Berçem KARTAL ALTUNAKAR -ÖZEL
Tigris Haber - 31 Mart tarihinde yapılacak yerel seçimlere kısa bir süre kala adaylar çalışmalarını sürdürüyor. Bölgenin birçok ilinde seçimlerin HDP ile AK Parti arasında geçmesi beklenirken, Tunceli’de ise durum çok farklı. Deyim yerindeyse Tunceli tarihinin en renkli seçimlerine tanıklık edecek. Bu ilde seçimler daha çok HDP ile CHP arasında geçerken, yarışa sürpriz bir şekilde TKP’nin Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu dahil oldu. Bu ilde Ak Parti’nin de azımsanmayacak bir oyu var. Tüm bunlar dikkate alındığında belediyeyi kimin kazanacağı merak konusu.
Tunceli sokaklarında önce vatandaşa mikrofonu uzattık. Sokağın nabzı, seçimlerin HDP ile Komünist Başkan arasında geçeceğini söylüyor. Görüştüğümüz HDP, CHP, TKP ve AK Parti adayları ise, oldukça iddialı.
İddialı olan 4 partinin belediye başkan adayları, hem seçim çalışmalarını hem de göreve gelmeleri durumunda yapacakları projeleri anlattı.
AK Partili aday iddialı
AK Parti Tunceli Belediye Başkan adayı Gökhan Arasan, seçim çalışmalarının gayet iyi gittiğini belirterek, “Sokakta da bir heyecan başlamış durumda. Seçimle ilgili çok fazla bir umudumuz var, bu seçimi alacağız. Seçmenlerin talepleri genelde iş, ekonomi üzerine. Bazılarının asimilasyon endişesi var ama biz Ak Parti olarak hiçbir zaman bu konularda duyarsız kalmadık, kalmayacağız da. Şehrimizle, kültürümüzle, doğamızla, engelli olan vatandaşlarımız, öğrencilerimizle ilgili elimizden gelenin en iyisini yapacağız. En iyisini yapacağımıza da söz veriyoruz” dedi.
62 madde ile sorunları tespit ettik
Kentin temel sorunları ile ilgili bir yol haritası çıkardıklarını iade eden Arasan, “Bu kentin temel sorunlarını 62 madde de 6 Şubat’ta basınla paylaştık. Temel sorunları işsizlik, otopark sıkıntısı, şehrimize yapılacak yatırımlarla alakalı sıkıntılar var. Bunlar dışında diğer sıkıntılarımızı biz manifestomuzda açıkladık” şeklinde konuştu.
Çok iyi durumdayız
Anketlerin bir algı operasyonu yürüttüğünü belirten Arasan, “Bizim şuan ki durumumuz çok iyi. Hiçbir zaman bu kadar iyi olmamıştı diyebiliriz. Kaç tane parti arasında geçiyor ona karar vermem bir şey söylemem doğru olmaz. Ama biz bu seçimi kazanacağımızdan eminim. Hedef kazanmak. Bizim şehrimizin aslında bir kimlik problemi veya bir onur, şeref, gurur problemi yok. Bizim şehrimizin hizmet problemi var. Bu şehrin hizmete ihtiyacı var, bu şehrin artık lafla veya gereksiz vaatlerle kandırılması doğru değil. Biz bunların önüne geçeceğiz. İşsizlik sorununu çözeceğiz, şehrimizi turizme açacağız. Şehrimiz doğa yapısıyla güzel bir şehir bunu ön plana çıkaracağız. Hizmette hiçbir siyasal ayrım gözetmeden herkese eşit davranacağız. Bu seçimi en iyi şekilde alacağımıza inanıyorum. Türkiye’nin incisi olma yolunda bir hevesimiz var” diye konuştu.
3 fabrika açacağız
İşsizliğe çözüm olacak projelerinin olduğunu dile getiren Arasan, “Ülkemizin öne gelen beyaz eşya firmaları ve otomotiv firmaları ile bazı görüşmeler yaptık. Yedek parça imalatı yapacağız. Araç, beyaz eşya üreteceğiz demiyoruz bunlara yedek parça teminini sağlayacağız. Bunlarla ilgili çalışmalarımız var. Bu çalışmaları yaparken de birçok insan istihdam edilecektir. Belediyemiz bünyesinde yapacağımız projeler konusunda da işe almamız gereken, belediyede çalışanlarımıza ek olarak işe alacağımız birçok istihdamımız söz konusu. Bununla ilgili gerekli çalışmalar yapıldı. İyi ve güzel şeyler yapacağız. Herkesten daha fazla faydalı olacağımıza inanıyoruz” şeklinde konuştu.
CHP adayı yaşamı kolaylaştıracağız
CHP Tunceli Belediye Başkan adayı Yusuf Kenan Aydın ise, Tunceli halkının belediye hizmetlerinden yeteri kadar faydalanmadığını belirterek, “Bu konuda CHP’nin halka iyi hizmet yapacağına inanıyorum. Kentte yaşanılabilir yaşamı kolaylaştıran ve sorunların giderilmesini herkese eşit düzeyde hizmet getirmesini bekliyor. Kentin en temel sorunu işsizlik ve göç göreve gelir gelmez işsizlik ile ilgili projelerimiz var bu projeleri devreye koyacağız ve göçü durduracağız.”
Turizmi canlandıracağız
Geri kalmış mahallelere özel bir önem vereceklerini ifade eden Aydın, “Geri kalmış mahalleler var bu mahallere pozitif ayrımcılık yapacağız onların sorunlarıyla başlayacağız. Alibaba mahallesi, Akturuk mahallesi, İnönü mahallesi ve Esentepe gibi mahallelerimizi çok ciddi alt yapı sorunları var. Bu sorunlarla ilgili çalışmalarımız başlayacak. Bunun yanı sıra Tunceli iş adamlarımızı buraya yatırım yapmaları için bir Dersim sevdası şiyarıyla seferber edeceğiz. Turizm ve küçük sanayi şeklince işsizliğe çözüm üreteceğiz” dedi.
Kayyumun çalışmaları yetersiz
Kayyumun çalışmalarını yetersiz bulan Aydın, “Kayyumun bazı çalışmaları var ama bu çalışmalar yetersiz. Bizim esas sorunumuz hizmet, iş ve aş sorunu biz bunları baz alıyoruz.”
CHP seçmeni 31 Mart’ı bekliyor
Komünist başkan Fatih Mehmet Maçoglu’nun aday olmasının kendilerini etkilemeyeceğini belirten Aydın, “Çünkü Tunceli halkı CHP’ye güveniyor. Maçoğlu’nun Hatta bizim için avantaj olur. Bizden oy alacak gibi bir kaygımız olmadı. 31 Mart seçimleri sonucunda CHP’nin buradan güçlü bir oy oranı ile kazanacağını göreceksiniz. Yapılan anketlere 31 Mart’ta cevap vereceğiz. Bizim hedefimiz biz buradan birinci olarak çıkacağız ve ikinci olan partiye 1500-2000 arası bir oy farkı yarattığımızı göreceksiniz. CHP Seçmeni sessiz ve sakin bir şekilde 31 Mart’ı bekliyor. Biz medya ve sosyal medyada yapılan kalpazanlıklarla halkı yönlendirmeye kalkmıyoruz. Dersim’ de sosyal belediyecilik adına hiçbir şey yapılmadığını görüyoruz. Biz burada asimileci bir kültüre asla izin vermeyeceğiz, herkese eşit bir şekilde hizmet götüreceğiz” şeklinde konuştu.
TKP adayı Maçoğlu:
Kamuoyunda 'Komünist Başkan' olarak bilinen Tunceli Belediye Başkan adayı Fatih Mehmet Maçoğlu ise çok iddialı konuştu. Adaylığına vatandaşın çok sıcak baktığını belirten Maçoğlu, “Gittiğimiz her evde bir gülümseme görüyoruz ve yanınızdayız diyenlerin ses tonu titrek ve heyecanlı. Bu süreci iyi örgütlediğimizi ve bunu daha ileri daha iyiye taşıyacağımıza inanıyorum” dedi.
Yüzde 60’ın üzerinde işsizlik sorunu var
Dersim’de istihdam sorunu olduğunu belirten Maçoğlu, “Dersim ‘de yaşanan sorunlar özellikle güvenlik politikalarının yarattığı o durum. Ayrıca istihdam sorunu, toplum sosyal yaşam alanları bunların her biri insanların o coğrafyada başka bir yeri tercih etme ya da başka bir yere göç etme ve başka yerlerde hayallerini arama gibi durumlar söz konusu. Ama esasen güvenlik, istihdam bu coğrafyanın bir parçası. Dersim’ de %60’ın üstünde bir işsizlik sorunu olduğunu test ettik. Bunların büyük bir bölümü genç ki Dersim okuma yazma oranı yüksek olan bölgede kendi yaşam alanına dair ya da eğitiminden kaynaklı olarak bu yönde kendi branşından bir istihdam göremediğinden göç etmek zorunda kalıyor.
Küçük esnaf iş yerini kapatıyor
Özellikle bu son bir yıl içerisindeki o ekonomik kaygıların artığı bir bölge Dersim şuan da burada küçük esnafın yüzde 60’nın kapattığını görüyoruz. Bunun önlemenin yolu birkaç yöntem ile aşılabilir. Bunlar: Üretim, istihdam ve kültürel olarak gerek din, inanç sosyal yaşam alanlarına dokunmaya başladığınızdan itibaren toplumdan karşılığını görmeye başlıyorsunuz” şeklinde konuştu.
Kayyum’un yarattığı izleri sileceğiz
Seçilmesi durumunda halkın kendisini yönetebileceği bir meclis oluşturacağını ifade eden Maçoğlu, “Halkın kendisini yönete bilecek bulunduğu coğrafyada söz söyleyebilecek bu anlayışı hızlı bir şekilde yapmamız lazım. İkincisi kayyumun yaratmış olduğu bu duruma dair onların izini silebilecek halkın belediyeye girebilmeyi sağlayacak orayı sevdirecek bir anlayışı hemen örgütleyeceğiz. Çünkü insanlar belediyeye giremez duruma geldi. Kayyumun bu şehre dair dejenere ettiği ya da yok etmek istediği bütün şeylerin tam karşısında alternatif sosyalist bir yerel yönetimi inşa edeceğiz.
Kayyum seçilerek gelseydi…
Mesele sadece iş yapmak değil esas olarak toplumda şu var kim nasıl geldi halkın iradesi nasıl alındı biraz buna bakıyor. Aslında kayyum seçilerek gelseydi muhtemelen bu yaptığı için birçok kişiyi onurlandıracaktı. Ama seçilmiş olarak gelmediği için toplumda bir negatif bir algı söz konusu. İhtiyaç olarak yapılan her şeyi doğru buluyoruz ama ihtiyaç dışında yapılan bu halkın parasının nasıl harcandığına dair herhangi bir bilgimiz olmadığı için herhangi bir şey söylemiyoruz” diye konuştu.
Dersim’ de tarım ve hayvancılık olmazsa olmazımızdır
Tarım ve Hayvancılığa önem vereceklerini belirten Maçoğlu, “Üç ayağı olan bir alanı örgütledik bunlardan birincisi Tarım, ikincisi hayvancılık, üçüncüsü turizm bu üçü Ovacık içinde geçerliydi aynı şekilde bu Dersim içinde geçerli olacak. Bu topraklarda şehir olarak bakmak doğru değil buralar arazisi merası olan iller Dersim’ de bu özelliklere sahip bir şehir. Bugün 8 yıldır savaşta olan Suriye’den patates alıyoruz. Bugün 10 milyon nüfusluk Bulgaristan’da saman alıyoruz. Bu kadar kocaman bir ülkede 80 milyonluk nüfusu olan bir ülkede aslında bu yapılanlar kendi kültürümüze kendi geçmişimize yapılan bir ihanettir. Dersim doğasını bozmadan betonlaştırmadan ekolojik alanın koruyarak turizme yöneleceğiz. Bu konuyla ilgili mühendis arkadaşlarımızla çalışma içindeyiz. Önümüzdeki dönemde bunların her birini uygulayacağız” ifadelerini kullandı.
HDP ve TKP arasında geçecek
Son alarak yapılan anketlere değinen Maçoğlu, “Yapılan anketler ile ilgili yaptığımız gözlem ve çalışmalar bu çalışmalar sonucunda süreç sanki bizim ve HDP arasında geçiyor. Dersim halkının Dini, kültürel, kendi diline, turizmine dair ve bu şehre hizmet edebilecek anlayışı destekleyeceklerini düşünüyorum. Evet bir anket çalışması var bizde yapıyoruz kimin önde veya arkada olduğunun bir önemi yok ama biz kazanacağız” diye konuştu.
HDP Eş Başkanları: Halkın desteği bizim arkamızda
HDP’nin eş başkan adayları Nurşat Yeşil ve Hıdır Demir’de iddialı konuştu. İttifaklar nedeniyle seçim çalışmalarına biraz geç başladıklarını dile getiren HDP Eş Başkan adayı Nurşat Yeşil, “Ancak şuan çalışmalarımız çok iyi gidiyor. İlk turları bitirdik, ikinci turları yapacağız. İnsanların ilgisi gayet iyi. Halkımız tarafından belirli serzenişler oluyor. Sivil toplum örgütleri ve halkla bir araya geldiğimizde seçime yönelik neler istiyorsunuz, yerel seçimlerden beklentileriniz ne diye sorduğumuzda ‘Dersim halkının büyük bir kesimi ittifak’ diyordu. Yereldeki bütün dinamiklerin ittifakla seçime gitmesine yönelik görüş birlikleri var. Bu görüş birliğinden de partimiz mümkün olan en geniş ittifakı yapmak için çok uğraştı ve olabilecek en geniş ittifakı da yaptık. Beş örgüt Dersim’de bir araya geldi, bu ilin yerel dinamikleri bu ilde söz sahibi olan örgütler partiler bir araya gelerek bir seçim ittifakı yaptık. Dersim Devrimci Güç birliğini oluşturduk. Bunun dışında kalan kişiler de oldu hala halkla buluştuğumuzda neden bir araya gelmediniz diye soruyorlar. Biz de bunu şöyle açıklıyoruz Dersim’de 2004’ten beri girdiğimiz dördüncü yerel seçim. Bu dört yerel seçimde de biz hiçbir zaman SMF ile hiçbir zaman yerel seçimlerde ittifak yapmadığımızı insanlara anlatıyoruz. Hiçbir zaman yerel seçimlerde destek vermediler ittifak yapmadılar, arkadaşların kendi düşünceleri. Bu demokratik bir yarış insanlar istedikleri gibi seçime girmekte özgürler. Böyle bir tercih oldu” şeklinde konuştu.
Belgeler devlet sırrı gibi korunuyor
Seçilmeleri durumunda belediyeyi karakol görünümünden çıkaracaklarını belirten Yeşil, kayyumların yolsuzluk yapıp yapmadıklarını belirlemek için çalışma yapacaklarını belirterek, “Nasıl bir belediye devralacağımızı bilmiyoruz. Bölgedeki bütün kayyum belediyelerinde de aynı durum söz konusu. Bunların kesin belgeleri elimizde yok. Sayıştay belgeleri açıklanmadı bu kayyum belediyelerin denetimine dair bu belgeler devlet sırrı gibi korunuyor. Kayyumun bu iki buçuk yıllık süre içinde hayata geçirdiği eski belediyeye ait projeler var. Bu projeler gerçek değeri üzerinden mi yapılmış, bunların ihaleye açılması nasıl olmuş, bunları önce elden geçireceğiz. Bağımsız denetçiler, mimarlar odasından gelecek denetçilerle bu yapılan çalışmalar gerçek bedeli üzerinden mi yapılmış, yoksa buraya ciddi paralar mı akıtılmış, rantçılık mı yapılmış önce bunu tespit edeceğiz ve halkımızla paylaşacağız. Belediyenin borçları ne durumda onu bilemiyoruz. Duyumlarımıza göre işçilerin SGK primlerinin yatırılmadığı, elektrik faturalarının yatırılmadığı gibi böyle ciddi duyumlarımız var. Kayyumun kentimizin yol üzerinde görülen alanda sınırlı bir yatırımı var. Işıklar ve sahil yolu projesi. Seçim çalışmasında mahallelerimizi dolaşıyoruz ve mahallemizde iki buçuk yıllık dönemde alt yapı sorunu çözülmemiş. Taşıma su götürülen mahallelerimiz var ve bu sorun çözülmemiş. Kentin fiziki ihtiyaçları önemli işlerimizden biri olacak. İstihdamı çok büyük orada çözemeyiz ama belediyecilik işimizi yaptıktan sonra kalacak bütün imkanlarımızı mutlaka yerelde kadınlara ve gençlere istihdam alanları yaratmak için onları o şekilde değerlendireceğiz” diye konuştu.
İnanç ve değer tahribatı var
Kayyum öncesi Belediye kasasında 25 milyon TL çivarında para olduğunu dile getiren Yeşil, “Belediyeye kayyum el koymadan önce belediyemizin kasasında yirmi beş milyon civarında parası vardı.2004 yılında Devrimci Güç olarak bu belediyeleri devraldığımızda belediyenin çok ciddi bir borcu vardı, işçilerin maaşı ödenmiyordu, mahallerde su yoktu. Belediye bize geçtikten sonra borçlar ödendi ve ciddi yatırımlar yapıldı. Belediye yasasında bir proje sunuyorsanız ve kasanızda para yoksa maalesef projeyi yapamıyorsunuz, bir teminat göstermek zorundasınız. Belediyemizin de çok güzel projeleri vardı. Katı atık arıtma tesisi projesi, sahil yolu projesi (Eskişehir’deki Porsuk Çayını) yapan mimarlar tarafından daha ekolojist daha doğaya dost bir projeydi. Maalesef kayyum tarafından değiştirilerek yapıldı. Buna benzer birçok projemiz vardı. Cem evi projesi, kreş projeleri vs. Kayyum sadece eski belediyede başlayan sahil yolu projesini değiştirerek devam etti. Kentin her tarafına çok abartılı bir şekilde ışıklandırma yapılmış. Işıklandırmaların günlük bakım ücretleri ile birlikte çok ciddi bir maliyetinin olduğunu biliyoruz. Elektrik tüketimi hat safhada. Halkın yararına yapılan hizmetleri kim olursa olsun biz destekleriz ve sahipleniriz. Kayyum tarafından halk yararına bir şey yok. Göz boyama için yapılan bir ışıklandırma var. İnanç ve değer tahribatı var. Her yerde lale motifleri var, bu bizim inanç ve değerlerimizle alakası olmayan tamamen asimilasyona yönelik motifler. Bayrakla bir sorunumuz yok, saygı duyarız bedeller ödenmiştir. Sırf insanların gözüne sokmak için her yere bayraklı motifler var. İnanç değer tahribatı var bunlara sessiz kalmak mümkün değil. Projeleri görüyoruz bir ay dolmadan projeler dökülüyor. Bir yer altı çarşısı tadilatı yapıldı ilk yağmurda tavan çöktü. Tamamen ranta dayalı ve iş emek gücünü yerelden karşılamak yerine dışarıdan getirdiği bir anlayış var burada. Sanayi ziyareti yaptık ve kamyon şoförü bir arkadaşla konuştuk dedi ki bizim kamyonlarımız burada boş duruyor. Kayyum yaptığı hizmetler için bölgenin farklı illerinden kamyon getirtiyor. İhaleler dışarıdan kişilere veriliyor, buradaki gücü asla kullanmıyor. Buradaki esnafa, halka hiçbir faydası yok” dedi.
Halkın desteğini biliyoruz
Parti olarak amaçlarının ülke genelinde AK Parti ve MHP’yi geriletmek olduğunu ifade eden Yeşil, “Yerelde ise kayyumların aldığı belediyelerimizi çok güçlü bir halk desteğiyle geri almak. Bizim kimseyle bir yarışımız yok, herkes kendi kulvarında gidiyor. Bizler halkımızın desteğinin arkamızda olduğunu çok iyi biliyoruz. Yoğun baskılar nedeni ile anketler çok doğru sonuçlar vermiyor. HDP seçmeni kendi partisini çok rahat bir şekilde telaffuz edemiyor. Dersim’de sokakta selam veremiyorlar çünkü sürekli bir kontrol var. Sürekli polis peşimizde dolaşıyoruz. Bu yüzden insanlar korkuyorlar. Ama evlerini ziyaret ettiğimizde bizleri çok yürekten destekliyorlar. Bu yüzden anketlerin bizim için çok bir belirleyiciliği yok. Biz çok daha önde olduğumuzu düşünüyoruz. Halkın desteğini biliyoruz bizim için seçim sonuçları iyi olacak” şeklinde konuştu.
Çiftçiye mazot desteğinde bulunacağız
Dersim’de yaşanan sorunlar ile ülkede yaşanan sorunların aynı olduğunu kaydeden HDP Eş Başkan adayı Hıdır Demir ise, “Ülkede uygulanan sosyo-ekonomik politikaların, güvenlikçi politikaların içinde barındırdığı çok ciddi sorunları var. Tarım ve hayvancılığın en çok yapıldığı illerden biriyken şimdi en çok dibe vuran illerden biri oldu. Bunun sebebi memlekette uygulanan politikalar. Güvenlikçi politikalar; yayla yasakları hayvancılık ve tarımı zorlaştırmak hatta yapamayacak hale getirmektir. Tarım desteklerinin, girdilerinin çok pahalı olmasından dolayı ilimizde de tarım ve hayvancılık yapılmamaktadır. Belediyelerin bu konuyla ilgili çözüm önerileri neler olacaktır. Bu genel politikalardan ortaya çıkan derin devasa sorunu büyük şehirler bile çözecek durumda değiller. Biz bunu görmezden gelemeyiz. Kent yaşamında yer alan genç, kadın, çocuk, engelli, sokak hayvanları ve kent yaşamına dair ne varsa belediyenin tüm imkanlarını buralara seferber edeceğiz. Tamamen buranın taleplerini en asgariye indirecek, hatta ortadan kaldırabilecek gücü ne ise tamamıyla buraya kullanacak ve gerçekleştireceğiz. Bizim varlık nedenimiz anti demokratik uygulamalara karşı çıkmaktır. Bu konuda her türlü bedeli ödemeye hazırız ve korkmayız onu da belirteyim. İkimizde ihraç olduk. Bizim varlık nedenimiz halkımızın mutluluğudur. Halkımızın bu memlekette bu kentte yaşayabilmesidir. Bunun için tarım ve hayvancılık konusunda belediyemiz burada kiralama usulü ya da vatandaşa kolaylıklar sağlayarak yardımcı olmayı planlıyoruz. Doğrudan kiralama yoluyla halkımıza yardımcı olup burada mazot desteği vererek, halkımıza ekim ve biçemde yardımcı olacağız. Bu konuda çeşitli girişimlerimiz olacaktır. Gençlere dair sanat, zanaat, kültür atölyeleri açacağız ve buralarda çeşitli eğitim faaliyetleri yürüteceğiz. Eğitim faaliyetleri sonunda da iş yapmak isteyen gençlere, kadınlara belediyemizin imkanları dahilinde destekler sunarak bunu gerçekleştireceğiz” dedi.
Nice OHAL’ler gördük
Seçim çalışmalarını sırasında güvenlik güçlerinin sürekli kendilerini takip ettiğini belirten Demir, “Halkın desteğini çekmek, halkı soğutmak, marjinal bir örgüte dönüştürme çabaları var ama bunlar nafile şeylerdir. Biz nice sıkıyönetimler, nice OHAL’ler gördük. Yirmi dört yıl burada OHAL uygulandı ve ona rağmen halkımız bunlardan çekinmedi. Biz bunlardan çekinmiyoruz. Bunlardan vazgeçin eğer demokrasiden anlıyorsanız bu eşitsizlik koşullarda bile kendi çalışmalarımızı yürütelim” şeklinde konuştu.
Kimseyle değil, kendimizle yarışıyoruz
AK Parti iktidarına karşı güç birliği oluşturduklarını ifade eden Demir, “Bizim ne Maçoğluyla ne CHP ile ne de başka biriyle herhangi bir yarış herhangi bir durum içinde değiliz. Bizim temel meselemiz bellidir. Tüm Türkiye’de AKP’ye geriletmek, kayyumlu belediyelerimizi geri almak ve halkı bu demokrasi mücadelesine kazandırmak ve yürüyüşü sağlamaktır. Bu mantığın dışında kalan herkesin kendisini sorgulaması gerekmektedir. Burada bir demokrasi yürüyüşü var, tek adam rejimine karşı bir birlik var, kayyuma karşı ciddi bir birlik var ve onu buradan söküp atma tutumu var. Bunun dışında kalanlar kendilerini sorgulamalılar biz hiç kimseyle yarışmayız biz kendimizle yarışıyoruz. Bu demokrasi yarışının üzerine ne kadar katabiliriz diye böyle bir derdimiz var. Bunu ne kadar ilerletir, güçlendirir ve ileriye taşırsak bizim için en kıymetli olan budur. Belediyeyi kazanırız ya da kaybederiz. Belediyeyi kazanırsak da yarattığımız Devrimci Demokratik kültür birikimimiz var. Bunun üzerine daha yenileri ekleyerek mücadelemizi sürdürmek istiyoruz. Halkımızla yeniden yan yana gelip buluşmak istiyoruz. Bu adımın bu birliğin dışında kalanların tümüne çağrım şudur: bunu görsünler buna uygun davransınlar” ifadelerini kullandı.