Dünya’nın var oluşundan, yıkılışına kadar canlılığını yitirmeyen soyut şeylerden biri de dildir. Dil canlıdır. Bizler gibi yaşamaktadır ve en uzun süre yaşayan nesnedir.
Dil, insanların iletişim aracıdır. Toplumların var olma sebebidir. Bir halkın, kavmin; edebiyatının, sanatının, geleneğinin örf ve âdetinin, kültürünün tarihte yer almasını sağlayan yaşatan kısacası toplumunu aydınlatan güneştir.
Diline sahip çıkamayan, onu kaybeden toplumlar yıkılmaya ve tarihin tozlu rafları içinde kaybolmaya mahkûmdur. Çünkü bir halkın bırakacağı mirasın temelini dil oluşturur.
Diliniz ne kadar zenginse edebiyatınız, kültürünüz, sanatınız da o kadar zengin ve çeşitlidir. Gelecek nesillere bırakacağınız mirasta o kadar sağlamdır. Yani var olma sebebiniz dil güneşinizdir.
Dünya üzerinde konuşulan, varlığını az da olsa korumaya çalışan toplam 7 bin 111 dil vardır. Bu diller arasında en çok konuşulan diller; İngilizce, Fransızca, Hintçe, İspanyolca… dilleridir. Dünya üzerine asimilasyona veya erozyona uğramış ölen dillerde var. Bunların sayısı 5000 civarındadır. Bu ölü diller daha çok Amerika kıtası tarafında yerli halkın kullandığı dillerdir.
Günümüz dünyasında yaşayıp da ölümün pençesinde cebelleşen dillerde mevcut.UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr.Öcal Oğuz, "Dünyada yaşayan ve konuşulan 7 bin civarında dil bulunuyor. Bunlar arasında 2 bin 500 civarında dilin konuşur sayısı çok azaldığı için kaybolma tehlikesi altında." Şeklinde bir ifade kullandı. Bu da bize gösteriyor ki dünya toplumlarının dillerine ölümcül dil virüsününbulaştığını kanıtlıyor.
Dilin önemini anlamamız için örnek vermek gerekirse önlü Çin filozofuKonfüçyüs’a sormuşlar: “Bir ülkeyi idare etmeye çağrılsaydınız, yapacağınız ilk iş ne olurdu?” O da: “İşe önce dili düzeltmekle başlardım. Çünkü dil bozulursa kelimeler düşünceleri iyi anlatamaz. Düşünceler iyi anlatılmazsa, yapılması gereken işler yapılamaz. Görevler gereği gibi yapılmazsa, töre ve düzen bozulur. Töre ve düzen bozulursa, adalet yoldan sapar. Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk ne yapacağını, işin nereye varacağını bilemez. Bunun içindir ki hiçbir şey dil kadar önemli değildir.” demiştir.
Dil Allah’ın, insanlara verdiği en güzel hediyelerden birdir. Bu hediye insanlara analarının ak sütü gibi helaldir. Şayet öyle olmasaydı yaratıcı dili var etmezdi, kendi emirleriyle çelişirdi. Hucurât Suresi 13. Ayet "...Vebirbirinizi tanıyıp, kaynaşasınız diye sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık..." tanışmanın aracı dildir.
Dil, bir toplumun kimliğidir. Kimliğini kaybeden toplumlar mülteci konumuna düşerler. Hürriyetsiz oradan oraya savrulup dururlar ta ki tarihten kaybolana kadar. Dil,bir halkın geleceğidir,bu geleceği ipotek altına alamazsınız. Dil, toplumların karakter kodlarını taşımaktadır, bu kodlarla oynayamazsınız. Dil, bir halkın güneşidir siz bu güneşin doğuşunu yasaklayamazsınız. Dil,bir toplumun var olma sebebidiryok etmek dil katliamıdır. Dilimize sahip çıkalım. Dil erozyonuna uğramasına, yozlaşmasına engel olmamız lazım. Yarın geç olabilir. İşe bugünden başlayalım.