TİGRİS HABER - Erdoğan'ın dün Ahlât’taki konuşmasına değinen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, AKP'nin 12 Eylül zihniyetine rahmet okutacak bir politika izlediğini belirterek, "Evren hayatta olsaydı; AKP-MHP’nin Kürt ve Kürtçe düşmanı politikalarını ayakta alkışlardı" dedi.
"ŞİDDET SALGIN GİBİ YAYILIYOR"
AKP iktidarının politikaları nedeniyle şiddet olaylarının arttığını belirten Koçyiğit, “AKP, şiddeti ve linç kültürünü örgütlüyor. Şiddet salgın gibi yayılıyor. Kadın düşmanı bir iktidar; her gün ama her gün kadınların yaşamına kast ediyor. Bir cins kırımına varan bu şiddeti körüklüyor ve bunu besliyor. Bu failler eğer işledikleri suçların cezasız kalmayacağını bilselerdi bu suçları işlemezlerdi. Meclis’ten sokaklara taşan; kadına yönelik şiddetten çocuğa yönelik şiddete, oradan hayvanlara, göçmenlere yönelik şiddete, yoksullara yönelik şiddete oradan ötekilere varan bir şiddet sarmalıyla karşı karşıyayız. Bu bir linç kültürüdür. Bu kültür bizzat iktidar eli ile hortlatılmaktadır. Herkesin bu riske ve şiddete karşı tutum alması gereken günlerden ve eşikten geçiyoruz" diye konuştu.
"GÖLGE YURTTAŞ' OLMAYI KABUL ETMİYORUZ"
Kürtçe müzik eşliğinde halay çekenlerin gözaltına alınması ve tutuklanmasına da değinen Koçyiğit, "Kürtçe müzikler eşliğinde halay çekenler, şarkı söyleyenler tutuklanıyor, saldırıya uğruyor. Yargının ve kolluğun ve iktidarın bu tür olaylarda taraf olduğu, ırkçıları koruduğu ve kolladığı bir yerde; toplumsal barıştan ve yan yana yaşamaktan bahsetmenin koşulları ortadan kalkıyor. Bugün AKP iktidarı politikalarıyla toplumu ortadan ikiye bölüyor. Gerçek anlamda bölücülük yapıyor. Edirne’den Hakkari’ye biz milyonlarız bu ülkenin gerçek sahipleriyiz. Biz bu ülkenin misafiri değiliz. Elbette bu ülkenin her karışında konuşacağız. Asla ama asla bize dayattığınız ‘gölge yurttaş’ olmayı kabul etmiyoruz" ifadelerini kullandı.
"AKP KENAN EVREN'E RAHMET OKUTUYOR"
Koçyiğit konuşmasına şu şekilde devam etti:
"Erdoğan dün Bitlis'te ‘İnsanımızın kimliğinden dilinden dolayı ötekileştirildiği günler geride kaldı. Baskıların ve yasakların olduğu günler geri gelmemek üzere tamamen geride kaldı’ diyor. Kürtçe halay çekenlerin tutuklandığı, Kürtçe şarkı söyleyenlerin darp edilip linç edildiği bir ortamda Tayyip Erdoğan’a soruyoruz; nasıl oluyor da yasaklar baskılar ortadan kalkmış, nasıl oluyor da insanlar kökeninden dilinden dolayı ayrımcılığa uğramıyor. Dönüp sadece küçük ortağının son bir haftada yaptığı açıklamalara baksa hakikati ve gerçeği görecek. Ama onun görevi gerçeği görmek değil. Onun görevi gerçeği karartmak, algı oluşturmak ve manipülasyon yaratmaktır. Kenan Evren hayatta olsaydı; AKP ve MHP’nin Kürt ve Kürtçe düşmanı politikalarını ayakta alkışlardı. O anlamıyla 12 Eylül zihniyetine ve Kenan Evren’e rahmet okutacak bir politika ile karşı karşıyayız."
YERİNDE İNCELEME ÇAĞRISI
Koçyiğit, ayrıca Tekirdağ 2 Nolu Kapalı Cezaevi’nde ölümle tehdit edilen ve gardiyanların saldırısına uğrayan tutsak Abdulkadir Bozkurt’un yaşadıklarına ve diğer tutsakların durumuna da dikkat çekerek, tepki gösterdi. Koçyiğit, diğer tutsakların da aileleri aracılığı yaptıkları aktarımları anımsatarak, Adalet Bakanlığı’nın yaşanan işkence ve tecrit iddialarını yerinde incelemesini istedi. (MA)