Diyarbakır kalesinden notlar-29

NACİ SAPAN
Seçim-geçim derdi derken, dalmışız gidiyoruz, ipi de salmışız, birileri de bostan bekçisiz diye dolaşmaya başlamış. Son süpürme harekâtı adı altında silip süpürüyorlar. Akılları sıra, minare ile kılıfı denk getirmişler, ‘Gideriz unutulur’ sanıyorlar.
Nereye gideceksiniz, tanıyoruz hepinizi.
Diyarbakır, sizi görmese de tanır.
Eskiden okul bahçesinde top oynayanların, topları caddeye gittiğinde, refleks olarak ‘Ula topu at seni tanıyam ha’ diye bağırırlardı. Top geri gelirdi. Sokaktaki, caddedeki kişi de refleks olarak kendisinin tanındığı inancıyla ya da dürüstlüğünden kaynaklı olarak topu attığında, bağıranın yüz ifadesindeki kendine olan güveni yansıtması son derece çarpıcıydı.
Biz çok bağırdık, çağırdık, bunlar anlamadı.
Sokağa giden topu geri atan kadar dürüst olamadılar.
En azından maçı durdurabilirlerdi, onu da yapmadılar.
Çünkü teknik direktörleri her kimse onlar izin vermedi.
*
Kim/Kimler mi?
Kayyumlar/Kayyumcuklar.
Gittiler, gidecekler, gideceklerini de biliyorlar.
Götürdüler, götürdükleri kadar.
Son kalan tayfa, kalanı talan ediyor.
Sokakta şimdiye kadar hiç görmediklerimiz de değiller, biliyor ve tanıyoruz.
Yaşam tarzlarını eskiden de biliyoruz, şimdikini de biliyoruz.
Diyarbakır-Ankara-İzmir-İstanbul hattındaki gidiş-gelişlerinin de yakın tanığıyız.
*
Son numara, itfaiye ekipmanları ihalesi.
4 milyon iken 7 milyon 750 bin TL’ye ayarlamışlar, aradaki fark iyi, giderayak iş görür!
Büyükşehir Belediyesi kayyum marifetidir desem de inanmayacaksınız!
Vallahi onlar.
Ufak tefek işlerden haberimiz yok, ama onlar da çıkar yakında.
Vantuz gibi mübarekler.
*
İlçe belediyelerinin de Büyükşehirden farkı yok.
Birileri malı götürmek için yoğun çaba sarf ederken, uzak durmaya çalışanlar da var elbette.
Hatta meseleye dâhil olmak istemeyenler yetkilileri de görevlerinden almaya başlamışlar diye de bilgi aldım.
*
İhaleler bir yana, satılan arsalar, belediyelere ait gayrimenkulleri satın alanlarında en az satanlar kadar sorumlu olduklarını bilmem hatırlatmama gerek var mı?
Yani hırsızlık malını satan kadar alanın da suçlu olduğunu hatırlatma manasında bir not düşmekte yarar var.
*
Tam bunlarla uğraşırken Sur Belediyesi düştü. Nisan ayında 15 kişiyi işe almışlar, yetmemiş, bu arada 3 kişi daha işe başlatmışlar. Biri Özel kalem müdürünün kardeşi, diğeri ise, Başkan Yardımcısının kardeşi, bir de Sur kadın kollarından bir hanımefendi!
Hayırlı işler…
Geldik son noktaya.
Dananın kuyruğumu kopar, pervasız, soyguncu, talancının mı kopar, izleyip göreceğiz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.