TİGRİS HABER - Diyarbakır Barosu Avukat Hakları Merkezi, 2020 Yılında Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, Yönetim Kurulu ve Baro üyesi avukatlara yönelik soruşturma ve kovuşturmalara dair rapor yayınladı.
Kamuoyu ile paylaşılan raporu Diyarbakır Barosu avukatlarından Eylül Gültekin okudu. Tahir Elçi’yi anarak konuşmasına başlayan Av. Gültekin, Diyarbakır Barosu olarak 5 Nisan Avukatlar günü vesilesiyle baro yönetim kurulu üyeleri ve baro üyesi meslektaşlarına yönelik 2020 yılı içerisinde açılan soruşturma ve kovuşturmalara dikkat çekti.
Diyarbakır Barosu soruşturuluyor…
Diyarbakır Barosu Avukat Hakları Merkezi’nin 2020 yılında avukatlara yönelik açılan soruşturma ve kovuşturmalara dair hazırladığı rapor şöyle:
“12.03.2020 tarihinde Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma kapsamında Şanlıurfa merkezli başlatılan operasyonlarda Diyarbakır Barosuna kayıtlı 5 meslektaşımız hakkında yakalama ve gözaltı kararı verilmiştir. Bu karar kapsamında Baromuz üyesi 2 meslektaşımız gözaltına alınmış, evlerinde olmayan 3 meslektaşımız hakkında da yakalama kararı çıkarılmıştır.
20.11.2020 tarihinde Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen karar gerekçesiyle 32 meslektaşımız hakkında yakalama ve gözaltına alınması için operasyon başlatılmıştır. Bu operasyonda 21'i Baromuz üyesi, 1'i Adıyaman Barosu üyesi olan 22 meslektaşımızın evleri aranmış, bilgisayar, telefon ve bazı kitaplarına el konularak meslektaşlarımız gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınan Diyarbakır Barosu’na kayıtlı 20 meslektaşımız aynı gün ifadeleri alındıktan sonra Emniyet Müdürlüğü’nden serbest bırakılmıştır. Bir (1) meslektaşımız ise Sulh Ceza Hakimliğince adli kontrol uygulanarak serbest bırakılmıştır. Meslektaşlarımız hakkındaki soruşturma halen derdesttir.
2007 yılından bu yana Diyarbakır'da faaliyet gösteren DTK' nın bazı çalışmalarına katıldığı iddiasıyla 2017-2020 yılları arasında birçok meslektaşımız göz alına alınmıştır. En az 12 Meslektaşımız hakkında katıldıkları bazı DTK faaliyetleri nedeniyle TCK 314/2 maddesi kapsamında "örgüt üyesi" suçlamasıyla davalar açılmıştır. 1990-1994 arasında Baro Başkanlığı görevi yapan Av. Fethi Gümüş, 7 yıl 6 ay hapis, yine 2008-2012 dönemleri arasında Baro Başkanlığı görevini yürüten Av. Mehmet Emin Aktar ve Baromuz üyesi bir (1) meslektaşımız da 6 yıl 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmıştır. Merkezimizin tespitlerine göre aynı suçlamayla ilgili beş (5) meslektaşımız hakkında beraat kararı verilmiş, en az dört (4) Meslektaşımız hakkındaki davalar da halen derdesttir.
- 2016-2018 tarihleri arasında görev yapan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında baro faaliyetleri nedeniyle iki ayrı dava açılmıştır. Baromuzun davaya konu olan açıklamaları;
-24 Nisan 2017 tarihli ‘’24 Nisan /Büyük Felaket: Ermeni Halkının Acısını Paylaşıyoruz başlıklı yazı.
-18 Aralık 2017 tarihli ‘’Kürdistan İfadesini Cezalandırmak Utançtır, Kabul Edilemez’’ başlıklı yazı.
-14 Eylül 2017 tarihli ‘’Hakkari İli Oğul(Tale) Köyü Kanireş Mevkii (Siha Müdahalesi Sonucu Yaşanan Olay)’’ başlıklı rapor.
Bu iddialara ilişkin olarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyeleri hakkında ‘’Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik Etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Türk Milletini Aşağılamak’’ suçlarından, Adalet Bakanlığınca ‘’Soruşturma İzni Verilmesine’’ karar verilmiş, ardından da dava açılmıştır.
Yine Baromuzun 2016-2018 tarihleri arasında başkanlık görevini yürüten Ahmet Özmen ve Yönetim Kurulu Üyeleri hakkında; 24 Nisan 2018 tarihli ‘’Ermeni Halkının Dinmeyen Büyük Acısını Paylaşıyoruz’’ başlıklı açıklama nedeniyle soruşturma başlatılmış, Adalet Bakanlığının soruşturma izni verilmesi üzerine “Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik Etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Türk Milletini Aşağılamak’’ suçlarından, dava açılmıştır. Bu iki dava daha sonra birleştirilmiş olup halen derdesttir.”
Diyarbakır Barosu avukatlarına açılan davalar
Raporda Diyarbakır Barosu avukatları hakkında açılan davalar ise şöyle sıralandı:
“24 Nisan 2019 tarihinde Diyarbakır Barosunun web sitesinde yayınlanan yazılı basın açıklaması nedeniyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmıştır. Avukatlık Kanunu hükümlerine göre dosya; soruşturma izni için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Bakanlığın soruşturma izni ve müteakiben de kovuşturma izni vermesi üzerine Avukatlık Kanunu hükümleri gereğince son soruşturma açılıp açılmaması konusunda karar vermek üzere dosya Batman Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiş, Mahkeme dosya üzerinden yapmış olduğu yargılama sonucunda “son soruşturmanın açılmasına” karar verip dosyayı Diyarbakır Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na göndermiştir.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın 24 Nisan 2020 tarihli, “Ramazan: Sabır ve İrade Eğitimi” başlıklı cuma hutbesinde yaptığı açıklamaların “nefret söylemi içerdiği, ayrımcılık yasağını ihlal ettiğini” belirterek Diyarbakır Barosu’nun web sitesinde yazılı bir açıklama yayınlanmıştır. Bu açıklama nedeniyle Baro Başkanımız ve Yönetim Kurulu Üyeleri hakkında soruşturma başlatılmış, açılan soruşturma derdesttir.
Diyarbakır Barosu, 24 Nisan 2020 tarihinde web sitesinde ve sosyal medya hesaplarında “1915 yılındaki Ermeni Tehcirine” ilişkin yazılı bir açıklama yayınlamıştır. Ermeni Halkına yönelik gerçekleşen soykırıma ilişkin olarak 24.04.2020 tarihinde Diyarbakır Barosunun web sitesinde yayınlanan yazılı basın açıklaması nedeniyle Diyarbakır Barosu Başkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmıştır. Bu soruşturma hala derdesttir.
28 Haziran 2020 tarihinde tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen bir meslektaşımızın sorgusuna katılan Baro Başkanımız Av. Cihan Aydın, meslektaşlarımız Av. Yunus Muratakan ve Av. Mehmet Nuri Deniz ile duruşma sırasında hakim ile yaşanan usul tartışması üzerine hakimin, meslektaşlarımıza hakaret etmesi üzerine bu olay ile ilgili olarak 51 Baro tarafından ortak açıklama yapılarak Baro Başkanımıza ve meslektaşlarımıza yönelik hakaretamiz sözleri ve davranışları nedeniyle hakim kınanmış ve gereğini yapması için HSK göreve davet edilmiştir. Bu açıklamadan sonra Sulh Ceza Hakimliği tarafından yapılan suç duyurusu üzerine Baro Başkanımız ve meslektaşlarımız hakkında Terörle Mücadele Kanunun 6/1. Maddesine binaen soruşturma başlatılmıştır. Meslektaşlarımızın hakim hakkında HSK'ya yaptıkları şikayette ise halen bir ilerleme sağlanamamıştır.
11.10.2019 tarihinde Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezimiz adına Baromuzun web sitesinde yayımlanan “Savaşa itiraz etmenin ve barış talebinin bir insan hakkı olduğunu vurgulayarak her koşulda SAVAŞA HAYIR! BARIŞ HEMEN ŞİMDİ! diyoruz” şeklinde biten yazılı açıklama nedeniyle, Diyarbakır Barosu Başkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri hakkında soruşturma başlatılmış, bu soruşturma halen devam etmektedir.
Sizlere sunacağımız raporda yer almayan ve geçtiğimiz Mart ayında MEBYA DER adlı Dernekte yapılan aramada bulunan vekâletnamede ismi geçtiği için 18 meslektaşımız hakkında soruşturma başlatılarak; gözaltına alınan kişilere yönelik olarak keyfi ve hukuk dışı uygulamalara karşı hukuksal mücadele yürüten meslektaşlarımızın mesleki faaliyetleri engellenmiştir.
Diyarbakır Barosu’nun kurumsal faaliyetlerinin yanı sıra üyelerinin mesleki faaliyetleri sistematik olarak soruşturma ve kovuşturmaya uğramaktadır. 2016-2020 tarihleri arasında görev yapan Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte, 2020 yılında Baromuz üyesi en az 69 meslektaşımız hakkında kurumsal ve mesleki faaliyetleri nedeniyle en az 78 soruşturma ve dava açılmıştır.
Avukatlara saldırılar arttı
Açıklamada yeni açılan çok sayıda hukuk fakülteleri nedeniyle hukuk eğitiminin kalitesinin düştüğüne vurgu yapılarak şu ifadelere yer verildi: “Angarya niteliğindeki CMK ücretleri, yargı mensupları ve diğer kamu personelinin meslektaşlarımıza yönelik incitici tutum ve davranışları, duruşma salonlarında, kolluk birimlerinde, cezaevlerinde ve mesleğimizi icra ettiğimiz alanlarda avukatlar sistematik bir şekilde saldırılara ve tehditlere maruz kalmaktadır. Buradan bir kez daha vurgulamak isteriz ki, avukatlar tehdit altındaysa, yurttaşların hakkı ve hukuku da tehdit altındadır. Savunma mesleğinin medya araçları kullanılarak yıpratılmaya ve itibarsızlaştırılmaya çalışılmasının sonucu olarak meslektaşlarımıza yönelik saldırılarda artış göstermektedir. Geçtiğimiz günlerde bir haciz sırasında katledilen Avukat Ersin Arslan ve iki Gün önce Avukat Muhammed Halil Yıldız’ın yaşamına son vermesi bu politikaların bir sonucudur. Bu vesileyle bir kez daha meslektaşlarımızı rahmetle anıyoruz. Yargının tarafsız ve bağımsızlığını tümüyle yitirdiği, İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ve adil yargılama haklarının hiçe sayıldığı, toplumsal ayrışma ve kutuplaşmanın had safhaya çıktığı, mevcut atmosferde bizler hem mesleğimizi ve meslektaşlarımızı korumaya, hem de yurttaşlarımızın hakkını ve hukukunu korumaya, bu uğurda mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Açıklamada son olarak 5 Nisan Avukatlar günü vesilesiyle Tahir Elçi anılarak, Elçi’nin soruşturma dosyasının takipçisi olunacağı vurgulandı. (Haber Merkezi)