Ali VURANEL
DİYARBAKIR Barosu, son olarak Şırnak'ta 3 işçi ve Diyarbakır Lice'de 1 sivilin öldürülmesini kınadıklardı ve bunun kabul edilemez olduğunu bildirerek, son 25 ay içerisinde çatışmalı süreçte 2 bin 722 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Öte yandan Kuzey Irak bölgesel Kürt yönetimimin yapacağı bağımsızlık referandumuna ilişkin konuşan Baro Başkanı Ahmet Özmen, Erbil’e gözlemci heyet gönderme ve dünya kamuoyuna sunulmak ürere referandum sonuçlarıyla ilgili bir rapor hazırlama kararı aldıklarını söyledi.
Kürtçe 'Edi bese' (Artık yeter!) başlığıyla yazılı açıklama yapan Diyarbakır Barosu, bölgede 30 yılı çatışmalarla geçmiş, 40 binin üzerinde insanın yaşamını yitirdiği bir dönemden sonra, 2013 yılında büyük umutlarla ve toplumsal destekle başlatılan çözüm süreciyle beraber çatışmalar ve ölümlerin son bulduğu belirtildi. Toplumun beklentilerinin aksine istenen nihai sonuca dönüştürülemediği ve toplumsal barışın sağlanamaması, 24 Temmuz 2015 tarihinde Ceylanpınar'da 2 polisin hala aydınlatılamamış karanlık bir eylemle öldürülmesiyle birlikte kabul edilemez yeni bir çatışmalı sürecin içerisine girildiği belirtilen açıklamada şöyle denildi:
"Bu olaydan sonra başlayan ve halen devam eden çatışmalı süreçte 2 bin 722 insanımız yaşamını yitirmiştir. Son olarak, 28 Ağustos 2017 tarihinde Şırnak’ın Uludere ilçesinde yol inşaatında çalışan 3 işçi ile Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde sivil bir vatandaşın öldürülmesi olaylarını kabul edilemez buluyor ve kınıyoruz! Bu saldırılarda hayatlarını kaybedenlere rahmet, ailelerine başsağlığı diliyoruz. Diyarbakır Barosu, kimden gelirse gelsin başta siviller olmak üzere yaşam hakkına yönelik ihlallerin karşısında olup, sorunların şiddetten uzak yol ve yöntemlerle çözülebileceğini savunmakta; bu bağlamda, sorunların siyasal ve demokratik kanallar dışındaki çözüm arayışlarının yeni acıları yaratıp, var olan sorunları derinleştireceğine inanmaktadır. Bu sebeple 'Yaşam hakkına yönelik her türlü müdahalelere artık yeter!' diyoruz."
Referanduma ilişkin açıklama
Öte yandan Rudaw’a açıklamalarda bulunan Baro Başkanı Ahmet Özmen, Eylül ayında Erbil’de yapılacak Referanduma ilişkin konuştu. Özmen, 7 kişiden oluşan bir gözlemci heyet oluşturduklarını belirterek, söz konusu heyetin 25 Eylül’de Kürdistan Bölgesi’nde sandıkları inceleyerek referandumu izleyeceğini söyledi.
Erbil Avukatlar Sendikası aracılığıyla referandumu izleyeceklerini belirten Özmen, bunun için Referandum Yüksek Konseyi’ne başvuru yaptıklarını kaydetti.
Oy verme işlemlerini sandıklarda yapacakları incelemelerle izleyeceklerini vurgulayan Diyarbakır Barosu Başkanı, şunları kaydetti:
“Kürdistan Bölgesi’ne heyet olarak gideceğiz. Hem Referandum Yüksek Konseyi hem diğer resmi kurumlarla görüşmeler gerçekleştireceğiz. Referandumla ilgili bilgi toplayacağız. İkincisi de, sandıklarda bizzat gözlem yapacağız.”
İHD’den BM’ye çağrı
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi de Kürdistan Bölgesi’nde yapılacak bağımsızlık referandumu için gözlemci heyet göndermeye hazır olduğunu açıklamıştı. İHD Genel Başkan Yardımcısı Raci Bilici, referandumun Kürt halkının meşru hakkı olduğunu belirterek, Birlieşmiş Milletler’e (BM) Kürdistan Bölgesi’ne gözlemci heyet gönderme çağrısında bulundu.
Referandum için ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını ifade eden Bilici, şöyle konuştu:
“Referandum sonucunda ne çıkarsa çıksın herkes sonuca saygı göstermeli. Üstümüze düşeni yapmaya hazırız. Gözlemci olarak da öneri, ,ilişki sağlama ve açıklamalar konusunda da hizemet etmeye hazırız. Gözlemci olmak için genel merkezimizle ilişkiye geçen bazı heyetler de var.”
Şimdiye kadar onlarca seçim izleyen, seçimlerde gözlemci heyet bulunduran Diyarbakır Barosu ve İHD, Kürdistan Bölgesi’nde 25 Eylül’de yapılacak bağımsızlık referandumu izlemek ve düzenleyecekleri raporlarla dünya kamuoyunu referandum sonuçları konusunda bilgilendirmek istediklerini belirtiyor. (Kaynak: Ajanslar)