İSTANBUL - HDP Eş Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları kapsamında Gezi direnişinden bu yana her hafta farklı konuları tartışmak üzere bir araya gelen Kadıköy forumlarıyla bir araya geldi. Yoğurtçu Parkı'nda gerçekleşen buluşmaya ilgi yoğun oldu. Forumun yapıldığı alana Gezi direnişinde yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının bulunduğu dev posterin yanı sıra Paris'te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçinin de posterleri asıldı. Foruma kadın ve gençlerin yoğun ilgisi dikkat çekti. Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşunun ardından Demirtaş, söz alarak kısa bir konuşma yaptı.
“Mahcup etmeyeceğiz”
Yeni bir yaşam için her sınıftan insanın forumda olduğuna işaret eden Demirtaş, forumun direniş geleneğine uygun bir forum olduğunu belirtti. Ardından cumhurbaşkanlığı seçimlerinin halka zorla dayatılan gerilimi azaltabileceğini ifade eden Demirtaş, "Biz, milyonların halk gerçeğiyle şimdi Türkiye'nin tüm ezilenlerin mücadelesini ortaklaştırmak istiyoruz" dedi. Kadınlara da seslenen Demirtaş, seçimlerde kadın aday eksikliğine dikkat çekti. Seçimin başından beri kazanan tarafın kendileri olduğunu dile getiren Demirtaş, "Çünkü ilkelerimizden vazgeçmiyoruz. Umudunu bize teslim edenleri mahcup etmeyeceğiz" dedi.
Devrimci liderleri andı
Birlikte yaşam kültürüyle yeni bir yaşamı inşa etmek gerektiğini de vurgulayan Demirtaş, devrimci liderler Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya ve Mazlum Doğan'a atıfta bulunarak geçmişte olduğu gibi şimdi de diz çökmeyeceklerini söyledi.
Sorulara verdiği cevaplar güldürdü
Demirtaş'ın konuşmasının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Caferağa Dayanışması'ndan bir yurttaşın "İşgal hareketini Çankaya'ya taşıyabilir miyiz?" şeklinde yönelttiği soruya Demirtaş'ın mizahi bir dille "Başkalarına da söz verdik, yer kalırsa istediğinizi yapabilirsiniz" yanıtını vermesi alanda bulunanlar tarafından diğer farklı sorulara verilen mizahi yanıtlar gibi sürekli alkışlandı.
“Bu bir sır değildi”
Demirtaş daha sonra ise Kadın Adayları Destekleme Derneği tarafından bir otelde düzenlenen, "Kadın Örgütleri Cumhurbaşkanı Adaylarıyla Buluşuyor" etkinliğinin ardından gazetecilerin, emniyetteki "paralel yapı" operasyonuyla ilgili sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, "Polisin polise yaptığı operasyon, 17 Aralık'ın rövanşı mı? KCK operasyonlarında da belediye başkanlarına plastik kelepçe takılmıştı, şimdi kelepçe konusu gündeme geldi. Nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine Demirtaş, operasyonların talimatının Başbakan tarafından verildiğini öne sürerek, bunun bir sır olmadığını söyledi. Operasyonla ilgili deliller ve ortaya çıkacak dosyanın görülmesi gerektiğini ifade eden Demirtaş, bu konuda son 5-6 yıldır yaşanan bir deneyimin olduğunu dile getirdi.
Kendileri de dahil değişik kesimlere yapılan siyasi operasyonların olduğunu iddia eden Demirtaş, şöyle konuştu:
"Bütün bu siyasi operasyonlar sonrasında hükümet tarafı hep yanlış yaptığını açıkladı. Başta bu tür operasyonları büyük bir şevkle, heyecanla, alkışla karşıladılar. Sonrasında, 'Bizi yanılttılar, bizi aldattılar, kandırdılar' deyip, işi temizlemeye çalıştı. Bu da öyle olur mu? Bilemiyoruz. Çünkü bir yıl sonra iki yıl sonra Başbakandan şöyle bir konuşma dinleyebiliriz. 'Benim Pensilvanya'daki kardeşimle aramı açmaya çalıştılar, bunu bile yaptılar' diyebilir. O yüzden temkinli olmak lazım, Başbakanın suçladığı herkes, suçludur dememek lazım." (aa)
Kanunda ve özellikle uluslararası insan hakları mevzuatında kelepçenin hangi durumlarda kullanılacağının belli olduğuna işaret eden Demirtaş, kelepçenin, bir cezalandırma, bir teşhir aracı olarak kullanılamayacağını vurguladı.
Demirtaş, "Bunun bir polis olması, bir KCK sanığı, bir Ergenekon sanığı veya bir hırsız olması arasında hiç fark yoktur. Siz zanlı olarak gözaltına aldığınız birini kelepçeleyerek, onu teşhir ederek, onu peşinen cezalandıramazsınız. Bu ceza hukuku ilkesine de aykırıdır. Siyasi bir tavır, siyasi bir tutumdur. Yakalanan kişinin, iddia edilen suçundan, varlığından, düşüncesinden kimliğinden bağımsız tümüyle yanlış bir durumdur" diye konuştu.
Bunun öç alma, intikam alma duygusuyla yapıldığını iddia eden Demirtaş, şunları kaydetti:
"Benim arkadaşlarıma da yapıldı, belediye başkanlarımıza yapıldı, milletvekillerimize yapıldı. Fakat 'bunu yapan kişilere aynısı yapılsın' diyemem. 'İntikam böyle alınsın' diyemem. Kimse bizim adımıza başkası adına da bu şekilde haksızlığa, haksızlıkla cevap vererek de intikam almaya çalışmasın. Deliler ortaya çıkınca ancak bizler hukukla ilgili mevzu nedir anlayabiliriz. Ama sağlıklı bir yargılama olur mu ondan da emin değilim. Hiçbir zaman adil bir yargılama yapılamadı ki.
Ne KCK yargılamasında ne Ergenekon'da adil bir yargı süreci işlemedi ki. Burada da her halde siyasi bir süreç işleyecek. Fakat hazin bir durum. Devletin olanaklarının, adaletin yargının olanaklarının böyle bir iç egemenlik çatışmasında yarışında kullanılması, Türkiye açısından hazin bir durum. Zannedersem toplum, cumhurbaşkanlığı seçimi vesilesiyle bir kez daha bunu değerlendirecektir. Yanlış yapanı toplum da cezalandırmalı bence."