TİGRİS HABER - Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi (DİERG), Milli Eğitim Bakanlığı'nın, 2022 atama döneminde Kürtçe öğretmenliğine 3 kontenjan ayırmasıyla ilgili olarak bir açıklama yayınladı. Yapılan açıklamada, "Bakanlık üç Kürdce öğretmeni kontenjanının nedenlerini açıklamalı" denildi.
DİERG'in açıklaması şöyle:
"Ortaokulda yer alan seçmeli 'Yaşayan Diller ve Lehçeler' dersi Türkiye'de anadili Türkçe olmayanlar için asimilasyonu geriletmeye, verilen tahribatı önlemeye ve toplumsal kültürün aktarımına olanak vermekte, ders olmanın ötesinde anlamlar ve hassasiyetler taşımaktadır. Anadili ve/veya babadili Türkçe olan, olmayan her öğrencinin dersi seçmesini anadili ve/veya babadili Türkçe olsun, olmasın her yetişkinin teşvik etmesi bu nedenle önemlidir.
Kürd Dili ve Edebiyatı bölümlerini ve lisansüstü programları tamamlayarak formasyon sertifikası da edinen binlerce Kürdce öğretmeninin ihtiyaç oranında atanmaması da 'atanmayan' öğretmenler gerçeğinin bir parçasıdır. Adil, dengeli ve ihtiyaçlara göre yapılacak bir kontenjan planlamasında Kürdce öğretmen kontenjanı sayısında artış olacağı beklentisi yerini endişeye ve güvensizliğe bırakmaya başlamıştır.
"Neden üç kontenjan?"
Milli Eğitim Bakanlığı 2020 döneminde bir, 2021 döneminde üç Kürdce öğretmeni ataması yapmıştı. Bakanlık, 2022-2023 eğitim yılı için 'Yaşayan Diller ve Lehçeler' dersi kapsamında Kürdce öğretmenliğine üç kontenjan ayırdı. Kürdce dışındaki diğer anadillerine yani Adığece (Kiril Alfabesine göre), Adığece (Latin Alfabesine göre), Abazaca, Lazca, Gürcüce, Boşnakça ve Arnavutçaya ise kontenjan ayırmadı. Geçtiğimiz seçmeli ders tercihi döneminde 20 bin 265 öğrenci Zazaca ve Kurmanccayı içeren Kürdce dersini tercih etmişken, Bakanlığın bu derse neden sadece üç kontenjan ayırdığına dair bir açıklama yapması yerinde olacaktır. Tamamen ihtiyaçlara göre planlama yapılıp yapılmadığını bilmek, kontenjan sayılarını belirleyen parametreleri bilmek herkese güven verecektir.
"DİERG, seçmeli 'Yaşayan Diller ve Lehçeler' derslerinin zorunlu hale getirilmesi önerisini tekrar anımsatır. Ayrıca, Türkçe dışındaki anadillerine sahip öğrenciler için de 'anadilinde zorunlu eğitime' başlanması önerisini tekrar vurgular." (Haber Merkezi)