KCK yöneticileriyle görüştükleri sırada bulundukları alanın savaş uçakları tarafından bombalandığını söyledi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, dün akşam katıldığı merkezi Diyarbakır’da bulunan ve uyduda yayın yapan Azadi TV'deki canlı yayın programında, Seher Akçınar Bayar'ın gündeme dair sorularını yanıtladı. Demirtaş, çözüm sürecine yeniden geri dönme konusunda girişimlerde bulunmak üzere Aralık ayında Kandil'de yaptığı ziyaretin ayrıntılarını anlattı.
Devletin ve İçişleri Bakanı'nın bilgisi dahilinde Aralık ayında Kandil'e gidip, KCK yetkilileri ile görüştüğünü dile getiren Demirtaş, "Niyetimizi anlattım, bu konudaki beklentimizi anlattım. Biz demokratik siyaset yapıyoruz, o hendek barikat meselesinde de evet Kürtlerin hakkı var bunları biliyoruz, biz de savunuyoruz ve özerklik bizim parti programının bir parçasıdır. Fakat biz bunu demokratik siyasi alana çekmek istiyoruz, hendek, barikat meselesinden çıkarmak istiyoruz. Çok uzun tartışmalar oldu orada" dedi.
Demirtaş, ancak KCK yetkilileri ile bir arada iken görüşmeler gerçekleşmesin diye Türk savaş uçaklarının hava saldırısında bulunduğunu ve bulundukları yerin bombalandığını söyledi.
O saldırının ayrıntılarını ve amacına ilişkin Demirtaş, "Tarihini devlet benden daha iyi bilir, kayıtlarında vardır. Neden vardır, çünkü benim orada görüşme yaptığım yeri bombaladılar. Hava saldırısı yapıldı yani, bulunduğum yeri vurabilmek için bayağı bir çalıştılar. O toplantı gerçekleşmesin diye bulunduğumuz bina havaya uçuruldu. Birkaç yüz metre ilerisi uçak ile bombardıman yapıldı. Çıksınlar açıklasınlar, işte o günkü manşetler var. Havuz medyasının 'hava saldırısı yapıldı, Demirtaş görüşmesini yapmadan Süleymaniye'den döndü' diye. Görüşmeyi yaptım kusura bakmasınlar, biliyorlar ama yaptırmamak için ve yaparken vurmak için elinizden geleni yaptınız, bunu da biliyorum" ifadelerini kullandı.
Demirtaş, saldırıya maruz kaldıkları bu görüşme sonrası Türkiye'ye geri döndüğünde ise CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na ve İçişleri Bakanı aracılığı ile Hükümete haber gönderdiğini paylaştı.
Demirtaş, kurmaya çalıştıkları bu teması ve sonrasında verilen yanıta ilişkin ise şunları söyledi: "Dedim ki; bakın HDP olarak biz inisiyatif almak istiyoruz. Bir iki gün içinde Diyarbakır'da DTK kongresinde bir açıklama yapılacak sizlerden beklentimiz ana muhalefet ve iktidar olarak lütfen bu işi tartışmaya fırsat verin. Çünkü biz tartışılsın istiyoruz, tartışma ve siyasi zemine çekmek istiyoruz. Sizlerde buna destek verirseniz hendek, barikat meselesini bir diyalog ortamı ile çözüm zeminine taşımak istiyoruz. Çıktık belgeleri açıkladık, konuşmalar yaptık, aradan birkaç saat geçmeden Ankara'dan o güne kadar yapılmış en sert açıklamalar geldi. 'Vatan hainliği, bölücülük, ülkeyi böldürmeyiz'.. Ana muhalefet partisi ha keza öyle; 'Özerklik tartışılamaz, Cumhuriyet ve özerklik bir arada olamaz, özyönetim diye bir şey olamaz'. Ulusalcılar, İstanbul Barosu'na kadar dehşet açıklamalar yaptı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsvcısı derhal soruşturma açtı ve dokunulmazlığımızın kaldırılmasına giden süreç o zaman başlatıldı ağırlıklı olarak. Ben bunları hiçbir yerde anlatmadım, hani HDP barış için ne yaptı diyenler kusura bakmasın, biz canımızı ortaya koyduk. Birileri gibi rahat rahat koltuğumuza oturup keyfimize bakabilirdik."
'Hangi diktatör kimin sorununu çözmüş?'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kürt sorununu çözülmesi gereken bir sorun olarak değil, kendisi için bir ayak bağı olarak gördüğünü de söyleyen Demirtaş, "Bazıları da zannediyor ki Erdoğan başkan olduktan sonra Kürtlerin sorununu çözecek. Hangi diktatör kimin sorununu çözmüş? Erdoğan baktı ki barış süreci HDP'nin oylarını arttırıyor, süreci bitirdi." diye konuştu.