Diyarbakır kalesinden notlar-63

NACİ SAPAN

Bu ara Diyarbakır kalesinden notlar yazılarını sık yazıyorum, merak edenler vardır, kısa bir özet yapıp devam edeyim.

Konu çok fazla. Bunları tek tek yazıp tek yazı konusu yapmak hem zaman aldığı için, hem de muhataplarının kendilerini direk hedef aldığım sonucu çıkmasın diyedir. Ancak, çok alanda çok sorun var, halkın rahatsız olduğu konular, bana aktarıyorlar. Doğruluğuna kanaat getirip teyit ediyorum, kamuoyunun bilgisine sunuyorum.

Kamu görevi bu, kamu hizmeti değil, kamunun hizmetlileri var, zaten şikâyetler de onlarla ilgili.

*

Diyarbakır’daki Rehabilitasyon Merkezlerinden hukuksuzluk tepkisi’ başlığı ile 8 Ocak 2025 Çarşamba günü bir haber yayınladık. Haklılık, haksızlık, hukuk meselesinden yakınmak herkesin doğal hakkı. Bizim de görevimiz, bu anlamdaki tepkileri dile getirmek.

Rehabilitasyon merkezleri, engelli bireylere eğitim veriyor. Toplumsal hizmet açısından son derece önemli. Onlar, hukuksuz yaptırımlar ve kapatma kararlarını protesto ettiler. Bu merkezlerin sayısı 166 civarında, 30 bin engelli öğrenciye ve 4 bin çalışana hizmet veriyorlar, uygulamalardan yakınıyorlar. Kendilerine göre haklılık payları var olabilir.

Bu madalyonun bir yüzü.

Bir de madalyonun diğer yüzü var.

Elbette ki tümünü ilgilendirmiyor, kimseye özel bir suçlama da yapmıyoruz.

Daha önceki köşe yazımda Rehabilitasyon merkezlerinin yaptığı eyleme değinmiştim.

Bir emekli öğretmen aradı. Bu merkezlerin sıkıntı yaşamaları konusunda kısmen haklı olabileceklerini söylemekle birlikte, bazılarının engelli bireylere yeterli hizmeti vermediklerini, yüzde yüz haklı nedenlerinin olmadığını ifade etti.

Tanıklığını anlattı.

Engelli bireylerin eğitime ihtiyaçlarının olduğunu söyledi emekli öğretmen. Eğitim almaları halinde normal yaşama adapte olabileceklerine de vurgu yaptı ve şöyle dedi; “Kâğıt üzerinde kayıt yapıyorlar. Sayı önemli, sayı üzerinden MEB’den ücret alıyorlar. Ancak, tamamı gerekli eğitimi görmüyor. Hatta merkezlere gelmeyenler var. Milli eğitim Müdürlüğü bu durumu sıkı denetim altına aldığı için geliştirilen karşı bir tepki var. Kayıt yaptıran engellilerin çoğu kırsal kesimden kayıt yapanlar olduğu için farklı nedenlerden eğitim alamıyorlar. Bu bireylerin eğitime ihtiyacı var. Merkezler, bu bireylerin eğitime katılmaları için disiplin yaratması lazım. Ciddi para kazanıyorlar, bunun ‘rant’a dönüşmemesi lazım. Eğitim şart.”

Sordum, araştırdım. Emekli öğretmenin eğitimci kimliği gereği bu sorumluluğu aldığına kanaat getirdim, sorumsuzluğu olanları uyarmak gereği duydum. Konu, engelli bireyler, birebir eğitim almaları şart, kâğıt üzerinden onların sırtından para kazanarak, durumu fırsatçılığa çeviren bir kesim olabilir. ‘Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.’

Onlar da işini doğru yapsın, engelli meselesi önemli. Bu konuda bir sıkıntı yaşanıyorsa, Milli eğitim yetkilileri de yaptıkları denetimlerin sonuçlarını kamuoyuna açıklamalıdır.

*

Su meselesi:

Kesinti, susuzluk gibi durumlar yaşandı. Ardından su ya yapılan yüzde 54’lük zam vatandaştan büyük tepki aldı. Faturalar çok yüksek gelmeye başlamış. DİSKİ, Belediye durumu bir kez daha gözden geçirmeli, zam oranını halkın lehine düzenlemelidir.

*

Vakıf:

Vakıflar meselesi başlı başına bir sorun. Bölge müdürlüğü ile kiracılar arasında ‘Çatışmalı bir zemin’ var. Vakıflar, fahiş artışta ısrar ediyor, kiracılar kabul etmiyor, ‘Tefe-tüfe’ diyor. Meseleyi daha fazla büyütmemek, makul olanda anlaşmak en doğrusu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.