“AB hükümetleri sanki Erdoğan’dan hoşlanıyor gibi görünüyor” sözleriyle AB’yi eleştiren Demirtaş, “Türkiye’deki demokrasinin durumuna ilişkin gözlerinizi açmalısınız. Çünkü bir iç savaşa sürükleniyoruz” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Avrupa Birliği’ni (AB) eleştirerek uyarıda bulundu, Türkiye’nin bir iç savaşa sürüklendiğini söyledi.
İtalyan gazetesi La Repubblica’ya konuşan Demirtaş, Kürt illerindeki ‘abluka’ ve ölümlere dikkati çekerek, içine sürüklenen bu iç savaş durumundan ‘artık çıkış olmadığını’ ifade etti.
Demirtaş’ın La Repubblica’ya verdiği mülakattan öne çıkan başlıklar şöyle:
“Erdoğan neyi amaçlıyor?” sorusu
“Erdoğan Kürtleri saf dışı bırakmak istiyor. Türkiye’yi zenginleştiren etnik farklılıkları yok etmek istiyor. Sanırım bu oldukça açık. Kürt hafızasına darbe indirmek istiyor. Yani sadece PKK’yı değil, sendikaları, sivil toplumu, tüm Kürt siyasi temsilcileri. Bu durdurulmalı. Ancak AB bunun yapılmasına izin veriyor.
AB’nin tutumu
“Geçtiğimiz haftalarda Almanya, Norveç, İtalya gibi ülkeleri ziyaret ettim ve Kürt bölgelerindeki değişim sorunlarını ele aldım. Angela Merkel’in Almanyası, Erdoğan’ın suçlarına göz yummamalı, mülteciler konusunda kendisini zorda hissetse bile. Böylece Erdoğan’ın liberal olmayan projelerini hayata geçirmesi için serbest bir alan oluşmasına olanak tanıma riski doğuyor. Bu, Avrupa’nın yapmış olduğu çok ciddi bir hatadır.
“(AB), ordu kanalı ile aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda sivilin öldürüldüğü ve sokağa çıkma yasağının ilan edildiği Kürt kentlerinde her gün yaşanan katliamları görmezden gelmemeli. Sizlerin bu konuda bilgi eksikliğiniz var. O halde Türkiye’deki demokrasinin durumuna ilişkin gözlerinizi açmalısınız. Çünkü bir iç savaşa sürükleniyoruz.
“İç savaş” uyarısı
“Durum günden güne kötüleşiyor ve şimdi bundan hiçbir şekilde çıkış yok, hiç olumlu bir şey yok. Dinden ilham alan muhafazakar hükümet, Kürtlerle barış süreci için hiçbir çözümü kabul etmiyor.
“Barış süreci, Erdoğan için olumlu bir şeydi, çünkü o dönemde Kürtlerin oyunu istiyordu. Bizim toplumumuzun talepleri ise kesindi: sivil bir Anayasa yapılması, egemen faşizmi defetmek ve tam demokrasiye ulaşmak. Erdoğan ise İslami bir milliyetçiliği hedefliyor. Bu yüzden askerle yeniden ortaklığa girdi ve geçmiştekinden daha kanlı olan savaş tekrar başladı.
Basına yönelik baskı
“Demokratik bir Türkiye yanlısı gazeteler acı çekiyor, bir de bunun üzerine AB hükümetleri sanki Erdoğan’dan hoşlanıyor gibi görünüyor. Siyasi liderlerimiz, kurumsal olarak yapmamaları gerekmesine rağmen doğrudan Cumhurbaşkanı ile muhatap oluyor, başbakan ile değil. Ben ise böyle yapmıyorum. Erdoğan, bugün barışın önündeki en büyük engeldir. Ancak daima o yönetmeyecek ki.”