Naci Sapan
Bu ülkede sağlıklı, sıhhatli, dürüst, namuslu, ahlaklı, yurttaşın geleceğine hitap edecek seçimlerin yapıldığına hiç inanmadım. Benim gibi inanmayanların sayısı da çok fazla. Dalga-dubarayla kazanılmış seçimlerle iktidara gelen partiler gerçekten ülke yönettiklerini zannettiler bu ülkede.
Zannettikleri kadarıyla da sürekli ‘Haydi demokrasiye’ naraları attılar. Naralar gür çıktıkça ülke gerçek demokrasiden giderek uzaklaştı. Eşit yurttaşlık temelinde hak, hukuk adalet denildikçe, tam tersine düşmanlık temelinde ayrıştırıcı, ötekileştirici, kavgacı yurttaşlık bilincinin gelişimi yönünde eğitici çalışmalar yapılmaya başlandı.
Sisteme, bir statükodan başka bir statükoya hem yatay hem de dikey geçiş yaptırmak suretiyle demokrasi olmuyor. Sisteme ‘sözde’ demokrasi tacı taktırarak demokratik anlayış hâkim kılınmıyor. O taç ile taç’ın takıldığı beyin arasındaki uyum anlayışı önemli. Aynı zamanda yurttaşı ile barışık, eşit yurttaşlık temelinde bağ kurmayı sağlayabilen bir sistem olmayı becerebilmek de önemli.
Velhasıl demokrasiye bir türlü ısınmadı içleri bu sistemin yürütücülerinin. Onların içi ısınmadıkça yurttaşında içini soğuttular.‘Buradan bir şey çıkmaz’, ‘Böyle gelmiş, böyle gider’, ‘Bal tutan parmağını yalar’, ‘Gemisini yürüten kaptandır’, ‘Burası Türkiye, her an her şey olabilir’ gibi özü kendinden menkul ‘atasözleriyle’ destekli anlayışın hâkim kılındığı topluma nasıl bir demokrasi layık görür bu sistem diye düşünmek gerekir!
Sonra da ‘Seçim bitti, izi kaldı yadigâr’ diye bir kez daha düşünmek gerekir. Evet, gerekir diyorum çünkü gerekli, zorunlu, insan yaşamına endeksli olduğunu düşünmezsek, demokrasi sınıfta bırakır. O zaman içi demokrasiyle bir türlü ısınmayanların sınıflarında arka sıralarda oturan tembel öğrenci konumunda beklemekten başka da yapacak bir şey kalmaz. 30 Mart’taki gibi çok seçim olur, sonra da izi kalır yadigâr. Bir önceki seçimler içinde şaibe iddiaları oldu, sonuç alınamadı, belediyeler de iktidar da yollarına devam etti.
Ağrı ve Sakık
Sırrı Sakık Ağrıda kazandı. Sandıklar 15 kez sayıldı, Sakık 15 kez başkan oldu. Seçim iptal oldu, 1 Haziran’da yenilenecek. Türkiye’nin dikkat etmesi gereken çok önemli bir şey oldu Ağrı’da. Sırrı Sakık, durumu germedi, sakin ifadelerle durumu idare etti. Popülizm yapmadı, muhtemel olayların çıkmasını engelledi.
Tersi olsa, ne olurdu? Ben düşünmek istemiyorum böyle bir kaosu. Bu nedenle Eşit yurttaşlığı temel alan yeni, demokratik bir anayasa devreye sokulmadığı sürece parlamentoda görev yapan partilerin tamamı ülkenin içine gireceği kaostan sorumlu olur.
Bir an önce demokrasiye içimizi ısıtmamız gerekir.