Dokunulmazlıkların kaldıran düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından ilk olarak dosyası savcılığa gönderilen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin hakkında istenen hapis cezası beli oldu. 93 dosyası olan Demirtaş hakkında 2 kez müebbet ve 486 yıl hapis cezası isteniyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın talimatı ile dokunulmazlıkları kaldırılarak ilk dosyaları savcılıklara gönderilen HDP milletvekillerine yönelik yargı süreci başlıyor. Düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından ilk olarak HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da aralarında bulunduğu bir grup milletvekilinin dosyası Ankara Cumhuriyet Savcılığına gönderildi.
Yargı sürecinin başlamasıyla birlikte gözler HDP milletvekillerine ilişkin yargının geliştireceği tutuma çevrildi. 510 dokunulmazlık dosyası bulunan HDP Milletvekillerinin bu dosyalarla ifadeye vermeye gitmesi, bütün zamanlarını adliyelerde geçirmeleri anlamına geliyor. Ayrıca tek başına 93 dosyası bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da bu süreçte çalıştırılmadan zamanının tamamını adliyelerde geçirmesi anlamına geliyor. Öte yandan Demirtaş hakkında toplamda 2 kez müebbet ve 486 yıl hapis cezası istenildiği öğrenildi. Ancak HDP milletvekilleri "yargılanmayı kabul etmeme, ifade vermeme ve direnme" kararları sürüyor.
Konuya ilişkin DİHA'ya konuşan HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, duruma yönelik tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
"Şimdi tutuklama ya da yakalama olmazsa bile bunlarla ilgili ifade vermeye kalksak bunların her biri bir gün sürse 93 gün sadece benim savcılıklarda ifade vermem lazım. Davalar açılırsa her gün benim mahkemelerde olmam lazım ki yıllarca mahkemelerde sürünmemiz demektir. Bunun için yargılamaları kabul etmediğimizi ve ifadeye gitmeyeceğimizi ifade ettik. Bu bir yargılama değil, ifade vermeyeceğiz, sorulan sorulara cevap vermeyeceğiz. Tek bir siyasi savunma metnimiz var her yerde onu okuyacağız. Savcılıkların davetlerine icabet etmeyeceğiz, istiyorlarsa bizi polis zoruyla götürmek zorundalar. Bu iş bir siyasi kriz ve mücadeledir. Bunun faturasını kesinlikle AKP'ye çıkaracağız. Bir kez daha çağrı yapıyorum herhangi bir milletvekilimiz hakkında yakalama, zorla götürülme ya da tutuklama kararı çıkarsa her yerde talimat beklemeksizin halkımız gece ya da gündüz, Kürdistan'da Avrupa'da her yerde alanlara çıkmalı ve protesto gösterileri yapmalı. Kendi iradesine sahip çıkmalı. Bu o kişinin meselesi değil halkın iradesine yönelik saldırıdır. Zaten her ye de örgütlenme çalışması var. Bir çağrı beklemeksizin, bedeli ne olursa halk kendi iradesine sahip çıkmalıdır."