Önüne gelen ‘Demokrasi’ adına HDP’ye sallıyor.
Barajı aşıp 80 milletvekili ile gelmeseydi böyle olmayacaktı.
Şöyle 40-50 ile gelmek neyinize yetmiyordu?
Herkes hesabını bunun üzerine yapmıştı
Halkın tercihi bütün hesapları bozdu!
Halk, ‘Ben Tatar Ramazan’ım bu oyunu bozarım’ dedi, bozdu.
Bozdu bozmasına da oyun kurucular rahat durmuyor, yeni oyunlar tezgâhlıyor.
Birbirinden haberli-habersiz oyun ve oyuncular mı değil mi, onu da bilemiyoruz ancak ortak hedefin HDP, Selahattin Demirtaş, dolayısı ile demokrasi olduğu bir gerçek.
Bilmediğimiz, tanımadığımız aktörler konusunda fikir yürütemiyoruz.
Görünen aktörlere bakıyoruz
Bir tarafta AKP-MHP
Diğer tarafta KCK-PKK
Bu aktörlerin seçim sonuçları açıklandığı andan itibaren HDP’ye, Selahattin Demirtaş’a yapmadıkları kalmadı. KCK’nin üst düzey sorumlusu yaptığı bir açıklamada, Selahattin Demirtaş’ı ‘apolitik’ olarak tanımladı. 6 milyon oy almış bir partinin eş genel başkanı, aynı tabana sahip diğer politik organizasyonun üst düzey sorumlusu tarafından yöneltilen ‘küçük düşürücü’ tanım karşısında doğal olarak etkilenecektir.
Bunlarda yetmedi savaşı başlattılar.
AKP-Saray iktidarının ‘Savaş stratejisi’ ile yaptığı yeni seçim hesaplarının değirmenine su taşıyan yeni çatışmalı dönem MHP ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de ağzını sulandırdı, AKP ve Erdoğan ile birlikte HDP’ye yönelik saldırı boyutunu zirveye taşıdılar.
Sözlü saldırı ve çatışmaların yaygınlaşması, sivil siyasetin halkların mutabakatında doğru bir temelde yükselmesinin önünde barikat olmaya başladı.
HDP ve Selahattin Demirtaş bu barikatı aşmaya çalışırken, içe dönük bir demokrasi çağrısı yapılıyor Kandil’den. KCK yöneticisi Duran Kalkan, HDP’ye halkın içine çekilme çağrısı yapıyor. Bu çağrı, Türkiye geneli için mi, sadece Kürtlere ve Kürt bölgeleri için mi?
Çok açık değil.
Kalkan’ın açıklamasına bakalım; ‘AKP ve MHP el ele vererek HDP'yi sindirmek için her türlü saldırıyı ölçüsüzce yürütmektedir. Bu durumda HDP için tek yol kalmaktadır: Halkın içine çekilmek ve yerelden demokrasiyi inşa etmek! Zaten demokrasinin gereği de kendi kendini yönetmek değil midir? HDP bunu yapar mı, yapmaz mı, kuşkusuz biz bilemeyiz.
Ancak düşük AKP hükümetinin 'Herkes benim emrime göre hareket edecek' biçimindeki dayatmasına karşı yapılması gereken tek doğru şeyin, yerelden herkesin, tüm köy, mahalle, kasaba ve şehirlerin 'Biz kendi kendimizi yönetmek istiyoruz' diyerek irade beyanında bulunması olduğu açıktır. Aslında gerçek demokrasi ve tek doğru demokratik tutum budur.’
Gerçek ve tek doğru tutum bu aşamada böyle bir şey midir?
Tartışmaya açık bir çağrı.
Türkiye geneline yansıma ihtimali olmayan içe dönük, aynı zamanda ayrışmayı da beraberinde getiren bir çekilme önerisidir.
Doğru öneri;
*Demirtaş ve HDP’nin ‘eller tetikten çekilsin, çatışmalar dursun’ önerisidir.
*Sivil siyasetin elinin güçlenmesi, rahatlaması, içe dönük bir demokrasiden çok Türkiye genelinde demokrasinin gelişmesi, güçlenmesi ve yükselmesi için önemli bir fırsattır.