TİGRİS HABER - Dersim'in Atatürk Mahallesi’nde faaliyet gösteren bir kebap ve künefe salonunda bulaşıkçı olarak çalışan H.K. (19), 27 Ekim’de usta olarak çalışan ve işletme sahiplerinin yakını olan Hüseyin P.'nin tarafından cinsel tacize maruz bırakıldı. H.K., işletme sahiplerinin tacizin üzerini örtmeye çalışmaları üzerine ise 2 Kasım’da Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık tarafından uzaklaştırma kararı verilen Hüseyin P., tepkiler üzerine dün gözaltına alındı.
Hüseyin P.’nin gözaltına alınması üzerine daha önce aynı iş yerinde çalışan ve cinsel tacize maruz kalan 21 yaşındaki Ş.T. de, yaşadıklarını anlattı. Eylül’de işe başlayan Ş.T., maruz bırakıldığı cinsel tacizden sonra Polat’ın işine son verilmemesi nedeniyle 3 hafta çalıştıktan sonra ayrıldı. İşe gittiği ilk günlerde Hüseyin Polat’ın “kızım” diye seslendiğini dile getiren Ş.T., yaşadıklarını şöyle anlattı: “Yemek yerken çorbamdan sinek çıktı. Herkesin yanında söylememek ve kendisi rencide olmasın diye mutfağa gittim. Aniden sarılıp, beni havaya kaldırdı. Ben o şokla hemen gidip yaşadığım durumu arkadaşıma anlattım. Arkadaşım oranın sahibi D.D.’ye gidip durumu anlattı. Ben de rahatsız olduğumu söyleyince onlar halleder diye düşündüm. Yine çay almaya giderken ‘beni seviyor musun?’ deyip bir anda yanağımdan öptü. Bende artık çok sinirlendim. Bu şekilde hareketler yapmasından çok rahatsız olduğumu söyledim. Tamam dedikten sonra tekrar ‘beni seviyor musun?’ demeye devam etti. ‘Seni şikâyet ettim, yaptıklarını anlatacağım’ deyince ‘sana hiçbir şey yapmadım’ deyip cevap vermedi. Ben de rahatsız olduğumu, bana karşı mesafeli olmasını söyledim. H.K.’ye yaptıklarını bana da yaptı.”
‘İç yüzünü kimse bilmiyor’
Ş.T., işletme sahiplerinin Hüseyin P.'yi çıkaracaklarını söylemesine rağmen hiçbir girişimde bulunmadığını belirtti. İşletme sahiplerinin “Son bir şans verelim bir daha olursa kesin çıkaracağız” dediğini aktaran Ş.T., “Fakat hiçbir şekilde çıkartmadılar. Bunu sadece iyi görünmek için yapıyorlar. Eğer buralıysan, ve ailene söylersen daha büyük bir sıkıntı. ‘Bize güvenebilirsin’ demeye getiriyorlardı. S.D.’nin eşi beni bir gün kenara çekti. ‘Bu konuda kesinlikle haklısın ama küçüklüğümden beri onun elinde büyüdüm o öyle biri değil, çocuklarını özlüyor, bu yüzden böyle davranıyor’ dedi. Bunun üzerine adama acıdım. Fakat daha sonra anladım ki oradaki hiçbir insan iyi değil. Oradan kavga, gürültüyle çıktım. D.D. ve S.D çok iyi rol yapıyorlar. Resmen her geleni bu şekilde ikna etmeye çalışıp kandırdılar. Hepsi akraba olduğu için birbirini kolluyor. Oradakilerin hiçbiri normal değil. Gelenlere işte bir şeyler ısmarlayıp kendilerini güzel gösteriyorlar. Fakat iç yüzünü kimse bilmiyor” dedi.
‘H.K.’ye şahitlik yapacağım’
H.K.’ye yapılanları öğrendikten sonra sinirlendiğini kaydeden Ş.T., şöyle dedi: “Fark ettim ki beni kandırmışlar. Bu adam herkese tacizde bulunuyordu. O zaman sesimi çıkarmadığım için üzüldüm. H.T.’nin yaptığı bana tek değil herkese cesaret verecektir. Birazda ailemden tanıdıklarımızdan endişe ettim. Toplumumuzdaki en büyük sorunda bu zaten. Ben aileme söyleseydim veya erkek arkadaşıma gidip kavga edecekler diye düşündüm. Böyle bir sıkıntı çıkacak diye endişelendim. Şimdi bunu aile içinde çözmemize gerek yok. Hukuk veya medya ile duyurabilirdik. Kendimde aynı durumları yaşayan birisi olarak H.K.’nin destekçisiyim. Şahitlik yapmak için davasına gideceğim.” (Kaynak: MA)