Silivri'de İstanbul 15.Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden 20'si tutsak 46 gazetecinin yargılandığı "KCK basın komitesi" davasının duruşmasını izleyen BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çıkışta adliye binası önünde basın açıklaması yaptı. Demirtaş'ın yaptığı açıklama sırasında duruşmayı izleyen BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali, BDP İstanbul Eş Başkanları Emrullah Bingül ve Arife Çınar, İstanbul HDP Eş Başkanı Şamil Altan, BDP PM üyeleri, TGS Başkanı Ercan İpekçi, Türkiye Barış Meclisi sözcüsü Hakan Tahmaz, eski milletvekili Ufuk Uras ve çok sayıda tutsak yakını da açıklamaya katıldı.
Gazetecilere dayanışma çağrısı
Demirtaş, Türkiye'de ilk defa bir davada 46 gazetecinin birlikte yargılandığını belirterek, "12 Eylül döneminde bile 32 gazeteci yargılanıyordu. Oysa şimdi bir gecede 46 gazeteci gözaltına alınmış 36'sı tutuklanmıştır" dedi. Dünyanın hiç bir yerinde "gazetecilik suçtur" diye bir durumun olmadığını belirten Demirtaş, "Evet böyle bir şey yoktur. Ama gazetecilerin mesleğinden dolayı yargılanması için kılıf uyduruluyor. Bu gün emniyette bu kılıfı uydurmuş ve burada 46 gazeteciyi yargılıyor. Türkiye'de bu kılıf cumhuriyet tarihinden bu yana uyduruluyor" dedi. Özgür basın geleneğinin 19 yıl önce bombalanarak, bugün ise tutuklamalarla susturulmaya çalışıldığını ifade eden Demirtaş, "İçerde yapılanlara yargılama demeye dilimiz varmıyor. İçerde daha önce verilmiş bir kararın tiyatral gösterisi yapılıyor" dedi. Kendisi ile yapılan bir röportajın bile gazetecilerin yargılandığı davada delil olarak sunulmuş olduğunu hatırlatan Demirtaş, "Biraz önce içeri girdiğimizde avukatlarımız bile talepte bulunmuyorlar. Çünkü verilen kararın siyasi olduğunu ve daha önce verilmiş bir karar olduğunu biliyorlar" dedi. Gazetecilere seslenen Demirtaş, "Muazzam bir dayanışma göstermeniz lazım. Çünkü Türkiye'de her gazeteci her an sanık olarak yargılanabilir. İlgi görmek için çok ünlü bir gazeteci olamaya gerek yok. Her gazetecinin bu dayanışmada yer alması gerekir" dedi.
'Hukuk bu mahkemeler ile ortaçağa geri döndürülüyor'
Bir haftadır yargılama yapıldığını ama içerde tutuklu ve tutuksuz olarak yargılanan gazetecilerin kendi haberlerini kendileri yaptığını belirten Demirtaş, "Bu arkadaşlarımız mesleğini iyi yapmaya çalıştıkları için buradalar. Bir avuç kalan muhalif medyanın bir birine sahip çıkması gerekiyor" dedi. 2 yıldır tutuklu bulunan gazetecilerin serbest bırakılmasını umut ettiğini ifade eden Demirtaş, "İçerde ezilen bütün toplumları tutuklu olan gazetecilerin şahsında yargılanıyor. Mahkemeden hiçbir beklentimiz yok. Dershane tartışmalarının ürünü olarak ortaya çıkan paralel devlet tartışmasının buraya ne bir biçimde yansıdığını görüyoruz. Kapalı kapılar adından siyasiler ve bürokratlar ile alınmış olan kararlar burada uygulanıyor" dedi. Mahkeme'nin verdiği tahliye kararlarının bile meşru olmadığının altını çizen Demirtaş, "Hukuk bu mahkemeler ile ortaçağa geri döndürülüyor. Bu karaların toplum nezdinde bir şey ifade etmediğini çok iyi biliyoruz" diye konuştu.
'Mahkemeye başvuracağız'
Gazetecilerin "Anayasa Mahkemesi'nin tutuklu milletvekili Mustafa Balbay hakkında verdiği kararı" sorması üzerine Demirtaş, BDP'li tutuklu milletvekilleri için de tahliye başvurusunda bulunacaklarını belirterek, "Avukatlarımız bu konuda hazırlıklarını yapıyorlar. Muhtemelen bu gün ya da yarın başvurularını yaparlar. Anayasa mahkemesinin bu ülkede tek başına karar almadığını iyi biliyoruz. Bu ülkede Başbakan bu konuda bir şey söylerse daha etkili olacağını da iyi biliyoruz. Onun için şimdiden her şey oldu demek doğru olmaz" dedi.
Demirtaş: Basın davasında verilmiş bir kararın tiyatral gösterisi yapılıyor
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, özgür basın geleneğinin 19 yıl önce bombalanarak, bugün ise tutuklamalarla susturulmaya çalışıldığını belirtti.