Demokrat olmak güzel bir şey de, yanlı demokrat olmak hiç de doğru değildir.
Yanlı demokratlık, yanlıştır ve bağnazlıktır.
Tam demokrat veya yanlı demokrat olup olmadığımız konusunda bazı sorulara cevap bulmamız gerekir.
Kendi fikirlerimize saygı duyulması gerektiği konusunda titiz oluyorsak, karşı fikirdeki insanlara karşı tavrımız nasıldır?
Seslerimizin kısılmasını "hak" ihlâli kabul ediyorsak karşı fikirdeki seslere karşı tahammüllerimiz ne kadar var?
Tahammül sınırımız ne durumdadır?
Bu sorulara olumlu cevap veriyorsak ne ala.
Yoksa durumumuz iyi değildir.
Bir çok demokrat insan görmüşüz ki imkanlar ellerine geçtiklerinde yaptıkları ilk iş karşı fikirdeki insanları susturmaktır.
Tahammüllü bir tarafa bırakıp yanlı demokrat olmalarıdır.
Fikirler var olacak ve karşı fikirlerle hep mücadele içinde olacaktır.
Önemli olan bu mücadelenin saygı çerçevesi içerisinde olmasıdır.
Fikri ayrılıklara saygı gösterme, ideolojik düşüncelere feda edilirse yanlış yapılmış olur.
Şayet aşırılığa kaçar, saygı sınırını aşarsa kişilere ve de topluma zarar vermeye başlar.
Taraflı demokratlık kısır döngü haline gelinirse tahribatı büyük olur.
Maalesef ülkemizde bu kısır döngü yer bulmuştur.
Yer üstü ve yer altı kaynakları, jeo-politik konumu, genç nüfus ve dört mevsime sahip olmasına rağmen maddi ve manevi sıkıntılar yaşayan bir duruma gelmişiz.
Ülkemizde maalesef demokratlık yerine taraflı demokratlık daha bir değer bulmuştur.
Demokrat olanlar, insan hak ve hürriyetleri denince; herkese eşit mesafede olduklarını, din, dil, ırk ve renk ayırımı yapmadıklarını söylerler.
İnsanların yaşama biçimine aşırılığa gitse bile "tercihleri" diyerek saygı duyarlar.
İnsan olma hesabiyle değer verilmesi ve saygı duyulması elbette olması gerekendir.
Acaba bu kesim, aşırılığa kaçan Müslümanlara karşı tavırları da aynı mıdır?
Örneğin tam çarşaflı veya Sakallı birisine de saygı duyuyorlar mi?
Bir düğüne gitmiştim.
Yanımda demokrat bir sol görüşlü vardı. Kuyu sohbete dalmış insan hakları ve tercihlerine saygı konusunu işliyorduk.
Kısa ve mini etekli, dekolte, sırtı açık... giyinen her kesimden bir sürü insanlar düğünde vardı.
Bizler olayın akışını seyrediyorduk.
O anda çarşaflı bir bayan içeri geldi. Müslüman olduğunu da belirten bu arkadaş birden rengi değişti, ses tonu sertleşti ve "bu da olmaz" deyi verdi.
Ben "olmayan ne?" Diye sorduğumda " bu çağda bu elbise?" Ben "bu da onun yaşam tercihi" dediğimde, daha da sinirlendi ve bana "sen de mi?" Ben "evet ben. Hani demokratlığınız ve kişinin yaşama tarzına saygınız vardı?"
Özellikle az da olsa bazı sol demokratlar aşırı da olsa "her fikre ve düşünceye saygı" derler. Ancak söz konusu dinini aşırı yaşamaya çalışana gelince, saygıyı değil de bir kaşık suda boğmayı tercih ederler.
Buna bağnazlık denir ve doğru bir görüş değildir.
Kişiyi dünyada ve ahrette sıkıntıya sokan yanlışların büyüğüdür.
Artık ön yargılardan kurtulma zamanı gelmiş ve de geçmiştir.
Selam ve dua ile.