Diyarbakır kalesinden notlar-49

NACİ SAPAN

Herkesin normalleşmesi kendine!

Normal miyiz, normalleşecek miyiz, normalleşmek eğitim gibi şart mı?

Valla ne diyeyim?

Herkesin normalleşmesi kendine deyip, gayri nizami normalleşme hallerinin dışında özgün ve özgür normalleşmeleri gündemleştirelim derim. Toplumsal normalleşme hallerinin geçerliliğini yitirdiği bir atmosferin orta yerine düştük halleri ve vaziyetlerinden dolayı zaten normal değiliz.

Herkesin kendi doğrusu ve normalleşme hallerinin esiri durumundayız!

Kayyımlı haller normal mi, değil.

Kayyım’ın gelmesine zemin hazırlayan aday meselesi normal mi, değil.

Şimdi, ‘gelir mi, gelmez mi, geldi, devamı da gelir’ hallerini tartışıyoruz kayyımlı gelecek zamanların.

*

8 yıl önce, sonra ikinci etapta kayyım atandığında yüzlerce kişi işinden edildi, perişanlığa terk edildi. Sorulduğunda ‘Herkes ekibiyle çalışır’ dediler. Sakarya’dan, Kocaeli’nden, Antalya’dan daire başkanları, müdürler getirildi, 3-5 maaşlar verildi, eşler, akrabalar, kardeşler, yeğenler işlere yerleştirildi. Sayısız Özel kalem müdürü kazandırdı, Diyarbakır ve ilçelerindeki belediyeler.

Şimdi hiç biri ortada yok.

İşten atılanlar da, işten atanlar da Diyarbakırlı.

Malı götürenler gitti.

Kaldık mı baş başa!

*

Diyarbakır Belediyelerinde işten çıkarmalar söz konusu, doğal olarak tepkilerde var.

Ben Türkiye’nin bu koşullarında zar zor iş bulmuş kişilerin işten atılmalarına karşıyım.

Sadece DEM yâda Kayyım dönemleri için değil, bütün dönemler için.

Belediyelerde görev başında kim olursa olsun, dönemlerin adaletini sorgulamak lazım.

*

Kayyımlar iş başına gelirken işten atılmalara karşı çıkmayanlar şimdi karşı çıkıyor, açıklamalar yapıyor. İşçinin yanında yer aldıklarını söylüyorlar ki, hiç görmedik.

Bunlardan biri de AK Parti Diyarbakır il Başkanı.

Çok sert tepkiler koyuyor.

Öğreniyoruz ki, işten çıkarılanlar arasında kendi kızı da var.

Olabilir, kızcağıza haksızlık yapmak istemem, ama başkan yaptığı görevi kamu adına mı, şahsı adına mı yapıyor, bunu kendisi sorgulamalı.

Camdan konakta oturuyorsanız başkasının camına taş atmayacaksınız!

‘O nedenle yukarıda herkesin normalleşmesi kendine’ dedim.

Normalimiz normal değil iken, toplumsal normalimizi nasıl hal yoluna koyacağız ki?

*

Duyduk ki, kapalı kapılar ardında kayyumlu konuşmalar, sohbetler gerçekleşiyor.

Hakkâri meselesinden sonra daha da hız kazanmış, Diyarbakır içinde hazırlık yapılıyormuş gibi duyumlar bunlar. Hatta bir eğitim biriminde çoklu toplantılar yapılıyormuş, geleceğe dair planlar üzerine…

O zaman olursa ve gelirse, işten atılmalara, kovulmalara, mobinglere, bugün tepki gösterenler nasıl tepki koyacak?

Onları da gözleyeceğiz.

Kentte kayyumlu yönetim gözleyen ne kadar çok kişi varmış.

İradesini kaybedenlerin irade gaspı yapması gayet normal!

*

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.