Ali Abbas Yılmaz - Özel
TİGRİS HABER - Diyarbakır Barosunun yeni Başkanı Nahit Eren, Güvenlik Soruşturması ve arşiv araştırmasına ilişkin yasal düzenlemeyi de tasvip etmelerinin mümkün olmadığını belirterek, “Kamu hizmetlerine girme hakkı, Anayasa da sınırları serbestlik, eşitlik ve görevin gerektirdiği niteliklerle çizilmiş, her yurttaşın sahip olduğu temel bir haktır. Bu yasal düzenleme ile keyfiliğin, temel Anayasal Hakların ihlalinin önü açılacaktır. Masumiyet karinesi, eşitlik gibi temel haklar göz ardı ediliyor” diye konuştu.
Av. Nahit Eren, baronun yeni yönetim anlayışına, kısa vadede yapılacaklara ve gündemdeki Güvenlik Soruşturması tasarısına ilişkin Tigris Haber’in sorularını yanıtladı.
Tigris Haber: Seçim sonuçları sürpriz oldu mu bu sonucu bekliyor muydunuz?
Nahit Eren: Diyarbakır barosunun 10-11 Nisan tarihinde gerçekleşen 47. Olağan Genel Kurulu pandemi koşullarına rağmen meslektaşlarımızın büyük bir ilgisiyle, daha önceki genel kurullar da olduğu gibi demokratik bir olgunlukta ve centilmence bir yarışa sahne oldu. Seçim sonuçlarının açıklandığı gece meslektaşlarıma yaptığım teşekkür konuşmamda da belirttiğim üzere; Diyarbakır Barosu Genel Kurullarının (seçimlerinin) hiçbir zaman kaybedeni olmamıştır. Bu bir bayrak yarışı olup sadece bayrağı devralıp meslektaşlarımızın sorunlarına çözüm bulma, kentimize bir hukuk örgütü olarak gerekli katkıları sunma ve tabi ki adalet arayışında olanların yanında olma sorumluluğunu üstlenmektir. Bu vesileyle bir kez daha Diyarbakır Barosunda sorumluluk alma iradesiyle aday olmuş seçilen ve seçilemeyen tüm meslektaşlarımı tebrik ediyorum.
Tigris Haber: Kısa vadede gerçekleştireceğiniz çalışmalara ilişkin neler söylemek istersiniz?
Nahit Eren: Avukatlık kanunu uyarınca seçilen organların görev süresi 2 yıl olup bu süre zarfında Genel Kurul öncesi meslektaşlarımız yapmayı vaat ettiğimiz her çalışmayı belirli bir program dâhilinde yapmaya kararlıyız. Baroların Avukatlık Kanunu uyarınca, avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlâkını, saygınlığını koruma görevi bulunmaktadır. Bu amaçla mesleğimizin gelişimi içen gerekli çalışmaların yanı sıra meslektaşlarımızın mesleklerini icra ederken çalışma koşullarını iyileştirme ve ihtiyaçlarını karşılamak temel amacımız olacaktır. Özelikle adliyede, karakollarda ve cezaevinde meslektaşlarımızın mesleklerini en iyi koşullarda icra edebilmeleri için gerekli fiziki koşulları sağlamak olacaktır. Baroların diğer önemli bir görev sorumluluğu da stajyer avukatların mesleğe en iyi şekilde hazırlama yükümlülüğüdür. Maalesef pandemi koşulları yüz yüze eğitim imkânı kısıtlamakta ve bu sebeple istediğimiz çalışma koşullarını yaratmakta zorluklar yaşamaktayız. Yönetim Kurulumuzla birlikte en uygun koşullarda bu eğitim sürecini verimli kılmanın çabası içerisinde olacağız.
Tigris Haber: Diyarbakır Barosu'nun acil çözüm bekleyen sorunları nelerdir?
Nahit Eren: Baromuzun en önemli ve acil giderilmesi gereken, yönetim kurulu olarak öncelediğimiz konu Baro Binası ve sosyal tesis sorunudur. Bu konuda en kısa sürede Türkiye Barolar Birliği nezdinde gerekli girişimleri yapıp görev süremiz içinde bu ihtiyacı gidermektir. Maalesef şu an çalışma alanlarımız adliye ve adliye dışında dağınık bir vaziyettedir. Bu sorunumuzu gidererek hem meslektaşlarımıza daha iyi bir hizmet sunmak hem de yurttaşların daha rahat bir şekilde baromuzun adli hizmetlerinden faydalanması sağlanacaktır.
Tigris Haber: Diyarbakır Barosu'na yönetimsel anlamda ne gibi yenilikler gelecek?
Nahit Eren: Yönetsel anlamda Diyarbakır Barosunda katılımcı bir baro ile her üyenin sorunların tespitinde ve çözümünde söz sahibi olmasının imkânlarını yaratacağız. Genç meslektaşlarımızın sorunlarının tespiti ve çözümü için tartışma ve istişare olanağı sağlayacak Genç Avukatlar Meclisini hemen kurmayı planlamaktayız. Aynı şekilde her meslek kıdemini temsilen seçilecek üye avukatlardan ve önceki dönem baro başkanları ve mevcut yönetsel organlar ile baromuzun merkez ve komisyonlarının başkanlarının yer alacağı Diyarbakır Barosu Meclisini kuracağız. Bu meclis mesleğimizin sorunları, kentimize dair hukuki meseleler ile ülke gündemindeki hukuki meselelere ilişkin tartışmaların ve çözüm önerilerinin geliştirileceği ve Baro Yönetim Kurulumuza tavsiye niteliğinde kararlar alacak bir mekanizma görevi görecektir. Tabii baromuzun çalışma mutfağı merkez ve komisyonlarımızdır. Bu komisyon ve merkezlerimiz çalışma koşullarını iyileştirip daha fazla avukatın katılımı ile daha aktif hale getirmeyi sağlayacağız.
Tigris Haber: Güvenlik soruşturmalarına ilişkin sunulan tasarıya ilişkin neler söylemek istersiniz?
Nahit Eren: Mecliste yakın zamanda yasalaşan Güvenlik Soruşturması ve arşiv araştırmasına ilişkin yasal düzenlemeyi tasvip etmemiz mümkün değildir. Bilindiği üzere bu işleme daha önce sadece güvenlik bürokrasi için memurluğa alımlarda başvuruluyordu. Ancak darbe girişimi sonrası 2016 yılında çıkarılan ve 2018 yasallaşan bir KHK ile hem yeni memur alımlarda hem de görevi başında olan kamu görevlilerine ilişkin güvelik soruşturmaları ve arşiv araştırmaları yapma zorunluluğu getirilmiş ve bu suretle birçok insan mağdur edilmişti. Bu düzenleme Anayasa Mahkemesi tarafından çok geniş bir çerçeveye sahip olduğu gerekçesiyle anayasaya aykırı bulunmuş ve iptal edilmişti. Ancak İktidar yeni bir kanun teklifi ile öğretmenlik dahil olmak üzere belirli mesleklerde kamu personeli alımında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılarak memurluğa alınmasına ilişkin yasayı meclisten geçirmiştir. Getirilen düzenleme ile belirli çalışma alanlarında işe alınacak kişilerin milli istihbarat teşkilatı ile kolluk tarafından hazırlana güvenlik soruşturması ve arşiv kayıtları nazara alınarak 5 kişiden oluşan ve o meslek alanının yetkililerin oluşan komisyon tarafından karara bağlanacaktır. Kamu hizmetlerine girme hakkı, Anayasa da sınırları serbestlik, eşitlik ve görevin gerektirdiği niteliklerle çizilmiş, her yurttaşın sahip olduğu temel bir haktır. Bu yasal düzenleme ile keyfiliğin önü açılmış olup temel Anayasal Hakların ihlalinin önü açılacaktır. Masumiyet karinesi, eşitlik gibi temel hakları göz ardı bu düzenle sonuç itibariyle kamu hizmetine girme hakkının özünü ortadan kaldırmaktadır.