetim kurulu üyeliğine getirilmeleri ve bunun sonucunda 20 ila 30 bin TL arasında ücret almaları kabul edilemezdir. Bu durumu izah etmek ve hukuksuzluğu sona erdirmek adına kamuoyunu bilgilendirmek ve gereğini yapmak yerine had bildirir gibi cevaplar vermek yıllardır büyük bir birikimin üzerine kurulu kamu geleneğini yok saymaktır. Kurumlar hesap verebilir olmalıdır. Diyarbakır’da uzun süredir devam eden bu hukuksuzluğun sona erdirilmesi ve varsa kamu zararı bunların ilgililerden tahsili gerekmektedir. Bu haberler gündeme geldiğinde, buna ironik bir dille yanıt vermiştim. O gün şu sözleri söylemiştim: ‘D.Bakır B.Belediyesi’nin altına tekerlek koyup bu bürokratların yaşadığı şehre taşımak gerekiyor. Böylece onlar için daha zahmetsiz bir yönetim şekli icat edilmiş olur. Netice itibariyle şehir bize, yönetmek onlara kalır.’ Bütün bu olup biteni kendilerinin vicdanına, kamuoyunun da takdirine bırakıyorum.”
‘Haksız kazanç’
Birden fazla maaş alan bürokratlara ilişkin konuşan Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, şunları söyledi: “Birçok kurumda iki maaş üç maaş hatta çok daha fazla maaş alan çalışanlar olduğunu biliyoruz. Türkiye’nin mevcut şartlarında bu kabul edilebilecek bir durum değildir. İşsizlik ve geçim problemlerinin Türkiye’yi zaten kuşattığını biliyoruz. Vatandaşın çok büyük bir kısmı bu mücadeleyi verirken, yoklukla, yoksullukla geçimle ilgili mücadele derken, bazı bürokratların, bazı şahısların böyle iltimas tanınan kişilerin 2-3 maaş alarak, devletin kaynaklarını kullanması gerçekten ne insani anlamda ne ahlaki anlamda hiçbir ideoloji, hiçbir düşünce bunu kabul etmez. Burada çok ivedi yapılması gereken, devletin en üst noktasında görev alan iktidar dâhil, şahıslar olmak üzere, milletin kurumlarını, milletin olanaklarını kullanarak bu şekilde 2-3 maaş almaları doğru değil. Haksız yere devletin imkânlarını kullananların biran önce bu görevlerinden el çektirilmesi ve asli görevlerine, yani birinci dereceden sorumlu oldukları görevlere devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu 3-4 maaş adı altında bu şekilde devam ederse, insani anlamda hiçbir değer bunu kabul edemez. Toplumda bunlara yönelik çok ciddi tepkilerin olduğunu da bilmek gerekir. Haksız bir kazançtır bu, milletin verdiği imkânları kendi keyfi düşünce ve uygulamaları demektir. Vatandaşın gözünden kaçmıyor. Bir an önce bu durumun düzeltilmesinin gerektiğini düşünüyorum.”
‘Kimlerin kaç yerde ne kadar maaş aldığı halka açıklansın’
İYİ Parti Diyarbakır İl Başkanı Vejdin Ensarioğlu da, çoklu maaş alma sistemine karşı olduğunu belirterek, “Bu konunun iyice araştırılıp gerekli kurumlarda incelenmesini ve bunun kimler tarafından hangi kurumlardan ne kadar maaş alındığının halka şeffaf bir şekilde ifşa edilmesinden yanayım. Bunun zaten kabul edilebilecek bir tarafı yoktur. Kurumlar içerisinde kim nerede, kaç tane maaş alıyor ve maaşlarının rakamları nelerdir, bunun halk tarafından bilinmesinden yanayım. Çünkü bu çok ayıp bir durumdur. 11 milyon vatandaş işsiz dolaşırken, bazı insanların nepotizm dersiniz, ne derseniz deyin onlarda kendi aralarında böyle bir paylaşım yaparak milletin ödediği vergilerden devletin parasının bu şekilde çarçur edilmesinden yana değilim. Bunun kabul edilir bir yanı da yoktur” ifadelerini kullandı.
‘Birden fazla maaş almanın doğru bir tarafı yok’
Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan ise, çifte bürokrat maaşlarına şu şekilde tepki gösterdi: “Alınan duyumlar doğru ise bu çok üzücü bir durum. Bugün insanların ellerine iş, aş yazıp intihar ettiği bir Türkiye’de, milyonlarca insanın on milyon civarında işsiz olduğu bir dönemde, insanların asgari ücrette açlık sınırının altında geçinmek zorunda olduğu bir dönemde bunu kabul etmek mümkün değil. Diyarbakır’da bugün 3 bin civarında iş yeri part time şeklinde çalışıyor. 3 bin kadar esnaf kökten kapatmış. Bu DESOB’a bağlı kayıtlı olan esnaflar bir de kayıtlı olmayan esnaflarımız var. İş olmadığından dolayı kapatmış. Oralarda çalışan takriben 35 bin insanın Diyarbakır’daki işsizler ordusuna katıldığı ve Diyarbakır’da yaklaşık 150-200 bin kişinin işsiz olduğu bir ilde dolgun maaşlarla 2- 3 maaş almaları insani değil, insafla hiç ilgisi yok, zaten İslami bir yanı da yoktur. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Bu konuda yetkililerin düzenleme yapmaları gerekir. Hak ediş olarak da insan ancak bir iş yapabilir. O yaptığı işler onun karşılığı emeği neyse alması gayet doğal ama kalkıp bir iş yaparken başka yerlerde de adının yazılı olması veya birkaç toplantıdan dolayı 2-3 maaş alması doğru değildir. Bunun doğru bir tarafı yoktur. Ama Türkiye’de maalesef AK Parti döneminde bunu normal karşılar hale geldik. Saadet Partisi olarak insanların adil olmalarını, liyakat ehliyeti olan kişileri görevlere atanmasını, vatandaşın kemerlerini kısarak ödediği vergilerin doğru yerde kullanılması, ihtiyaç kadar kullanılması israftan ve savurganlıktan kaçınılması gerektiğini söylüyoruz. Varsa fazla paralar belediyelerin veya devletin bu tür anlamda varsa parası fazladan bugün binlerce ailemiz evine aş götüremiyor. Çeşitli STK’ların veya yapmış olduğu koli yardımları yetersiz oluyor. Bu paralarla yatırıma, istihdama dönük yatırımların yapılması vatandaşlarımızın istihdam edilmesi noktasında gerekli hassasiyetin gösterilmesini talep ediyoruz.”
Yeni bir zümre oluşturuluyor
Diyarbakır AK Parti eski il Başkanı Baki Aksoy da, birden fazla maaş uygulamasını etik bulmadığını belirterek şunları ifade etti: “Bir memurun birden fazla maaş alması hem diğer arkadaşlar arasında eşitlik hukukuna aykırı hem de etik değil. Türkiye’de çalışanların yüzde 43’nün asgari ücretle çalıştığı bir yerde memurların birden fazla yerden 15-20-30 milyon almış olması gelir dağılımı alanında ciddi bir adaletsizliktir. Hâlbuki ülkemizde ciddi bir yoksulluk yaşanıyor. Ülkede ayrıcalıklı bir sınıfın oluşturulmuş olması kabul edilemez. Bu durum ne etiktir ne insanidir ne islamidir ne de hukukidir. Bu yeni bir zümre oluşturmaktır. Ve bu nedenle bu ilgili kişilerin farklı yerlerde birden fazla ücret almasını doğru bulmuyorum.”
‘Bunların lüks şatafat içinde 3-5 maaş alması ne insanlığa ne de hukuka sığar’
CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel ise, bürokratların çoklu maaş almasına ilişkin şöyle konuştu: “İnsanlar gerçekten çöpten ekmek toplarken, akşamları pazarların kapatılmasını bekleyip arta kalan sebze-meyvelerin peşinden koşarken, bu insanların 3-5 maaş almaları doğru değil. Bu ne hakka ne hukuka ne adalete sığar. Kabul edilebilir bir durum değil. Asgari ücretin açlık sınırının altında belirlendiği, vatandaşa 2 bin 825 TL’nin reva görüldüğü bir yerde ülkedeki bürokratlara yüksek miktarda ve 3-5 maaş vermeleri kabul edilebilecek bir durum değildir. Bütün esnaflar kepenk kapatmış, esnaflar ekside, kredilerini ödeyemiyorlar. Kirasını ödeyemediği için intihar eden insanlar var bu ülkede. Silvan’da 6 genç ekonomik sorunlar yüzünden intihar etti. Bu vakaların yaşandığı ülkede ekonomik sorunlar büyürken, bunların lüks şatafat içinde 3-5 maaş alması ne insanlığa ne de hukuka sığar.”
Sayın valimizden düzenleme bekliyoruz
Diyarbakır Sanayici İş İnsanları Derneği (DİSİAD) Başkanı Burç Baysal ise, “Gelen bürokratlar Diyarbakır’a ne kadar hâkim. Kentte kişiliği olan, kentin sosyoekonomik yapısını bilen, kentin dengesini, dinamizmine hakim insanların görev yapmaları gerekiyor. Maalesef kamunun diğer kurumlarında da hep dışarıdan atamalar yapılıyor. Diyarbakır konusunda çok fikir sahibi olmayan uzun yıllardır çok tanık olmadığımız bir şeyle karşı karşıyayız. Toplumun dengesini sağlama adına, bu kentin içerisinde onlarca yüksek okul mezunu bürokrasiden anlayan çok insan var. Bu yöntemleri doğru bulmuyoruz. Sayın valinin bu anlamda bir düzenleme yapmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
AK Parti İl Başkanı: Liyakatsız ithal bürokratlara karşıyız
Geçtiğimiz haftalarda basın mensuplarına açıklamalarda bulunan AK Parti Diyarbakır İl başkanı Muhammed Şerif Aydın ise, “Ben Vali Bey'i şehriyle gerçekten dertlenen biri olarak görüyorum. Bu şehir için de bir kazanç olduğuna inanıyorum. İl Valisi bu şehirde bürokrasi anlamında Sayın Cumhurbaşkanımızın temsilcisidir. Biz de siyasi anlamda temsilcisiyiz. Kulvarlarımız farklı. Birbirimiz arasında alt üst ilişkisi yoktur. Bunu da zaten sahada çalışarak herkese göstermiş olacağız. Belediyelerdeki daire başkanlıklarıyla ilgili olarak evet şehirde bir algı var. Biz bu konuda büyükşehir belediyesinden liste istedik. Mevcut daire başkanlıklarının kaçı Diyarbakırlı, kaç tanesi dışarıdan getirildi. Bunların tümüne bakacağız. Eğer getirilen kişi laikiyle işini yapıyorsa ve başka hesaplar içerisinde değilse başımızın gözümüzün üstünde yeri var. İster Edirne'den gelsin, ister Muğla'dan. Fakat sistem olarak ben buna karşıydım, şimdi de karşıyım. Bir daire başkanlığını yapma konusunda Diyarbakır'ın kendi çocuklarından olması iyi olurdu. Tabi liyakat anlamında bu coğrafyanın çocuğu var ise ve görevini iyi yapıyorsa olmalı. Ama sırf vali değişti diye bu kadronun değişmesi, devamlılığın ortadan kaldırılması ve daha liyakatsiz birinin getirilmiş olmasına biz karşı idik, bundan sonra da karşı olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullanmıştı.