Demirtaş; katledilen polisler,ezilen halkın, emekçilerin çocuklarıdır

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Suruç saldırısı ve Ceylanpınar'da 2 polisin şehit edilmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki patlamada hayatını kaybedenlerin son yolculuğuna uğurlandığı Bursa'daki cenaze töreninin ardından konuşan Demirtaş, "Bize bu acılı günlerimizde gençlerin bedeni üzerinden siyasi rant devşirdiğimizi söyleyenler, siz vicdanınızı yitirmemişseniz eğer içinde bulunulan durumun siyasi rant kavramını bile ağza alınmayacak kadar vahim olduğunu fark etmelisiniz. Bu gençlerimiz bizim milyon oyumuzdan çok daha kıymetlidir. Ülkenin her bir yurttaşı koltuklarımızdan bin kat değerlidir. Bu kardeşlerimiz yaşamını yitirmemiş olsaydı, 32 yurttaşımız, asker, polis yaşamını yitirmemiş olsaydı biz koltuklarımızdan biz canımızdan vazgeçmeye hazırız. Biz bunun için, barış için siyaset yapıyoruz" dedi.

"ANA OĞUL SURUÇ'A BU MESAJI TAŞIMAYA GİTMİŞLERDİ"

Suruç saldırısında ve Ceylanpınar'da hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına baş sağlığı dileyen Demirtaş, "Kolay bir iş değil. Ölüm elbette Allah'ın emri. Allah verdiği canı kendisi tamam dediğinde geri alır. Fakat vahşice barbarca insanlık dışı saldırılarla bu canları yitirmemiz eminim ki vicdanı olan herkesin yüreğini kanatıyor. Bu arkadaşlarımız barış için bu ülkede kan akmasın diye sınırların ötesinde savaş olmasın diye mücadele ediyorlardı. Ana oğul Suruç'a bu mesajı taşımaya gitmişlerdi. Dolayısıyla onların bize bıraktığı miras budur. Bu ülkede kalıcı barışı sağlayabilirsek, bu ülkede adaletsizlikleri giderebilirsek bütün yitirdiğimiz canların mirasına bağlı kalmış oluruz" diye konuştu.

"KAN KANLA YIKANMAZ"

Kanın kan ile temizlenemeyeği vurgusunda bulunan Demirtaş, demokratik mücadelelerine devam edeceklerini belirterek "Ülkenin güvenliği elbette önemli fakat ülkenin güvenliğini sadece ordularla silahlarla sağlayamayız. En büyük güvenlik zırhlı kardeşliktir. Bunun için de eşitliğe, özgürlüğe, demokrasiye ihtiyacımız var. Bizim arkadaşlarımız da bunun için Suruç'ta bulunuyorlardır ve bu duygulara karşı olanlar tarafından katledildiler. Bu ülke gereğinden fazla acıyla kanla gözyaşıyla tanıklık ederek yaşamını sürdüremez. Evet 32 canımızı kaybettik. Fakat şunu biliyoruz. Kan kanla temizlenmez. Kan kanla yıkanmaz. Bütün bu zorluklara rağmen biz demokratik mücadele içerisinde çabamızı sürdüreceğiz. HDP olarak başka hiçbir yol ve yöntem bizim tasvip edeceğimiz yöntem olamaz. Bundan hızla uzaklaşmamız lazım. Çok öldük, biliyorum. Halklar olarak çok öldük, çok fazla ağladık. Bütün bunları gidermenin yolu yeniden savaş, çatışma, kan, gözyaşı değildir. Bu ülkenin yoksul evlatlarının ölümüne dur demek zorundayız Biz başka türlü bu şiddet sarmalından çıkamayız. Barışı her koşulda savunmak dışında barışı ilkesel bir yaşam tarzı olarak savunmak dışında tutunabileceğimiz başka bir şey olamaz. Eğer bu ülke hepimizin ortak ana vatanı ve hep birlikte yaşayacaksak birbirimizin hakkına hukukuna yaşam tarzına daha fazla saygı duyacağız. Bize bu acılı günlerimizde gençlerin bedeni üzerinden siyasi rant devşirdiğimizi söyleyenler, siz vicdanınızı yitirmemişseniz eğer içinde bulunulan durumun siyasi rant kavramını bile ağza alınmayacak kadar vahim olduğunu fark etmelisiniz. Bu gençlerimiz bizim milyon oyumuzdan çok daha kıymetlidir. Ülkenin her bir yurttaşı koltuklarımızdan bin kat değerlidir. Bu kardeşlerimiz yaşamını yitirmemiş olsaydı, 32 yurttaşımız, asker, polis yaşamını yitirmemiş olsaydı biz koltuklarımızdan biz canımızdan vazgeçmeye hazırız. Biz bunun için, barış için siyaset yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

"HDP'Yİ NASIL VURURUZ" HESABI YAPMAK YERİNE KENDİ SAPLANDIKLARI ÜLKEYİ GÖTÜRDÜKLERİ BATAKLIKTAN ÇIKMANIN YOLUNU ARAMAYI DÜŞÜNMELİLER"

HDP'nin hedef tahtasına konulduğunu savunan Demirtaş, "Mevcut AKP iktidarı eğer bir IŞİD işbirliği algısı üretmişse bu bizden kaynaklı değil. Bütün dünya mevzuya böyle bakıyorsa bunu yaratan biz değiliz. IŞİD-AKP yandaşlığını ortaya atan biz değiliz. Bütün dünya böyle düşünüyorsa bunu düzeltmek zorunda olan da biz değiliz. Sayın Başbakanın özellikle bu konuda daha fazla çaba göstermesi lazım. IŞİD gelip Türkiye sınırları içinde 32 arkadaşımızı katlettikten sonra üzerindeki IŞİD işbirliği algısını silmek için kimse bu gençlerin bedenini de kullanmamalıdır. Sanki AKP mağdur, sanki IŞİD AKP 'ye saldırmış ve bu işin faili HDP'dir, gibi suçlayıcı bir üslupla ülkenin Başbakanı, Cumhurbaşkanı konuşmaya devam etmemelidir. Bu yanlış bir üsluptur. Kusura bakmasınlar ama bu gençler sizin günahlarınızı temizlemek için ölmediler; sizin günahlarınız yüzünden öldüler. Yanlış dış politikalarınız yüzünden öldüler. Herkes, böylesi dönemlerde özellikle 'HDP'yi hedef tahtasına koyarak bir kez daha nasıl vururuz' hesabı yapmak yerine kendi saplandıkları ülkeyi götürdükleri bataklıktan çıkmanın yolunu hep birlikte aramayı düşünmeliler. Bütün kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına partililerimize baş sağlığı diliyorum" şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri