Demirtaş: Çankaya yarışında biz daha güçlüyüz

HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, imkan olarak diğer adayların kendilerinden çok daha güçlü olmasına rağmen, kendilerinin ilkeler bazında onlardan daha güçlü olduğuna işaret etti

 Önümüzdeki günlerde bölgesel mitingler ve Avrupa turnesine çıkacak olmasının yanı sıra, kampanyasında bire bir ikna yöntemini esas alacaklarını söyledi.

DİYARBAKIR - Türkiye'de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine az bir süre kala Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Cumhurbaşkanı adayı olarak seçimlere girecek olan HDP Eş Genel Başkanı Selahaddin Demirtaş, Cumhurbaşkanı adayları ve seçim çalışmalarına ilişkin konuştu. Önümüzdeki hafta HDP'nin Merkez Yürütme Kurul'unun gerçekleştirileceği toplantıyla seçim çalışmalarına hız kazandıracak olan Demirtaş, halkların kardeşliği temelinde demokrasi ve özgürlük cephesinin adayı olarak bölgesel mitingler gerçekleştireceklerini söyledi. Adaylığı açıklandığı günden bu yana birçok kurum ve siyasi çevreler tarafından olumlu tepkiler alan Demirtaş, hem Sünni hem de Alevi kesiminin AKP'nin adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP-MHP adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'na ciddi anlamda tepki gösterdiğini kaydetti.

“Türk medyası ambargo uyguluyor”

Seçim çalışmalarında zamanın oldukça kısıtlı olmasından kaynaklı Türkiye'nin 81 ilinde miting ve bir takım etkinlikler gerçekleştiremeyeceklerini dile getiren Demirtaş, ilk defa cumhurbaşkanın halk tarafından seçileceği Türkiye'de bölgesel mitingler yapılacağını söyledi. Türk medyasının kendilerine karşı ciddi anlamda ambargo uyguladığına dikkat çeken Demirtaş, "TRT başta olmak üzere özel televizyon ve medya gruplarının bu konuda baskı altına alınması için kampanyanın medya ayağına dönük bir çalışmamız olacak" dedi.

Demirtaş Avrupa turnesine çıkıyor

Toplumun tüm kesimleri başta olmak üzere kadın ve çevre örgütlerinin bulunduğu her yerde ikna temelinde bire bir çalışmalar planladıklarını söyleyen Demirtaş, kampanya çalışmalarını da HDP'nin ilkeleri çerçevesinde yürüteceklerini belirtti. Almanya, Fransa, Belçika, İngiltere gibi büyük ülkelerde demokratik düşünce birliğini savunan Türkiyeli yurttaşların olduğunu kaydeden Demirtaş, önümüzdeki hafta itibariyle bu ülkelerde kitlesel olarak miting ve halk toplantıları gerçekleştireceklerini aktardı.

“Adaylar neo-liberal yaklaşımlara sahip”

AK Parti ve CHP-MHP koalisyonunun gösterdiği adayların arasında hiç bir farkın olmadığını vurgulayan Demirtaş, her iki adayında tamamen klasik devletçi ve neo-liberal yaklaşımlara sahip olduğunu kaydetti. Adaylardan birinin Türk İslamcılığını savunarak Türklüğü öne çıkardığını, diğerinin ise İslamcı Türklük ile İslam-ı öne çıkardığına dikkat çeken Demirtaş, iki eğilimin birbiriyle yarışacağını dile getirdi. Her iki adaya da ciddi anlamda tepkilerin olduğunu söyleyen Demirtaş, "Bu tepkiler sadece Alevi kesiminden değil, dikkat ederseniz Sünni kesimden de adaylara tepki var. Bunlar Sünni kesimi de temsil etmiyorlar. Savundukları ilkeler itibariyle sadece devleti temsil ediyorlar. Devlet dediğimiz de ceberut, tekçi, faşizan bir anlayıştır" diye konuştu.

“Herkes kampanya etrafında kenetlenmelidir”

Demokrasi mücadelesinde imkanların doğru kullanılması halinde bölgede yaşayan yurttaşlar başta olmak üzere, Türkiye'nin batısında bulunan tüm ezilen kesimlerden hiç kimsenin tahmin etmeyeceği sonuçları açığa çıkartabileceklerini söyleyen Demirtaş, üçüncü bir çizgi olarak iki adaya karşı özgürlük çizgisini temsil eden HDP'nin başarılı olacağını ifade etti. Başta parti çalışanları olmak üzere HDP'ye gönül vermiş tüm kesimi seçim kampanyası sürecinde yekvücut halinde seferber olmaya çağıran Demirtaş, "Bu durum seçimin çok ötesinde bir durumdur. Herkes eleştirilerini kaygılarını bir kenara bırakıp bu kampanyanın etrafında kenetlenmelidir" dedi.

“Yolsuzluklarla anılmaya başlanmış bir aday”

Rakip her iki partinin de ellerinde çok daha güçlü olanaklar olmasına rağmen ilkeler düzeyinde diğer partilerden çok güçlü bir pozisyonda olduklarını söyleyen Demirtaş, "Bir tarafta hırsızlık ve yolsuzluklarla anılmaya başlanmış bir aday, öbür tarafta ise iki genel başkanın bir araya gelerek hiç kimseye danışmadan belirlediği eski statükoyu savunan ve hiç bir umut vaat etmeyen birisi var" dedi.

“Her şeyi hükümetten beklemek gaflet olur”

Her şeyi hükümete yıkıp ondan beklemenin gaflet durumu olduğunu belirten Demirtaş, toplum olarak diyalog sürecinin gelişebilmesi için görev ve sorumlulukların yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. Toplumsal olarak Rojava devrimini örnek gösteren Demirtaş, toplumun siyasete katılabileceği yeni kent organizasyonları yapmak zorunda olduklarını söyledi. (diha)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri