Diyarbakır’da yıkılan binaların enkaz kaldırma çalışmaları başladı. Enkazlar belli bir bölgeye dökülecek. Dün bu konu konuşuldu.
Dökülecek, sonra ne olacak?
Sanırım kontrollü, yâda kontrol altında olması gerekiyor moloz dökülen alanın.
Büyük felaketin yaşandığı, bu kadar kaybın olduğu bir ortamda malın-mülkün bir anlamı yok, ancak, yine de insanların ufak-tefek birikimleri, belki de az miktarda altını, önemli hatıraları, fotoğrafları vardır o enkazda.
Enkazlar kaldırılıp, indirilirken kontrollü bir şekilde ortaya çıkacak eşyalar bir köşeye ayrılsa, emanete alınsa daha sonra sahiplerine verilmek üzere…
Neden olmasın?
Belki de yapılacak, yine de bir hatırlatma yapmak istedik.
Sur içindeki çatışmalardan sonra da enkazlar kaldırılmış, Bağıvar mahallesinin bulunduğu alana bırakılmıştı. Orada öylece durdu, anılarla gömülü vaziyette. Kimse anılarına, geçmişine sahip çıkamadı…
Burada, şimdi nasıl olur bilemiyorum, ancak dün arkadaşlar bu konuyu konuştuğu ve de insani bir duruma hitap ettiği için paylaşmak istedim, belki olumlu bir etkisi olur.
*
Dün TV ekranlarında tuttuğum bir konuşma vardı, onu da paylaşayım, hakikaten geleceğimizi ilgilendiren bir belirleme vardı konuşmada.
Murat Karayalçın Halk TV’de şöyle dedi;
“Madem yasalarla sorunlarımızı çözemiyoruz, o zaman Anayasaya imar ile ilgili bir madde koyalım, hatta değiştirilemez maddeler içinde olsun, ‘İmar affı çıkarılamaz, değiştirilmesi, kaldırılması teklif edilemez’ şeklinde olsun.”
Bence de sağlam bir teklif.
‘Yasalar delinmek içindir’ denilen bir anlayışın hâkim olduğu ülkede, ‘Değiştirilemez, teklif edilemez’ gibi bir tedbir alınması şart oldu. Değişen iktidarların keyfine, rantına göre de değişiklikler olduğu sürece bu coğrafyada daha çok acı yaşanır.
*
Aynen bu anlamda haberler yavaş yavaş gündeme düşüyor.
2-3 yıllık binalar yerle bir olmuş.
Uzmanları bunların ‘Denetimden kaçırılmış’ binalar olduğunu söylüyorlar.
Tespitler, denetimlerden kaçırılan binaların yıkıldığı yönünde.
3-5 kuruş fazla para kazanmak ya da 3-5 kuruş fazla masraf yapmamak adına insan yaşamı hiçe sayılır mı?
*
Ciddi bir sınav aşamasındayız, toplum olarak, ülke olarak, birey olarak.
Ama artık savsaklanacak bir sınav değil, ne telafisi ne de tekrarı var.
Tek soru tek cevaba kaldık.
Soru belli, cevabı net olmalı.
Galiba, Murat Karayalçın’ın dediği gibi; Anayasaya ‘İmar affı çıkarılamaz, değiştirilmesi, kaldırılması teklif edilemez’ maddesi koymak!