Anız yakmadan başladığı söylenen, sonrasında Dicle elektriğin tellerinden kaynaklı olduğu iddia edilen o büyük yangının üzerinden 13 gün geçti. İddialar hala geçerli, çünkü soruşturma sonuçları açıklanmadı. Savcılığın yürüttüğü çalışmalar ne zaman tamamlanır, gerçek de o zaman ortaya çıkar.
15 kişi yaşamını yitirdi, her zaman olduğu gibi, ateş düştüğü yeri yaktı. Savcılık soruşturmasının sonucu ne olursa olsun, giden canları geri getirmenin mümkünü yok, ancak, bundan sonra olma ihtimali her zaman var olan bu tür yangınların önünün alınması için toplumsal ve bilimsel bir çaba şart.
Savcılık soruşturması ile ilgili henüz bir bilgi sahibi değiliz.
Ancak, ‘Dicle Elektrik bu konuda ne düşünüyor, nasıl bir sonuç bekliyor’ gibi sorular kafamı kurcaladığı için bir yetkilisi ile durumu etraflıca konuştum. Sağdan soldan duyduklarımızla değil de birinci derece de sorumluluğu olanların ağzından bilimsel verilerle durumu öğrenmek istedim doğrusu.
Kurum, kendinden emin.
Yani, yangının iletim hatlarından kaynaklı olmadığı yönünde belgeli, bilgili, videolu, geniş kapsamlı bir çalışma yapmışlar. Bu çalışmanın içinde öncesine ve sonrasına ait uydu görüntüleri de mevcut. Yangın esnasındaki rüzgârın hızına kadar yapılmış tespitlerin dosya halinde savcılığa teslim edildiğini anlattılar. Her biri 5’er dakika olmak üzere 3 ayrı video izledim. Savcılık nezdinde sadece Dicle Elektriğin savunması yâda raporu tek başına geçerli değil, Elektrik mühendisleri odasının bu konudaki raporu da son derece önemli. EMO’nun ilk etap raporu savcılık tarafından yeterli görülmediği için daha kapsamlı rapor hazırlanması istenmişti.
Dicle elektrik, dediğim gibi kendinden emin ifadelerle yangının anızla başlayıp büyüdüğünü söylüyor.
Zaten, soruşturma sonucunda, savcılık raporunda üçüncü bir ihtimalin varlığı da görünmüyor.
‘Ya anız ya da elektrik tellerinden’ kaynaklı bir rapor çıkacak.
Ben bunları yazdım ancak, asıl söylemek istediğim; Bu ve buna benzer meselelerde ilk etapta çok duygusal davranıp, karşılıklı suçlamalar içine giriyoruz, mevcut durumda o anlamda keşmekeş oluyor. Dicle elektrik kurumunun da bu konudaki eksiğini o yetkiliye söyledim.
Örneğin, aynı akşam üst üste 3 ayrı açıklamanın yapılmaması gerektiğini ifade ettim.
‘Kamuoyu gerilim içinde, üstelik bu kamuoyu sizin müşteriniz, o nedenle müşteri ile didişerek sorun çözme şansı yok’ dedim.
Bu olay gibi başka bir olay vuku bulduğunda, tarafların, gerekli çalışmalar yapıldıktan ve sonuçlara net ulaşıldıktan sonra durumu kabul etmesi, bu yönde çağdaş bir yöntemin uygulanması gerektiğini kendilerine anlattım, buradan da böyle olmasını temenni ettiğimi paylaşmak istiyorum. Sonucun sağlıklı tespiti için doğru yol ve yöntem izlemek de denilebilir.
Nasıl bir sonuç çıkar?
Doğrusu ben de çok merak ediyorum.