“Demokrasiyi kuracak bir hareketin öncülüğüne soyunuyoruz”

HDP eş genel başkanlığına seçilen Figen Yüksekdağ, Türkiye'nin son 50 yıllık tarihinde örneğine rastlanmayan bir birlik hareketi olan HDP'nin, Türkiye'de demokrasiyi kuracak bir hareketin öncülüğüne soyunduğunu söyledi.

ANKARA - HDP'nin 2'inci Olağanüstü Kongresi'nde Selahattin Demirtaş ile birlikte partinin eş genel başkanlığına seçilen Figen Yüksekdağ, HDP'nin 2'inci Olağanüstü Kongresi'ni, yeni yönetimini ve önlerinde duran ilk seçim durağı olan cumhurbaşkanı seçimine dair partilerinin alacağı pozisyona dair ilk röportajını verdi.

Kongre sürecinde zorlu bir yolu geride bıraktıklarını belirterek sözlerine başlayan Yüksekdağ, HDP'nin Türkiye'nin son 50 yıllık tarihinde örneğine rastlanmayan bir birlik hareketi olduğunu vurguladı. Kongreyle birlikte bu birlik hareketinin yeni bir mevziiye ve genişleme alanına taşındığını ifade eden Yüksekdağ, "Genişleyeceğimiz alan halklarımızın, işçi sınıfı, emekçi kitleler, kadınlar, gençler, Aleviler, Kürtler ezilen bütün toplumların yaşam alanlarıdır ve onların bağrıdır" dedi. HDP'nin kongreyle birlikte kendisini yeniden yapılandırma sürecine de soktuğuna dikkat çeken Yüksekdağ, bunu "HDP olağanüstü kongresiyle kendimizi yeniden yapılandırarak, nefesimizi, soluğumuzu güçlü bir şekilde yenileyerek, toparlayarak Türkiye ve Kürdistan toplumunun ihtiyaç duyduğu barışı, özgürlüğü eşitliği, adaleti ve bütün bunların toplamı olarak da demokrasiyi kuracak bir hareketin öncülüğüne soyunuyoruz" ifadeleriyle özetledi.

“Gücümüzü Rojava'dan Lice'den Gezi'den alıyoruz”

Ortadoğu'dan Avrupa'ya kadar uzanan geniş bir bölgede, Kürdistan coğrafyasında yeni bir seçeneğin ortaya çıkmaya başladığını belirten Yüksekdağ, sadece Türkiye'nin değil, bütün bir bölgenin alternatifi haline gelecek bir halk yönetimi oluşmaya başladığını söyledi.

Rojava halk devrimini de buna örnek gösteren Yüksekdağ, Lice'de, Gezi'de yaşanan halk hareketlerinin bu alternatifin tohumunun filizlenmesine tanık olunan gelişmeler olduğunun altını çizdi. Yüksekdağ, yaşanan bu gelişmelerin HDP'nin güç alacağı en büyük odaklar olduğunu belirterek, "Bunların her birisi bizim tutacağımız güçlü dallarımız ve bunların her birisinin yaydığı enerji, bizim arkamıza alacağımız rüzgarımızdır. Kendi gücümüze dayanarak halklarımızın birleşik gücüne dayanarak o gün demokratik bir Türkiye'yi kuracak asıl merkez olarak öne çıkacağına inanıyoruz. HDP kongresine de esas olarak bu ruh bu motivasyon damgasını vurmuştur" diye konuştu.

“Halkın gerçek gücünü açığa çıkartacak güç yaratacağız”

Yüksekdağ, HDP'nin yeni yönetimine dair de değerlendirmelerde bulundu. Yüksekdağ, HDP'nin yeni yönetiminin "hakların iradesini ve sorun çözme kararlılığını üzerinde toplayan ve bunun enerjisini bir seferberlik ruhuyla ortaya koyacak" bir yönetim olacağını söyledi. Bunun siyasi sürecin ortaya çıkarttığı bir ihtiyaç olduğunu kaydeden Yüksekdağ, "Bir seçimler dönemi yaşıyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimi önümüzdeki en yakın politik gündemden ve halkımızın doğru saflarda kendi tavrını ifade edebilmesi bakımından müdahale edilmesi gereken gündemlerden birisi durumunda. Bu diğer bir yandan da Türkiye'de siyasi rejim şuan bir alternatif oluşturamıyor, gittikçe daha fazla bütün siyasi kuvvetler birbirine benziyor. Statükoyu temsil eden yapılar statükoculukta anlaşma ve uzlaşma çizgisini geliştiriyorlar. Biz bunun karşısında gerçek alternatifi halkın gerçek gücünü ve seçimini açığa çıkartacak bir sinerji yaratmak istiyoruz" dedi.  

“Yüksek sorumluluk iddiamızı ortaya koyuyoruz”

Türkiye siyasi sahnesinde iki temel cephenin belirgin hale geldiğini belirten Yüksekdağ, birincisinin mevcut siyasi düzenin devamını sağlayan taraf olduğunu ve değişime kapalı siyasi bir kanal olduğunu söyledi. Diğer cephenin ise değişim isteyen ve değişim için kendi öz gücüne dayanan toplumsal kesim olduğunu belirten Yüksekdağ, bu cephenin de HDP'yi oluşturan güç olduğunu söyledi. Yüksekdağ, "Biz bu ikinci tarafından, ikinci safın güçlenmesi büyümesi ve Türkiye'nin ve Kürdistan Özgürlük Hareketi'nin önünü açabilmesi için yüksek bir sorumluluk gösterme iddiasıyla kendimizi ortaya koyuyoruz" dedi.

“Türkiye halklarının geleceğini temsil edecek”

HDP'nin cumhurbaşkanlığı seçimleri noktasındaki perspektifine dair de değerlendirmelerde bulunan Yüksekdağ, HDP'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerine aktif bir müdahaleyle dahil olmayı planladığını söyledi. Yüksekdağ, çıkartacakları cumhurbaşkanı adayının Türkiye halklarını geleceğini temsil eden bir aday olacağını söyledi. Yüksekdağ, bu konudaki sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye ve Kürdistan toplumunun özlemlerini, umudunu ve yarını belirleyecek ana tarafı, ana safları bize sergileyecek, ortaya koyacak onu sembolize edecek. Biz cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde kendimize güveniyoruz, kendi gücümüze dayanarak herhangi adaylar adaylıklar veya ittifak önerilerinin tekliflerinin dışında halkımızın oluşturduğu HDP ile HDK ile oluşturduğu bağımsız seçeneği güçlendirerek yol almanın en doğru yol, bizim de sorumluluğumuza en uygun yol olduğunu düşünüyoruz."

“Cumhurbaşkanlığında ikinci turu zorlarız”

"Gözümüz ikinci turda" diyerek cumhurbaşkanı seçimlerinde ikinci turu zorlayacaklarını belirten Yüksekdağ, AKP ve CHP-MHP adaylarının arasından fark olmadığını ve adayların aynı sorunlu zeminde buluştuklarını söyledi. Farkı olan adayın HDP'nin çıkartacağı aday olacağını belirten Yüksekdağ, "Bu farkı halkımızın göreceğine ve icabet edeceğine inanıyoruz" dedi. (diha)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri