Şevval Filiz-Yılmaz Yiğitler / Özel
TİGRİS HABER - Diyarbakır’ın maviden kırmızıya sürüklenme sürecini, Covid-19 hastalarının kullandığı ilaçları, aşıların etkinliğini ve kentteki genel durumu Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen’e sorduk.
Çelen, aşılamanın istenilen seviyede olmamasından kaynaklı pozitif vaka sayılarında artışların olduğuna dikkat çekerek, “Ülke genelinde baktığımızda normalleşmeyle birlikte birçok yerde vaka sayılarında artışlar görüldü. Güneydoğu bu anlamda en şanslı Bölgelerden bir tanesiydi. Fakat insan hareketliğinin olmasıyla birlikte aşılama da istediğimiz seviyede olmayınca bulaş devam etti. Bulaş devam etiği sürece vaka sayılarının artması engellenemez, o anlamda insanların sıralarını alıp aşı olmaları gerekiyor” dedi.
“Aşılarımızı mutlaka yapalım”
Vaka artışlarını engellemenin tek yolunun aşı olmaktan geçtiğini vurgulayan Çelen, “Aşı karşıtı çok sayıda kişi var. Hala aşı yaptırmak istemeyenler var. Aşı Önemli bir konu, aşılarımızı mutlaka yapalım. Vaka artışını engellemenin tek yolu aşı yapılmasıdır. Aşı karşıtlığı aslında toplumda var olan bir şey, sadece Covid-19’la ilgili değil. İnsanlarımız aşılara karşı temkinliler. Bir takım yan etkilerinden dolayı çekinceleri var. Covid-19 aşılarında bu çekinceleri var, ama yinede ikna yoluyla İnsanlarımız aşılarını yaptırıyor. Aşılama programı tamamlanınca muhtemelen vaka sayıları da azalır” şeklinde konuştu.
“İlaçların yan etkisi yok”
Covid-19 hastalarının ilaç kullanımında kaçınmamaları gerektiğini belirten Çelen, şöyle konuştu: “Sağlık Bakanlığı onaylı ilaçları evlere kadar bırakıyor ama kullanmıyorlar. Niye kullanmıyorlar? Bir korona virüs hastası günlük 16 tablet alıyor. “İnsanlar 16 tableti nasıl içebilirim? 16 tablet ilacı içersem hasta olurum” diyor. Tablet sayısının bir önemi yok önemli olan içindeki miligramdır. Paketler 200 miligram olduğu için gün içinde toplam bin 600 miligram kullanılıyor. İki defa almaları gerektiği zaman da toplamda 3 bin 200 miligram almaları gerekiyor. Günde İki defa 8 tablet şeklinde almaları gerekiyor. Tabletlerimiz bin 600 miligram olsaydı ve sabah akşam bir tablet olmuş olsaydı insanlar hiçte sorun çıkarmazdı. Bu ilaçların bir yan etkisi yok. İlaçların etkisi hastayı rahatlatmaktır. İkinci haftadan sonra meydana gelen kötüleşme riskini azaltmaktadır. Bu yüzden mutlaka ilaçları kullanılmalıdır.”
“Aşıların birbirinden hiçbir farkı yok”
Aşı ayrımı yapılmadan herkesin aşı olması gerektiğini de söyleyen Çelen, “İnsanlar Alman ve Amerikan aşılarını neden tercih ediyor? Çin ürünlerine her zaman bir negatif algı var, tamamen bir kas hafızasıdır. Ben aşılar konusunda bir öneride bulunmuyorum. Hangi aşıya ulaştıysanız o aşıyı yapınız. Aşılar son derece güvenlidir. Mevcut faz çalışmaları yaptırıldı. Aşıların koruyuculuğu istediğimiz seviyelerde, herhangi bir yan etki görülmedi. Aşılar konusunda Biontech mi sinovac mı? Bu tamamen kişiye kalmış bir tercih meselesi iki aşının da aslında bilimsel açıdan çok bir farkı yok ” diye konuştu.
Çelen, virüsün farklı mutasyonlarına maruz kalarak bir kişinin virüsü birden fazla kez kapabileceğini belirterek, “Yanlış pozitiflikler bilimsel verilerdir. Diğer konuda Covid -19 korona virüs ailesi içerisindeki virüslerden biridir. Biz yaptığımız aşılarla yâda hastalığı geçirdikten sonra aynı suçla birlikte olmamakla birlikte o suçta bir takım mutasyonlar veya yeni bir varyantı oluşmasıyla birlikte yine enfekte olabiliriz. Fakat bunu gripteki gibi düşünün, siz grip aşısını yaptırırsınız, oradaki suçlara karşı korunursunuz. Fakat bir sonraki yeni varyantlar yeni suçlar ortaya çıkınca onlara karşı korunmasızsınız. Muhtemelen yenidünya düzeninde korona aşıları da tıpkı infoaza aşıları gibi her yıl yapılıyor olacak, böyle bir tablo çıkıyor. Fakat buradaki amaç Covid-19’a karşı bağlamaktan ziyade mevcut virüs sürekliğini varyantlar mutasyonlar meydana geldiği için mevcut aşıdan kaçan suçlarla karşılaşırız, aşı uzun bir süre daha gündemimizde olacak.”
“Pandemi kültürü oluştu”
Tedbirlerin vaka sayılarının düşmesinde etkili olacağını ama hiçbir zaman tedbirlerle vaka sayılarının sıfıra inmeyeceğini vurgulayan Çelen, “Pandemi, dünyadaki hastalık açısından önemli bir doğal süreçtir. Tarih olarak salgınlarla karşılaşmışızdır ve hiç bir zaman salgınlar insanların sonunu getirememiştir. Eninde sonunda bizde bu salgından kurtulacağız. Bu salgın sayesinde bir pandemi kültürü oluştu. İnsanlar maske kullanımına ve el yıkamaya daha büyük önem veriyor. Bu yıl grip vakaları da son derece azdı. Maske kullanıldığı için insanlar arasındaki bulaş düşük” dedi.