Yarım asırlık tarihine tanıklık eden biri olarak söylüyorum, Diyarbakır buna benzer dersleri her zaman veren bir kent oldu. Dolaylı ya da dolaysız, siyaseten vermesi gereken bir mesajı varsa verir Diyarbakır.
Satmaz, satılmayı sevmez,
Yakmaz, yakmayı, yakılmayı sevmez,
Yakanı yıkanı da sevmez, aynı zamanda affetmez!
Af etmediğini/etmeyeceğini de Muharrem İnce’nin mitinginde çok net ortaya koydu, ‘dosta’ ‘düşmana’ bunu gösterdi.
Bunun adı gönül ittifakı. Yazılı ittifaklardan farkı var, gönülden olduğu için.
Yazılı olan bozulur, gönülden olan bozulmaz.
Sayın Muharrem İnce’nin mitinginin bir gün öncesinde bir yazı yazmıştım, sonrasını da yazmam gerekiyordu, o nedenle yazıyorum. Gitmedim Diyarbakır’daki mitinge, dışarıdan gözlemleyip, izlenim yazmak için. Gitsem mevcut durumun gazına gelme ihtimalinden kaynaklı bir yazı çıkar diye korktum, bu ihtimali boşa çıkararak adil/adaletli bir yazıya zemin yaratmak adına TV ekranından izledim tahminlerime denk gelen Diyarbakır’ın siyasi davranış biçimini.
Sonrasında yankılarını aldım.
Kimseyi aramadım, aramalarını bekledim yarım asırlık yaşamı paylaştığım dostlarımdan, arkadaşlarımdan, kader birliğim olan kentimin insanlarından. Diyarbakır’da olduğumu varsayarak arayanlar kadar olmadığımı bildikleri için o manada konuştuklarım oldu. Telefon trafiği gecenin 24’üne kadar sürdü. Çok mutluydular, iktidar kanadına verdikleri dersin hazını yaşıyorlardı. Benim yaşadığım hazın üstünde bir hazın tamda hedefinde bir durumdu bu.
Diyarbakır hakkını verdi, gereğini yaptı.
Diyarbakır, ‘Sen bir adım at ben 5 adım atarım’ diyen bir kent, yeter ki yaklaşım samimi olsun, yalan-dolan olmasın, yağcılık olmasın, biat olmasın. Yeter ki, gönül bağı olsun, gönüllerdeki ittifak olsun.
Kentim, insanlarım, dostlarım ve ben, çok mutluyuz.
Sayın Muharrem İnce sebep oldu bu duruma!
Kentimizi yakıp, yıkanlara, belki de hiç düşünemeyecekleri tarzda bir dersin nasıl verilmesi gerektiğini ince, ince, usul, usul test etti Diyarbakır. İktidara nasıl bir ders verdiğinin sonucunu test ediyordu Diyarbakır, adeta ‘nasıl, test başarılı oldu mu’ diye soruyorlardı.
Olmaz mı?
Onlarda biliyorlar ne olduğunu, geç saatlere kadar ki telefon trafiği, başarmanın sevincini paylaşmaktan başka da bir şey değildi.
Teşekkürler Diyarbakır;
Demokrasi adına, insan hakkı ve hukuku adına, barış, kardeşlik adına, gelecek adına, birlikte kardeşçe yaşam kapısının açık olduğu mesajının açık, açık, aleni bir şekilde verilmesi adına.
Her zaman söyler ve yazarım. Diyarbakır karar verir, bölgeye ayna tutar, bu yansıma kabul görür, bölgeden Türkiye’ye yansır. Diyarbakır karar verdiyse bölgenin tamamına yansır, Türkiye’nin genelinde var olur.
Diyarbakır #T A M A M# dedi, Türkiye’de #T A M A M# dır.
Yolunuz Açık olsun Sayın Muharrem İnce, hayırlı olsun.
Diyarbakır Mutluysa Türkiye mutlu olacak.