"'Teröristle görüşmeyiz’ diyorsunuz. Teröristin en barbarıyla müzakere yürüttünüz" dedi. Demirtaş, "Nusaybin'de taş üstünde taş bırakmayın" diyen MHP lideri Bahçeli'yi de 'katliam çağrısı yapmakla' suçladı.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. PKK ile müzakerelere dönülmesini isteyen Demirtaş, IŞİD'in Musul'daki başkonsolosluk baskınını hatıtrlattı. Demirtaş, "Türkiye’nin Musul Başkonsolosu, şu an CHP milletvekili, hâlâ olanları anlatmadı. ‘Teröristle görüşmeyiz’ diyorsunuz. Teröristin en barbarıyla müzakere yürüttünüz. Cumhurbaşkanlığı düzeyinde bunu itiraf ettiniz" dedi.
'Çin malı çakma milliyetçi'
Demirtaş, MHP’yi ‘AK Partileşmek’le suçladı:
“Dün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı hakkında verdiğimiz gensoruyu ibretle izlemişsinizdir. Bakan çıktı, 'Bu vakfı karalayamazsınız' dedi. Çocuklara değil, vakfa sahip çıkmak ona daha kutsal geldi. Çakma milliyetçi bir parti var, onların da desteğiyle gensoru reddedildi. AKP’den daha çok AKP olmuş durumdalar.
İki tane AKP grup toplantısı yapılıyor. Birini Bahçeli, birini Davutoğlu yapıyor. Davutoğlu konuşurken Bahçeli kafasını sallasa yeterli. Çin malı çakma milliyetçi, koltuğunu kaptırmamak için ‘Taş üstünde taş bırakmayın’ diyerek katliam çağrısı yaptı. Kan görmek istiyorsan, bolca var. Kan görünce kendisinin yanaklarına can geldiğini defalarca acı bir şekilde tecrübe ettik. Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta, Dersim’de, Ağrı’da, Zilan’da yaptıklarınızı bir kere daha yapamayacaksınız. Siz kaybedeceksiniz, insanlık kazanacak.”
'Davutoğlu terörü örgütledi'
Demirtaş’ın hedefinde AK Parti’nin Suriye politikası da vardı:
“Suriye halkları dışında Suriye’deki bu savaştan en çok etkilenen bizleriz. 5 yıl önce ne söylediysek, hangi öneri ve eleştirileri yaptıysak aynı noktadayız ve haklılığımız her gün ortaya çıkıyor. Stajyer başbakan o zaman başbakan olmamıştı; dışişleri bakanı olarak 3 ay içinde Şam’ın düşeceğini iddia ediyordu. AK Parti yaşananlara mezhepçi bir bakış açısıyla yaklaştı.
‘Madem Şam yönetimi devrilmiyor, biz bir şey yapmalıyız’ dediler. Bir şey yapmalıyız dedikleri, oradaki radikal grupların desteklenmesiydi. IŞİD, El Kaide, El Nusra, Ahraruş Şam gibi örgütler, AK Parti’nin desteğiyle güçlendi. AKP, oradaki radikal grupları, barbarlık ordusunu destekleme kararı alıncaya dek, toplu göçler yoktu. Tırlarla silah gönderip, onları Türkiye’de eğitim toplantılarına almaya başlayınca, göçler başladı.
Alt emperyal Yeni Osmanlıcılık diyebileceğimiz hatalı politikalardan kaynaklanıyor. Bunlar terörü desteklediler. Davutoğlu, bizatihi terörü örgütledi. Adana’da sadece bir tır yakalandı. Ağır silahlar yüzlerce, binlerce tırlarla Suriye’dekilere teslim edildi.
Türkiye Doğu’dan gelenleri sığınmacı, Batı’dan gelenleri mülteci olarak tanıyor. Ondan dolayı Batı’ya kaçmaya çalışıyorlar. Mülteciler için yapılacak en iyi şey Suriye’deki savaşı sona erdirmektir. Sen ona en güzel kampı da yapsan, ülkesine dönmek isterler. Suriye’de ateşkes ilan edilecekti. En çok Davutoğlu bağırdı, ‘Ateşkesi kabul etmeyiz’ diye.”
‘Hükümet kampları nüfus değişimi için kullanıyor’
Demirtaş, Kahramanmaraş'a yeni bir çadır kent kurulması çalışmalarına karşı gösteriler hakkında da konuştu:
“Milletvekilleri dahi kamplara giremiyor. Terörist grupların eğitim aldığı yönünde, eylem yapıp döndükleri yönünde ciddi iddialar var. Yoğun fuhuş, cinsel istismar iddiaları var. Bu kaygıları gidermemişsiniz, ‘27 bin kişilik kampı, 3 bin kişilik Alevi köylerinin ortasına illa yapacağız’ diyorsunuz. Maraş Pazarcık’taki sorun budur. Hükümet kampları nüfus değişimi için kullanıyor.”