İstanbul'a gitmeye hazırlandığı sırada saat 20.30 sıralarında evinin kapısının çalındığını belirten Demirtaş, yaşanları şöyle anlattı:
"Maalesef benim evde bulunduğum bir saatte nahoş bir durum yaşandı. Bir yanlış anlaşılma veya yanlış yönlendirmeyle Kaçakçılık Şubesi'ne bağlı 4 polis evime geldi. Kapı zilini çalanlarla ilk olarak eşimle muhatap oldu. Kendilerini polis olarak tanıtıyorlar ancak kimlik göstermiyorlardı bizde kapıyı açmadık. Daha sonra kapalı kapanın arkasında ben müdahil oldum. ‘Benim kim olduğumu biliyor musunuz?' diye sordum. Polisler ise ‘Kapıyı açarsanız kim olduğunuzu öğrenmiş oluruz önce bir kapıyı açın yüzünüzü görelim' diyorlardı.
"KAPIYI AÇARSAM ŞOK OLURSUNUZ"
Bende 'gerçekten polis iseniz bu kapının arkasında kimin olduğunu bilmeniz ve rastgele gelmemeniz lazım' dedim. Onlar ise ısrarla ‘Kapıyı açın tanışırız merak etmeyin' dediler. Kapıyı açmamız için ısrarla baskı yapıyorlardı. Gerçek polis olduklarını bilmiyordum. Ben onlara ‘Siz benim kim olduğumu bilerek gelmiş iseniz art niyetlisiniz, ama kim olduğumu bilmeden gelmişseniz birazdan kapıyı açtığımda şok olabilirsiniz' şeklinde anlattım. Onlar ise ‘Bir kapıyı açın kim şok olacak göreceğiz' ve ‘Kapıyı açmadan ayrıl mayacağız 'dediler. 2-3 dakika kapıyı açar mısın açmaz mısın tartışması oldu. Korumalarım yetişince kapıyı açtım.
Onlar şok oldular, kim olduklarını anlamak istedik. Korumalarım müdahale ettiler. Kimlik sorduk üstün körü kartlarını gösterince kısa süreli arbede yaşandı. Vali beyi arayınca koruma polisleri geldi. Polislerin elindeki ihbar tutanağını inceledim isim başka ancak adres benim adresimdi."
"POLİSLER ÖZÜR DİLEDİ"
Tartışma sırasında kızlarının korkudan evin arka tarafına saklanıp ağladıklarını söyleyen Demirtaş, "Daha sonra kapımı çalan 4 görevli sivil tekrar yukarı çıkıp ‘Bizi kandırmışlar tongaya düşürmüşler çok özür diliyoruz' dediler. Polisler daha sonra tedirgin olan kızım ve eşimden de özür diledi" diye konuştu.