Kaleyi boş bıraktık, uzun zaman oldu.
Tepeden bir bakalım neler oluyor dedik de, neler yok ki!
Belgesiz olunca da olmuyor, herkes antrenmanlı, ‘kılıfçı’, işimiz zor.
Hiç fethedilmemiş kaleyi içten vuran vurana.
Fetihçiler türedi, fethetmiş gibi davranıyorlar.
Yürüyüşler yapıyorlar, henüz ilkokul yaşındaki çocukları sanki gerçekleşmiş bir fethin asli unsurları pozisyonuna sokuyor, onların üzerinden bir alan genişliği yaratmaya çalışıyorlar.
Yok, kardeşim öyle bir durum.
Fetihçi anlayış zamanı mı?
Bakın ülke ne hale geldi.
Cahil-cühelanın elinde oyuncağa döndük.
Eğitim yok, kültür yok, okullar iflas etti, sağlık sıfırlandı, işsizlik, açlık tavanı delmiş, gökyüzünde arzı endam ediyor, Diyarbakır kalesine yürüyüş yapıp ‘fetih’ denemeleri yapmak da neyin nesi?
Hayırdır, ne oldu, neler oluyor, biz, farkında olmadığımız bir galakside mi yaşıyoruz?
Ya siz uyanın ya da biz!
Ya da hep birlikte gerçek dünyaya uyanalım.
*
Fetihçilerin üzerinden bir göz attım surdan uzaklara bir yere.
Ergani yolu üzerindeki Yenişehir Belediyesinin binasında, bir telaş var!
Ne ola ki?
Kalan birkaç parça taşınmazı kalmış halkımızın, derleyip toplayıp koymuşlar Ankara’nın önüne, sonra resmi gazete marifetiyle satışa sunmuşlar.
Konut ve iş merkezi alanları, hem de imarlı.
Yani ballı börek misali mallar.
1-Üçkuyu bölgesi 20 Eylül’de ihalesi.
2-Dokuzçeltik bölgesi 27 Eylül’de.
90 bin metrekareye yakın bir arazi, Toplam 315 ila 320 trilyon civarında muhammen bedelle satılacakmış.
Edindiğim izlenim çok iyi çalışılmış, çok iyi hazırlanmış, çok iyi ayarlanmış.
*
Kaleden sesler boşuna çıkmaz.
174 trilyon muhammen bedelle satışa sunulacak konut ve ticari alan için geçen yıl hesaplanan rakamın 300 trilyon civarında olduğunu fısıldadılar. Enflasyon, pahalılık falan filan derken, fiyat düşmüş demek ki, ancak bu rakama oturmuş!
*
Seçim dönemi yaklaştıkça kaleden rantçılarla ilgili sesler de yükseliyor, daha da yükselecek gibi.
Yani belediyeleri ‘tam-takır-kuru bakır’ hale getirecekler gibi.
Yapımda emeği geçenleri asla unutmayacağız, eski ve yeni yönetimlerle birlikte çalışan, yol yürüyenleri, rant yoldaşlığı yapanları kent adına hafızamızda sürekli diri tutacağız.
Eski dönemlerden kalıp da yenilere akıl veren, yol yöntem gösterenlerden söz ediyorum, onlar da kendilerini biliyor zaten.