Bağlı bulundukları Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu’nun (KESK) aldığı kararla Cizre, Sur, Şırnak’ta süren sokağa çıkma yasakları nedeniyle eğitim ve yaşam hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle 29 Aralık 2015’te bir günlük iş bırakma eylemine katılan bin 692 Eğitim Sen üyesi öğretmene aylıktan kesme cezası verildi. Kararın iptali için başvurdukları Diyarbakır 2’nci İdare, İstinaf ve Anayasa Mahkemesince eylemin sendikal faaliyet olmadığı gerekçesiyle idari işlemi yerinde bulması üzerine bin 679 öğretmen kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşımaya hazırlanıyor.
Disiplin kararına karşı 1692 dava
Öğretmenlerin özürsüz olarak okuldaki görevine gitmemesi gerekçesiyle Milli Eğitim Bakanlığı, 26 Ocak 2016’da idari soruşturma başlattı. Bakanlığı soruşturması neticesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa aykırı davrandıkları gerekçesiyle öğretmenlere, aylık 1/30 oranında maaştan kesme cezası verildi. Kararın uygulanmasıyla öğretmenler, eylemlerinin sendikal faaliyetleri kapsamında olduğu ve kararın iptal edilmesi istemiyle 2017 yılında Diyarbakır 2’nci İdare Mahkemesi’ne ayrı ayrı toplamda bin 692 dava açtı. Mahkeme, sendikal faaliyetler nedeniyle idare tarafından disiplin cezasının uygulanamayacağını ancak söz konusu eylemin sokağa çıkma yasaklarını “savaş” olarak nitelendirilerek yapıldığını, bundan dolayı sendikal faaliyet kapsamında değerlendirilmeyeceğini belirterek talebi reddetti.
Karara karşı itiraz üzerine İstinaf Mahkemesi, 19 Haziran 2018’de yerel mahkemenin verdiği kararı yerinde buldu.
Öğretmenler AİHM’e gidecek
İstinaf Mahkemesinde sonuç alamayan öğretmenler, bu sefer bireysel başvuru kapsamında Anayasa Mahkemesinin (AYM) yolunu tuttu. AYM de idarenin kararını yerinde bularak hak ihlalinin yaşanmadığına hükmetmesiyle iç hukuk yolları tükendi.
Öğretmenler, iç hukuk yollarının tükenmesiyle AİHM’e başvurmak için hazırlıklara başladı.
"Öğrencilerin de can güvenliğine dikkat çekmek için..."
Konuya ilişkin bilgi veren Eğitim Sen Diyarbakır 1 Nolu Şubesi avukatı İbrahim Afşar, toplu yapacakları başvurunun Ocak ayına yetişeceğini söyledi. Afşar, Anayasa’nın sendikal özgürlükler ve güvencelerini düzenleyen 51’inci maddesi, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, ifade özgürlüğü ve örgütlenme hakkının ihlali başlıklarında AİHM’e başvuru yapacaklarını ifade etti. Olay tarihinde Milli Eğitim Bakanlığının “can güvenlikleri olmadığı” gerekçesiyle sokağa çıkma yasağının olduğu bölgelerdeki görevli öğretmenlere “bölgeyi terk etmeleri” yönünde talimat verdiğini hatırlatan Afşar, öğrencilerin de can güvenliğine dikkat çekmek için iş bırakan Eğitim Sen’li öğretmenlere verilen disiplin cezasıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) kendisiyle çeliştiğini kaydetti.(Kaynak: MA)