DİCLE FIRAT’IN İSTANBUL GEZİSİ ARDINDAN

Birsen İnal

                    

             DARÜŞŞAFAKALILARLA BİLİM DÜNYASINA YOLCULUK

DAÇKA (Darüşşafaka)’ya ilk gidişimdi. Yerleşkenin girişindeki güvenlikten geçtikten sonra içinde birçok birimi barındıran kocaman bir kampüsten içeri girdiğimi, sonrasında ise içinde mutlu bireylerin yaşadığı her şeyiyle başlı başına bir dünyanın içine girdiğimi görecektim. DAÇKA’nın ana girişinde, hemşehrimiz, gururumuz; Sayın Davut ÖKÜTÇÜ’nün yönetim binasında beni beklediğini söylediler. Bir refakatçi eşliğinde Davut Bey’in yanına gittim. Kısa bir görüşmeden sonra birlikte yemek listesi, İstanbul'un en gözde lokantalarıyla aynı düzeyde olan yemekhaneye gittik. Öğrencilerimiz yemeğe başlamışlardı bile. Bu da daha ilk dakikadan itibaren bende şu intibaı bıraktı; DAÇKA’da, Dicle Fırat Koleji Gezi Grubu için her şey kusursuz bir şekilde planlanmıştı.  Bu konuda başta Darüşşafaka Yönetim Kuruluna ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler…

  

Davut Ötükçü demişken yaşamına dair bir kesit paylaşmak istedim….

 

Daçka’da kaldığımız süreçte zaman zaman yetkililerle görüşmelerimiz oldu.  Yıllarca başarılı çalışmalara imza atmış “Okul hayattır, hayat da okul…” sözünün yankısının ısıttığı sıcacık yüreğiyle ve güler yüzüyle karşıladı beni  Lise Müdiresi Nimet ATABEK… Nimet Hanım’la gayet samimi ve mütevazı bir sohbete daldık. Aslen Diyarbakırlı olması nedeniyle sohbetimizde eski Diyarbekir’de yer aldı. Bu sıcak sohbet esnasına DAÇKA’nın Robot Kulübünü görmemizi önerdi.  Bu öneriyle hemen o akşam Robot Kulübünü ziyaret ettik. İyi ki de etmişiz.

Robot Kulübünde her biri diğerinden tatlı, saygılı ve bir o kadar da başarılı GENÇ BİLİM İNSANLARI ile karşılaştık. Bir anda öğrencilerimiz arasında güzel bir kaynaşma oldu. Öğrencilerimize çalışmaları hakkında brifing verirlerken bu bilim insanlarına hayran kaldım adeta. Öğretmenleri Müge TUVAY ve Nihal GÜNEŞ rehberliğinde sürdürdükleri bu çok değerli projeler hakkında söyleşme fikri oluşuverdi bende. Konuyu açtığımda olumlu yanıt alınca, çocuklarla hemen oracıkta yaptık bilim yolculuğuna dair bu söyleşiyi.

 

 

________________ Merhaba Gençler! Sizleri kısaca tanıyabilir miyiz?

Merhaba ben Şevval Öztürk. 13 yaşındayım. 8. Sınıf öğrencisiyim. Kitap okumayı, keman çalmayı, voleybol oynamayı çok severim. Robot kulübünde olmaktan mutluyum öğrenmeyi sevdiğimden ve ilgi duyduğumdan dolayı buradayım.

Merhaba ben Cansu Akdaş. 13 yaşındayım. 7. Sınıf öğrencisiyim. Keman çalmayı basketbol oynamayı ve müzik dinlemeyi çok severim. Robot kulübünde olmayı seviyorum ve ilgi duyduğum için bu kulübü tercih ediyorum.

Merhaba ben Beril Diyaribekirlio. 12 yaşındayım. 7. Sınıf öğrencisiyim. Basketbol oynamaktan, kitap okumaktan ve gitar çalmaktan zevk alırım. Robot kulübünün bir üyesi olduğum için çok mutluyum. Robot kulübünün gelecekte bana katacaklarından ve burada öğrenirken eğlendiğim için buradayım.

Merhaba ben Ceren Ulusoy. 13 yaşındayım. 8. Sınıf öğrencisiyim. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi ve jimnastik yapmayı çok severim. Robot kulübünde yer aldığım için çok mutluyum. Araştırma yapmayı ve yeni şeyler öğrenmeyi sevdiğim için buradayım.

Merhaba ben Vedude Rabia Sözkesen. 13 yaşındayım. 7. Sınıf öğrencisiyim. Basketbol oynamayı, keman çalmayı ve müzik dinlemeyi çok severim. Robot kulübünde olmaktan çok mutluyum. Kendimi hem ruhsal hem de el becerisi olarak geliştirdiğimi düşünüyorum.

Merhaba ben Aysun Yıldız Yılmaz. 13 yaşındayım. 8. Sınıf öğrencisiyim. Kitap okumaktan, yüzmekten ve film izlemekten zevk alırım. Robot kulübünün bir üyesi olduğum için çok gururluyum. Bu kulüpte hayata hazırlandığım için buradayım.

Merhaba ben Sinem Keleş. 14 yaşındayım. 8. Sınıf öğrencisiyim. Saksafon çalmayı, yazı yazmayı ve voleybol oynamayı severim. Robot kulübüne yeni bir şeyler denemek için burada olmaktan çok mutluyum.

Merhaba ben Toprak Bilici. 13 yaşındayım. 8. Sınıf öğrencisiyim. Robot tasarlamayı, film izlemeyi, kitap okumayı ve müzik dinlemeyi severim. Robot kulübünün bir üyesi olduğum için çok memnunum. Robot tasarımına ilgi duyduğum için buradayım.

Merhaba ben İmran Durmuş. 13 yaşındayım. 8. Sınıf öğrencisiyim. Program yazmaktan ve müzik dinlemeyi severim.robot kulübünde olmaktan mutluyum çünkü kendimi evimde gibi hissediyorum.

Merhaba ben Furkan Elagöz. 13 yaşındayım. 8 . sınıf öğrencisiyim. Müzik dinlemekten, bilgisayar oyunları oynamaktan ve film izlemekten zevk alıyorum.

_____________Darüşşafakalı olmak size ne kazandırdı? Kazandıracak?

-Sinem  Keleş: Darüşşafakalı olmak “Sadık” kelimesinin anlamını tamamen öğrenmek, merhametli olmak ve en önemlisi bir toplumda fikirlerini söylemekten çekinmemektedir. “Cesaretli” olmaktır.

-Ceren Ulusoy: Darüşşafakalı olmak objektif düşünmeyi ve sorgulamayı öğretti.

-Furkan Elagöz: Darüşşafakalı olmak her soruna çözüm bulmaktır.

_____________Bilim insanı olmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz? Sizi teşvik eden, yönlendiren olaylar ve kişilerde bahseder misiniz? Maceranız ne zaman başladı?

-Vedude Rabia Sözkesen: Bilim insanı olmaya 6. Sınıfın başlarında karar verdim. Bilim insanlığına Darüşşafaka’nın ve abimin sayesinde merak duymaya başladım. Darüşşafaka’nın bu konudaki etkisi beni sorgulamayan yönlendirmesiydi. Abimin de bu konudaki etkisi ban bilimin mucizelerinden söz etmesiydi. Benim de bu sayede bilim uçsuz bucaksız ve her zaman keşfedilmeye açık bir mucize olarak görmemi sağladı. Ben de bu sayede bilimde sonsuzluğa adım atanlardan biri olmaya karar verdim. Bilimin teorileri ve teorilerin belirsizliği ve netliği beni bilimin mucizelerine bir kez daha bağladı. Bende bu belirsizlikleri netliklerle yaşatanlardan olmaya karar verdim çünkü insanlık ve medeniyet ancak bu şekilde ilerleyebilir ve gelişim gösterebilir.

 

-Cansu Akdaş: Bilim insanı olmaya Darüşşafaka’ya adım attığımda ve bize okulu tanıttıkları an karar verdim. Beni teşvik eden kişiler öğretmenlerim ve ailemin sonsuz desteği. Okulumda bilime önem verdikleri için her geçen gün artan merakımla birlikte sonsuz bir maceraya katıldım. Bende diğer herkes gibi bu maceranın içindeyim. Bilime önem vermemin sebebi; düşünmenin sınırsız ve mantıklı bir şekilde olması. Düşüncelerin birbirlerini takip etmesi ve böylece birbirinden kopmayan bir bağın oluşması ve bu bağın sadece düşüncelerde sınırlı olmadığının ve insanlara da fark edilmeden bulaşmış olması bilime verdiğim önemin sebebidir. Bilime önem veren herkes bu sonsuz bağa kapıldığı için iyi insan olmanın da kavramını iyi bilir. Dünyanın iyi bir hal alması için bu sonsuzluğa kapılmış insanların sayısının çok olması gerekir. İyi bir dünya için bilimin sonsuzluğuna ihtiyacımız vardır.

_____________Projeniz hakkında bilgi verir misiniz? Sizleri bu çalışmaya yönlendiren sebepler nelerdir?

-Aysun Yıldız Yılmaz: Projemiz, ülkeler tarafından biyokaçakçılığı yapılan ve sadece Rusya, Gürcistan ve Artvin de bulunan hopa engereğinin biyokaçakçılığının önüne geçilmesi. Biyokaçakçılığının yapılmasının sebeplerinden biri de zehridir. Zehri ilaç sektöründe kullanılıyor. Zehri için kaçırıldığı için ekosistem bozulmuş oluyor ve habitatından ayırdığımız için nesli tükeniyor. Bizde ülkemizde ilacı üretebilirsek biyokaçakçılığının da önüne geçmiş oluyoruz. Bu sayede hopa engereğinin habitatını korumuş ve neslinin tükenmesini önlemiş olacağız. Bizleri bu çalışmaya yönlendiren sebepler biyokaçakçılığın ülkemizde önemsenmemiş büyük bir sorun olmasıdır.

-Toprak Bilici: Robotumuzu, ilk olarak First Lego League’nın bize verdiği legoları birleştirerek yapacağımız görevleri hazırlamış oluyoruz. Hayal gücümüzü kullanarak kendimiz robot legolardan yapıyoruz. Bilgisayar üzerinden programlayarak görevleri yapıyoruz ve yapabileceğimiz en yüksek puanı yapmaya çalışıyoruz

_____________Bu projede kimlerden destek aldınız?

-Furkan Elagöz: Destek aldığımız kişiler bize verilen projenin konusuna göre değişir. Bu yıl ki projemizde orman mühendislerinden,  veterinerlerden ve gümrük personelinden yardım aldık.

 

______________Çalışma aşamalarınız anlatır mısınız?

-Sinem Keleş: İlk olarak bize verdikleri tema ile ilgili makaleler okuyup araştırmalar yapıyoruz. Sonra uzman kişilerle görüşmeler yapıyoruz ve sorunumuzu belirliyoruz.  Sorumuzu belirledikten sonra çözüm için beyin fırtınası yapıyoruz. Çözüm önerilerimizden en uygun olanını seçip kanıtlanıcı olması için belirli uygulamalarda bulunuyoruz

 

_____________Karşılaştığınız zorluklar ve mücadelenizi anlatır mısınız?

-İmran Durmuş: Fikirlerimiz farklı olduğu zaman zorluklar yaşıyoruz. Bunlarla çoğunluğu dikkate alarak veya fikirlerin ek ve artı yönlerini tartışarak mücadele ediyoruz

 

_____________Projelerinizin size/öğrencilere kazanımları nelerdir?

-Beril Diyaribekirlio: Projelerimizin bize ve diğer öğrencilere katkıları çok fazladır. Örneğin takım halinde çalıştığımız için aramızdaki bağ güçleniyor, aramızdaki samimiyet artıyor ve herkesin fikirleri üzerinde durulup düşünülüyor. Yaptığımız çalışmalar bize analitik düşünmeyi ,bilimsel dile uygun şekilde makale yazmayı ve kat üstüne kat çıkarmayı öğretti. Yaptığımız projeleri onlar anlatarak onların yeni bilgiler öğrenmesini sağladık ve onlara yaratıcı düşünmeye teşvik ettik.

 

_______________Sizce ülkemizde bilim/teknoloji çalışmaları ve transferi yeterli mi?

-Şevval Öztürk: Ülkemizdeki bilimsel alandaki çalışmalar pek kapsamlı ve nitelikli değildir. bu çalışmaların insanlar tarafından pek bilinmemesi de yetersiz olmasına neden olmaktadır.

-Ceren Ulusoy: Bence ülkemizde bilimle ilgili olan çalışmalar oldukça azdır. Bence bilime merakı olan küçük yaşta çocukları yetiştirmeliyiz.

 

 

____________Bu konuda önerileriniz/istemleriniz nelerdir?

-Şevval Öztürk: Bu konuda çocuklar, gençler ve her yaştan insanlar bu projelere katılmaya ve sorgulamaya teşvik edilmeli. Bu projeler insanlara duyurularak katılım sağlanması ve yabancı ülkelerle iş birliği yaparak daha nitelikli projeler tasarlanabilir.

-Ceren Ulusoy: Bence bilime merakı olan küçük yaşta çocukları yetiştirmeliyiz.

 

_____________Her okulda robot kulübü kurulabilir mi? Ya da bu tür kulüpler okullar dışına taşabilir mi?

-Toprak Bilici: Her okulda robot kulübü kurulabilir. Örneğin bir mahallede biraz kişi toplayıp o takıma bir isim verip turnuvalara katılabilirler. Yani okul dışına da taşabilir.

 

____________Darüşşafaka’da dünyaya açılan kapıların anahtarı sizin ellerinizdedir, gördüğüm kadarıyla devir teslim edeceğiniz arkadaşlarına/kardeşlerinize bir mesaj bırakabilir misiniz?

-Cansu Akdaş: Geleceği değiştirmek bizim ellerimizde. Bunu başarabilmek için de bilimin sonsuz macerasına ortak olmalıyız. Bu macerada düşüncelerimizin birbiri ardına geleceği için düşünce bağlarımız bizleri de birbirimize bağlayacak. Bu sonsuzlukta mutluğun anahtarı tüm kapıları açmamıza yardımcı olacak. Biz kapıları açtıkça diğer kapılar da açılacak ve her kapının ardındaki farklı sorgulamalar ve düşünceler . Sorgulama bilimin içindeki maceradan ortaya çıkar. İstemsizce sorgulamaya başlarız. Bu da bize herkesin düşüncesiyle doğru yolu bulmamızı sağlar. Sorgulayan ve bilime önem veren insanlar dünyayı mutluluğa sürükleyen insanlardır. Bu sürükleyici sonsuzluğa hep beraber ortak olalım.

-Vedude Rabia Sözkesen: Dünya düzenini şaşmış doğal dengesini kaybetmiş bir haldeyken sıradan bir doktor olmak veya bir mimar olmak sizin için yeterli değildir. Dünya bu haldeyken arık bir şeylerin değişmesi gerektiği çok açık ve siz de alanınızda sıradanlıktan uzaklaşıp yeni şeyler keşfetmeli ve geliştirmelisiniz. Bunları yaparken de asla insanlığınızdan, haktan, doğrudan uzaklaşmamalısınız. Bir başkasını geçmeye çalışmayın sadece kendinizi veya kendinize koyduğunuz hedefleri geçmeye çalışın çünkü bir başkasını geçme isteği hırsı ortaya çıkaracak ve hırs da kini doğuracaktır. Bu sayede de insanlığınızdan, haktan, doğruluktan adaletten uzaklaşmaya başlayacaksınız. Siz de düzeni bozanlardan olacaksınız. Başkalarını değiştirmeye çalışın ama öncelikle kendinizi değiştirin. Eğer kendi hatalarınızı başkalarında görüp düzeltmeye çalışırsanız karşınızdaki size kin duymaya başlayabilir bu sayede düşmanlıklar ve savaşlar oluşur. Asla sistemin kölesi sistemi asla doğrulayamazsınız çünkü eğer sistem doğru olsaydı dünya bu bataklığa düşmüş olmazdı insanlar köleleşmiş ve itaatkar olmazdı sorgulamayı unutmazlardı. Her zaman sorgulayın her şeyi sorgulayın okuyun bilin şüphelenin ve sakın kesinlik çukuruna düşmeyin çünkü kesin konuşmak beraberinde birçok eksikliği getirir. Asla insanlara karşı saygınızı ve hoşgörünüzü kaybetmeyin. Hep çabalayın hep uğraşın hedefiniz kendi adınıza değil insanlık adına dünya adına olsun. Bencilleşmeyin. Yalan söylemeyin yalan yalanı doğurur ve hayatınız bir yalan olur. En önemlisi de bunları sevin insanlığa ve dünyaya yararlı olmaktan zevk alın çünkü sevdiğiniz işin en iyisini yapmak için çok çabalayacaksınız çok uğraşacaksınız ve bir süreden sonra insanları mutlu etmek sizi dünyanın en mutlu insanı yapacak o zaman insanlığın kıvılcımı oluşacak.

 

 Darüşşafaka Robot Kulübü     

Ayırdığınız vakit ve gösterdiğiniz misafirperverlik için;

Teşekkürler ROBOT KULÜBÜ,

Teşekkürler Darüşşafaka    

Söyleşi: Birsen İNAL     

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.